Yeni 208

Mazda6 2.0 SkyActive-G

 Mazda6 2.0 SkyActive-G


Çok sık Mazda kullanma fırsatımız olmuyor. Gerek markanın ülkemize sınırlı sayıda ithali gerekse de düşük seyreden müşteri tercihleri bu Uzakdoğu lezzetinden uzak kalmamıza yol açıyor. Bu şöyle bir lezzet, bana göre Japonya’nın premium markası Mazda’dan başkası değil. Tamam, Infiniti ya da Lexus Amerikan pazarı için otomobil üreten lüks markalar. Ama Amerika ve Avrupa’daki durumları ortada. Mazda ise Avrupa’da volümlü satışlar gerçekleştirebilen bir Japon. Hatta Amerika’da bir fabrika inşaası bile başlamış durumda. Mazda3’ten başlayıp her modelde farklı bir Japon otomobil kalitesi gözleniyor. Bir daha 1990’ların başındaki görkemli satış yılları geri döner mi bilinmez ama var olan modellerin yine müşterileri çok etkileyeceği muhakkak.
Coupé görünümlü sedan Mazda 6 kendisini sakin, ağırbaşlı kullanmaya mecbur hissettiren modellerden. Hani Subaru’da, Volvo’da öyle hissettirir ya. Karizmasıyla geçtiği yollara ağırlığını koyuyor. Japon ve Çin pazarlarında pazarlandığı Atenza adının anlamını tam olarak karşılıyor. Mazda yetkilileri bu isme İtalyanca attenzione (dikkat) kelimesinden ulaşmış. Elimdeki versiyon, 2012-2016 arası üretilen üçüncü neslin makyajlı hali. Tabii, makyaj artık sadece tampon, far vs değişikliğinden ibaret olmuyor, malum. Günümüzde hızlı adımlar atılan dijital yenilikleri yakalamak için otomobilin DNA’sı baştan yaratılıyor. Tam bir yıl önce Los Angeles Otomobil Fuarı’nda tanıtılan güncel Mazda6, eklenen adaptif LED farlar, yenilenen burun ve arka tasarımının yanında müşterilerin karşısına sürücü destek sistemleri, yenilenmiş iç mekan, 8 inçlik renkli ve dokunmatik ekranın yanı sıra Apple CarPlay ile Android Auto’yu bir arada sunan ilk otomobil olarak çıkmıştı.


Dingin, iyi yalıtılmış bir kabinin içinde Bose müzik sistemiyle istediğiniz kaynaktan kaliteli müzik dinleyebiliyorsunuz. Avrupalıların vazgeçmeye başladığı CD çalar bile Mazda6’da hala varlığını sürdürüyor.
Mazda6’nın geniş koltukları çok rahat ettiriyor ve hakimiyet hissine destek veriyor. Ama fazla büyük ön koltuk kafalıkları arka çapraz görüşü bir hayli sınırlıyor. Ön koltukların arasındaki Audi-vari MMI kumandası pratik kullanım sağlıyor.
Geniş kabinde koltuk ve kapı içlerinin yanı sıra kokpitin alt yarısını da saran beyaz deri döşemeleri, yumuşak dokunuşlu plastikleri ve ışık tonlarıyla seçkin hissettiren otomobil, sürüşte de farklı bir kimlikte.
Renkli head-up display ile hızı sürücünün gözönüne yansıtan otomobil, ani duruş gereğini camda beliren Fren! uyarısıyla dile getiriyor. Yine ön cama yansıtılan Trafik İşareti Algılama sistemi, sürücü gözden kaçırmış olsa bile önemli yol işaretleri konusunda uyarıyor. Otomobilin etrafındaki dört kamera ve sekiz sensörle Mazda6 güvenliği sürüş keyfine dönüştürüyor.


