Yeni 208

Ford yeni bir çizgiye doğru

 Ford yeni bir çizgiye doğru

Gelecek hafta Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak olan Ford Evos Concept, yeni nesil global Ford otomobilleri, MAV’ları ve CUV’larının tasarım dilini tanıtıyor. Yeni global tasarım DNA’sı, One Ford ürün stratejisinin önemli bir parçası ve Ford markasında önemli bir dönüşüme işaret ediyor.

Ford’un global tasarım ekibi tarafından ortak bir çalışmayla geliştirilen yeni tasarım dili, Ford’un gelecekteki global model portföyü için yeni ürünlerin tasarlanması için bir çerçeve sağlıyor. Tasarımdan Sorumlu Grup Başkan Yardımcısı ve Genel Tasarım Şefi J Mays, “Ford’un global ürün planları sürekli artıyor ve bu yeni tasarım DNA’sı bütün yeni nesil modellerimiz için net bir tasarım anlayışı sunuyor” diyor: “Ford Evos Concept, global tasarım ekibinin yaratıcılığının güçlü bir ifadesi ve gelecekteki ürünlerimiz için sahip olduğumuz ilgi çekici vizyonu vurguluyor. Dünya çapındaki yeni nesil müşterilerin bütün ürünlerde daha seçkin bir tasarım dili isteyen, daha yüksek beklentilere sahip olduğuna inanıyoruz. Tüketicilerle ilgili bu anlayış, bu yeni tasarım DNA’sının şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadı.”

Evos Concept’te kullanılan tasarım dili, yeni nesil Ford ürünlerinin tasarımlarının temelini oluşturacak çeşitli unsurlara sahip. Mays’e göre şu anki global Ford ürün yelpazesinin bir özelliği olan kinetik tasarım dilinin cesur bir evrimini oluşturuyor.
Ford’un Avrupa ve Asya Pasifik’ten Sorumlu Tasarım Müdürü Martin Smith, bu evrimden çok etkilendi. “Fiesta ve Focus gibi otomobillere gelen çok olumlu tepkiler, tasarım ekibine kinetik tasarım yaklaşımımızın dünya çapındaki müşteriler tarafından iyi karşılandığına dair güven verdi. Yeni global tasarım DNA’mız ile aynı dinamik karakteri koruduk ama bunu daha teknik bir şekilde uyguladık ve belirgin bir şekilde daha premium bir his sağladık” dedi.

Tasarım terminolojisi
Özel olarak Ford’un yeni yüzü hakkında ön bilgi vermek için geliştirilen Evos Concept, gelecekteki global Ford modellerinde istikrarlı bir şekilde uygulanacak yeni bir dış ve iç tasarım terminolojisi de sunuyor:

Siluette yenilikçilik: Evos Concept’in yeni ve çarpıcı silueti, hemen dikkat çekiyor ve şu anda Ford modellerinin global olarak fark yaratan karakteri olan sportiflik ve üstün sürüş özelliklerini güçlendiriyor. Ayrıca Ford’u rakiplerinden ayıran benzersiz bir profil sağlıyor.

Algılanan verimlilik: Evos Concept, “fastback” denilen bir tavan profiline sahip ve bu da aerodinamik verimliliğe işaret ediyor. Tasarım, çizgilerin aracın arkasına doğru birleşmesiyle elde edilen su damlası şekliyle daha da güçlendiriliyor. İnce tavan direkleri aracın hafifliğini vurguluyor ve otomobilin çevik ve kolay hareket eden bir genel karaktere sahip olduğuna işaret ediyor.

Sade yüzey dili: Bazı rakipler, Ford’un kinetik tasarım dilinin çizgilerini taklit etse ve daha da fazla çizgi eklese de, Mays ve ekibi daha basit bir yaklaşımı benimsedi ve özdeki karakter kaybedilmeden sadelik vurgulandı. Evos, ön ve arka çamurluklardaki kaslı çıkıntılar ve gövdenin alt kısmında yer alan uzun geniş karakter çizgisiyle bunu başarılı bir şekilde gösteriyor.

