Yeni 208

Ford C-Max 1.6 TDCi Titanium

 Ford C-Max 1.6 TDCi Titanium

Otomotiv literatüründe minivan, bizdeyse kompakt van olarak geçen ‘maksimize hatchback’ türevlerine ilk çıktıkları 1997’den beri hep sıcak bakıyordum. Bu ‘aile meselesi’nde neredeyse başarısız olan bir marka çıkmadığı gibi özellikle Scenic ve C-Max ikilisi türetildikleri Megane ve Focus modellerinin adlarını zamanla ön ad pozisyonundan silmeyi bildi ve başarılarıyla segmente kendi adlarını yazdırdı. Başarıları sadece, marka içindeki pozisyonları değil şüphesiz, aile otomobili seçiminde de önemli bir tercih yüzdesi kazandıkları ortada. Bu segmentin yaratıcıları Chrysler Voyager ve Avrupa ayağında Renault Espace olmuştu ama boyutları itibariyle en şehir tipi aile otomobilleri 1997’de Opel Zafira ile başlayan süreçle yollarda görülmeye başlandı. Opel, Renault, Ford, Citroen ve akabinde Japon üreticilerin ailevi yaklaşımları, kimi pazarlarda alışkanlıkları değiştirdi, fonksiyonellikleriyle kendilerini ailelerin hizmetine adadı.

Bu süreçte Ford’un 2003 yılında dört kişilik modelinde Focus C-Max adıyla başlayan yolculuğu, artık hayli gelişmiş özelliklerle 7 kişilik Grand C-Max’e kadar uzandı. Bu hafta dört yolcu sınırından kurtulmuş 5 yolcu kapasiteli C-Max ile yoldayım. Dışardan Ford’un SUV modeli Kuga’yı çağrıştıran bir yükseklik ve heybet, kabindeki geniş hacim için heyecanlandırıyor beni. İlk C-Max’i düşünüyorum, daha bir alçak yapılı, sanki otomobile daha yakın boyutlardaydı. Bu ise, şişkin çamurlukları, gösterişli ön ızgarası ve profil çizgisiyle SUV-crossover tanımlamalarının arasında duruyor. Görünen heybet, koyu renk arka camlar, 17 inçlik alaşım jantlar ve xenon farlarla otomobile sınıfının üzerinde bir prestij getiriyor. Aile şovu, sadece Titanium donanımlı satılan dizel versiyonun kilitleri açmak için kumandaya bastığımda aynalarının otomatik açılmasıyla başlıyor. Yüksek yapılı kabindeki birçok unsur Ford model gamından tanıdık. Her modele ayrı kokpit, kumanda, koltuk vs gibi ayrıcalıklı dönemler geride kalalı çok oluyor zaten… Malzeme kalitesinin, kokpit üzeri yerleşimlerin, ayar kumandalarının herhangi bir tereddüt mesajı vermediği otomobilde hem elektronikleştirilmiş donanımlar, hem geleneksel kumandalar zahmetsiz kullanılıyor. Gerçi LCD ekranlarda kullanılan mavi tonu bana artık sadece Koreli markaları çağrıştırır oldu ama sunduğu veriler, fazlasıyla bilgilendirici. Konsolda en öne çıkan unsur, şüphesiz Sony müzik sistemi. Daha kalite hissi buradan kendisini gösteriyor. Çift bölgeli dijital klima da etkileyici ekipmanlardan biri. Kabinde alışılması gereken tek unsur öne çıkıyor ki, o da neredeyse bütün kumandaların toplandığı direksiyon! Müzik ve hız sabitleme sistemi için direksiyonun iki yanına yerleştirilmiş kumandalar, alışılagelenlerden oldukça köşeli görünüyor. Karıştırmamak için bu kumandaları bir süre kullanmak ve alışmak şart görünüyor! Park sırasında önde ve arkadaki park sensörlerinin desteği, kimi sürücülerin kabusu olan yokuşta yapılan kalkışlardaki geri kaymayı önleyen sistem, kolaylaştırıcı ekipmanlardan. Cam tavanı kaplayan perdeleyen elektrikli paravan ise sürüş keyfini destekleyen unsurlardan biri.

