Reklam

Hyundai i20 1.4 CRDi


Hem artık yerli üretim olmasının hem de geçen hafta taze taze tanıtılıp halen Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenmekte olan WRC versiyonunun fiyakasıyla makyajlı i20’yi başka bir keyifle alıp kullandım. Hyundai’nin her yeni modeline yayılan modern tasarım çizgisi ve ciddiye alınması gereken teknoloji yüklemeleri, bu otomobili de sınıfının en iddialı modellerinden biri durumuna getirmiş bulunuyor. Şöyle ki, i20’de yer alan bilumum güvenlik teknolojileri ve kelimenin tam anlamıyla “yakıtı koklayan” motor teknolojisinin yanında geri görüş kamerası, direksiyon üstü kumandaları, anahtarsız çalıştırma ya da iPOD girişi gibi modern yenilikler de otomobili tazelenmekle bırakmıyor, iddia da katıyor.


Dünyanın en hızlı büyüyen otomobil markalarından biri olan Hyundai, üst sınıflarda var olabilmek için i30 ile dahil olduğu kompakt sınıftan itibaren premium iddialar taşırken daha alt seviyede konumlandırılan i10 ve i20’yi de dışlamıyor, onları da modern teknolojilerin dışında bırakmıyor. Bu kapsamda bir şehir otomobili olarak i20, düşük kullanım maliyetli, kullanırken pratik ve keyifli, ekonomik bir araç olarak dikkat çekiyor.


Hyundai’nin Kocaeli Ali Kahya tesislerinde geçtiğimiz aylarda başlayan üretimiyle heyecan yaratan otomobil, küçük bir makyaj da görmüş, hem kozmetik olarak hem de teknik olarak güncellenmişti. Görüntüde en önemli değişiklikler, burunda kendisini belli ediyor. Tazelenmiş burun tasarımına ek olarak farların yapısı, LED’lerle destekli sis farları i20’nin yeni yüz ifadesini oluşturuyor. Arkada da yapılmış benzer yenilikler otomobili güncel tutmanın ötesinde birkaç basamak yükseltmiş görünüyor. Kabindeyse formu yenilenmiş, ekipmanları iyileştirilmiş bir yapısı var. Öyle ki, küçük kokpitin neresine bakarsanız bakın bir kumanda görülüyor. Kullandığım otomobil de dolu bir versiyon olduğu için fazlasıyla yüklü göründü.

 
Deri kaplı direksiyon simidi, fonksiyollarla bezeli göbeği, -Jump, Sense, Tune ve Elite donanım seviyelerine göre değişmekle birlikte!- katlanabilen buz ve buğu oluşumunu engelleyen ısıtmalı dikiz aynalarından başlıyor, hız sabitleme sistemi, LED’li gündüz farları, otomatik kararan iç ayna, geri görüş kamerası, elektrikli açılır cam tavan ve daha nice ekipmanla donatılmış bir küçük… Özellikle kabindeki yeni eklentiler, hangi sınıftan otomobilde olduğumu şaşırtıyor. Geri vitese geçtiğimde iç aynada beliren renkli geri görüş, biraz aynayı küçülttüğü için eleştirimi topluyor ama alışınca daha pratik olduğunu kabulleniyorum.

 
Otomobilin kabininde koltukların oturma pozisyonları, baş/diz/omuz mesafeleri boyutlara göre oldukça iyi durumda. Sürücü koltuğunda yükseklik ayarının dahi bulunması, her boydaki sürücüler için ideal sürüş pozisyonunu ayarlamayı sağlayabiliyor. Arka koltuklardaki diz mesafesiyse sınıf standartları içinde oldukça başarılı.

 
Hyundai i20’nin motor gücü, Güney Koreli üreticinin başka modellerinde de sorunsuzca kullanılan 1.4 litrelik turbo dizel motordan geliyor. 16 supaplı üstten çift eksantrikli direkt enjeksiyon beslemeli motor, 220 Nm’lik maksimum torkuyla i20’yi ele avuca sığmaz yapıyor. Üstelik bu performans, son derece düşük yakıt tüketimi eşliğinde gerçekleşiyor. Test sürüşüm boyunca 100 km’de 5.5 litre olarak gerçekleşen i20 yakıt tüketimi, otomobili kullanırken de ekonomik yapıyor. Mantıklı uzun yol sürüşlerinde 4 litreyi aşmayan yakıt tüketim ortalamalarına şaşırmamak gerek. Zaten Hyundai i20, performansıyla değil yakıt ekonomisiyle öne çıkması gereken bir araç. Gerçi test aracımızda 16 inçlik yeni jant ölçüsüne sahip lastikler vardı ve yeterince stabil sürüş özellikleri gösteriyordu ama sert sürüşlerde süspansiyonun yumuşaklığı gövdenin yanlara esnemesine yol açabiliyordu. Bu yumuşaklığı seven kullanıcı sayısı, sertlik arayandan daha fazla olacaktır doğru ama bu otomobil yollarda macera denemesi sevmiyor, kullanım amacı net. Bu küçük otomobilin bazı kusurları da yok değil. Pütürlü asfaltta fazlaca duyulan yol sesi -ki genel Uzakdoğu problemidir!-, büyüyen lastik çaplarıyla biraz daha fark edilir olmuş. Ama baş ağrıtan bir durum asla sözkonusu değil.


Otomobilin 295 litrelik bagaj hacmi, sınıfdaşlarıyla kıyaslandığında oldukça başarılı bir kapasiteyi ifade ediyor. Arka koltuk sırtlıklarının yatırılarak bagajın genişletilebilmesi de bu hacmi 1060 litreye kadar artırıyor. Böylece kullanışlılık da artırılabilir oluyor.