Teknik çizgiler: Ford markası için akıllı teknolojinin önemini çok görsel bir şekilde yansıtmak için Evos’ta derli toplu ve hassas bir şekilde uygulanmış çizgiler yer alıyor. Özellikle de ince çizgilerle tasarlanmış ön farlar ve stoplar, ayrıca entegre egzoz ve difüzör.

Ford’un yeni yüzü: En önemli öğe yeni “Ford yüzü”. Bu da Ford’un artık tanıdık olan ters dörtgen ızgarasının aracın önünde biraz daha yukarı çekilmesiyle oluşturuldu. Yeni “Ford yüzü”ne bu geçiş Ford Focus Electric ve yeni Focus ST’de kısmen uygulanmıştı.

Görsel olarak lüks kalite algısı: Evos Concept’te uygulanan yeni tasarım anlayışının bütün öğeleri birleşerek yüksek düzeyde kaliteyi yansıtan bir görsellik sunuyor.

Birlikte geliştirilen global vizyon
Ford Evos Concept’te sunulan vizyon, Ford’un dünya çapındaki stüdyolarındaki son derece beğenilen tasarım ekiplerinin daha önce görülmemiş bir şekilde işbirliği yapmasıyla geliştirildi.

Mays, “Ford Evos Concept’i oluşturan tasarım anlayışı, Ford global tasarım ekibinin markanın gelecekteki çizgisini netleştirme yolunda yaptığı yoğun çalışmaların bir sonucu” diyor. “Martin Smith ve Moray Callum’u da içeren lider ekibimiz, bir işbirliği ve sağlıklı bir rekabet ruhunun gelişmesine imkan sağladı. Bu da her bir stüdyonun gelecekteki ürünler için yaratıcı yaklaşımları denemesine olanak tanıyor.”

Mays, Ford tasarım organizasyonundaki güçlü uyumun ortak tasarım dilinin oluşmasını sağlayan en önemli öğe olduğunu belirtiyor. Yeni DNA’nın Ford’un dünya çapındaki tasarım faaliyetlerinde (1150 kişinin çalıştığı sekiz stüdyoyu içeriyor) yeni ürünlerin tasarlanmasına kılavuzluk edecek ortak bir çerçeve oluşturacağına inanıyor.

Bütün tasarım stüdyolarında farklı boyutlarda ve tiplerdeki araçlar üzerinde çalışan tasarımcılar, One Ford ürün planı yaklaşımıyla uyumlu olarak şu anda aynı temel tasarım dilini paylaşan heyecan verici ve birbiriyle benzer çizgilere sahip yeni ürünler oluşturmak için çalışıyor.

Kuzey Amerika Tasarım Müdürü Moray Callum, “Yeni global DNA, tasarımcılarımıza, hepsi fark yaratan Ford karakterini paylaşan harika görünen ürünleri üretmesine olanak tanıyan bir çerçeve sağlıyor” dedi. “Ama ortak DNA aynı görünüme sahip ürünler anlamına gelmiyor. Tasarım dili, farklı boyutlardaki ve tiplerdeki araçlar için yeterince esnek ve böylece dünya çapındaki müşteriler sunulacak her aracın yeni bir Ford olduğunu anlayacak.”

2012’de geliyor
Yeni tasarım terminolojisi kullanılarak seri üretimi yapılacak yeni nesil Ford araçların ilki 2012’de tanıtılacak. Mays, “Ford Evos Concept’in Ford tasarımının nereye gittiğiyle ilgili net bir mesaj vermesini istedik; amacımız kullanımı eğlenceli, seçkin bir çekiciliğe sahip ama her şeyden önce çarpıcı güzellikte araçlar oluşturmak” diyor. “Bu vizyonun ilk meyvesi tahmin edeceğinizden çok daha erken hazır olacak; dört yıl sonra değil dört ay sonra göreceksiniz. Bu yeni Ford tasarımını içeren ilk seri üretim otomobilimizi dünya çapında müşterilerimize sunmak için sabırsızlanıyoruz.”