C-Max, sunduğu yüksek oturma pozisyonuyla ve yüksek tavan sayesinde ferahlık hissettiren kabiniyle de SUV tadı verebilen bir otomobil. Kabinde beş yolcusunu rahat ettirebilen otomobilin bagaj bölümüyse başka bir şovla karşılıyor kullanıcısını. Kapağı kabinden ya da uzaktan kumanda ile elektrikli olarak açılıp kapatılabilen bagajın bu varyetesi her yerde meraklıları tarafından heyecanla takip ediliyor! 430 litrelik hacim, gerektiğinde koltuklarında yatırılmasıyla ulaşılan 1725 litrelik kapasiteyle hafif ticari araçların yükleme kapasitesine rakip olabiliyor! Sağladığı fiziksel tatminlerin ötesinde sürüş performansına bakmak için kontağı bulunmayan otomobilde anahtarın cebinizde olması yeterli!

Son yıllarda farklı marka otomobillerde çok karşılaştığımız PSA motoru, tabii ki bu otomobilde de karşımızda! Peugeot’nun Ford ile işbirliği içinde geliştirdiği bu verimli turbo dizel, Citroen, Volvo gibi markalarda da yoğun olarak kullanımda. Sessiz, sakin çalışan motor, kalkıştan itibaren sağladığı yüksek tork ile gayet akıcı br sürüş keyfi sağlıyor. Duratorq kodlu motorun ürettiği coşkulu tork, daha 1750 d/d’de 270 Nm’lik maksimum düzeyine ulaşıyor ve 2500 d/d’ye kadar bunu sürekli sağlayabiliyor. Üstelik ani hızlanmalara imkan verebilmek için overboost ile 15 saniye süreyle maksimum tork 285 Nm’ye yükselebiliyor. Sürücüye ise sadece doğru vitesleri seçmek kalıyor…Turbo dizel motorlar yaygınlaşmaya başladığında en önemli çekincelerden biri olan malum ‘dizel sesi’, geride kalan 10 yılllık süreçte hem daha iyi dizginlenebildiğinden hem de başka kazançlar iyice öne çıktığından duyulmaz oldu gitti. 55 litre hacimli yakıt deposuna sahip Ford C-Max, bu avantajlardan şüphesiz en önemlisi olan düşük tüketim/menzili ileri düzeye ulaştırabilen bir otomobil olmuş. Koltukları doluyken karma tüketimde 100 km ortalaması 5.6 litreye kadar inebilen motor, C-Max’i 900 km’nin üzerinde yol kat edebilmesini sağlıyor. Fabrika verileri daha da düşük olmakla birlikte gerçek kullanım koşullarında ulaşılabildiğimiz minimum değer bu. Özellikle 6. viteste hız sabitleme sistemiyle 90 km/s düzeyini aşmadan yapılacak kontrollü ve sabırlı sürüşlerde bu değere erişebilmek zor olmuyor. Şehir içindeyse 6.2 litre civarı tüketimler gözledik. Daha iyisini ancak daha iyi yakıt ve atmosfer basıncıyla sağlamak mümkün olsa gerek!..

Ford C-Max’in süspansiyon konforu, Focus’u aratmayacak dinamizme olanak sağlayan dozda. Sportif demek tabii ki aldatıcı olur ama dinamik sürüşlere de imkan tanıyan kararda sertliğe sahip. Konfor açısından baktığımdaysa, salınım konforu, sessiz çalışması, tartışmasız sürüş huzuru veriyor. Bu arada otomobilin donanım paketinde park asistanı da yer alıyor. Yani önde ve arkada sensörlerin bolca yer alması hiç boşuna değil!

55 bin TL fiyat etiketiyle satılan bu ekonomik otomobil, ESP (Elektronik Denge Programı) +TVC (Dinamik Tork Kontrolü)+TCS (Çekiş Kontrol Sistemi) + EBA (Acil Fren Desteği), kör nokta uyarı sisteminden cömertçe dağıtılmış havayastıklarına kadar tüm standart ekipmanlarına ek olarak Titanium X Paketi kapsamındaki 17″lik alaşım jantlar, far yıkama sistemli bi-xenon farlar, panoramik cam tavan, otomatik bagaj kapağı, otomatik park sistemi, elektrikli katlanabilir yan aynalar ve arka kapıya entegre güneşliklerle cazibesi daha da artırılmış bir araç. Aile yolculukları bu otomobille oldukça sorunsuz gerçekleştirilebiliyor.