Bana göre D segmentinde Passat, Insignia, Mondeo gibi modellerle değil de sanki Audi A5, hatta Jaguar XF gibi modellerin karşısına koyulması gereken bir pozisyonda Mazda6. Emin olun, sürüş lezzeti onlar kadar yüksek. Mazda, bu modelde motor havuzunda gelenekselliği korumayı tercih etmiş. Sürüş karakteri, vites kolunun yanındaki düğmeden Sport moduna alındığında otomobil biraz daha agresifleşebiliyor. Ama onda bile ölçülü, ağırlığını bozmuyor. Evet, motor gücü rakiplere göre düşük kalabilir ama onların karşılığı olarak ülkemize gelmese de turbo beslemeli 2.5 litrelik bir seçenek de var.


Son yıllarda ülkemizdeki araç parkı küçük hacimli motorlara takılıp kalmış durumda. Vergi mevzuatı sebebiyle 2.0 litre (ya da daha büyük) hacimli motorların sürüş zevkini unutmaya yüz tuttuk. Wankel motor gibi farklı deneyimlerde ısrarcı olan Mazda, atmosferik motordan yine vazgeçmiyor. Rakiplerin çoğu küçük hacimli turbo motorlarla ilerlerken Mazda, 2.0 litrelik geleneksel motorla devam ediyor. Aynı gücü 1.6 litrelik turbo beslemeli motorla alanlar da var ama hacim demek huzur demek. Alt devirleri oldukça sakin geçen uysal karakterli dört silindirli motor, orta üst devirlerde gücünü gösteriyor. Olgun sürüş kimliğini hiç bozmayan Mazda6, SkyActive süspansiyon sistemi, bozuk yüzeylerde bile sessiz ve sarsıntısız sürüşler sağlayabiliyor. Otomobilin adında geçen G, keskin virajlarda maruz kalacağı G kuvvetine karşı olabildiğince kolay kontrol altında tutulabilmesi için uygulanan mühendislik çözümlerini ifade ediyor. Yakıt tüketimine gelince, İstanbul şehit trafiğinde bile ortalama 8.1-8.2 litrelik tüketimle ilerleyen otomobil, sahibini bu konuda da memnun ediyor.


Otomobilin hızını öndeki araca göre azaltıp artıran akıllı hız sabitleme sistemi, şerit ihlalinde düzeltme, dört kamera ve sekiz sensörle etrafı gözetleyen 360’ Görüş Monitörü gibi aksamlarla sürücünün işi kolaylaşıyor.
Bu modelin sorunu değilse de yıllardır marka/model ile ilgili bir sıkıntı var. İsimlendirmelerde Mazda Mazda3, Mazda Mazda6 gibi tekrarlara bir çözüm bulunmalı. Böyle çift tekrarla ortaya vurgulu değil, kakofonik bir durum çıkıyor. Bu isimleri kısaltmalı, basit güzeldir.
Bu otomobilin şanssızlığı yer aldığı vergi dilimi. 2.0 litrelik motorun keyfini çıkartmak isteyenleri ne yazık ki yüksek bir fiyat bekliyor.

+ Kabin kalite ve konforu
+ Sürüş lezzeti
+ Geniş iç mekan ve konfor
+ Yakıt tüketimi
+ Zengin donanım
– Büyük ön koltuk kafalıkları
– Alt devirlerde uysal performans
– Vergi dilimi nedeniyle yüksek fiyat

Yakıt tipi: Benzin
Motor hacmi (cc): 1998
Motor gücü (HP/d/d): 165@6000
Maksimum tork (Nm/d/d): 213@4000
Vites kutusu: 6 ileri otomatik
Maksimum hız (km/s): 209
0-100 km/s hızlanma (sn): 10.6
Tüketim (şehiriçi/şehir dışı/karma) (lt/100 km): 6.1/5.5/7.4
Ağırlık (kg): 1439
U/G/Y (mm): 4870/1840/1450
Aks mesafesi (mm): 2830
Bagaj hacmi (lt): 480