Reklam

Mercedes-Benz A200 Sedan FL AMG

 Mercedes-Benz A200 Sedan FL AMG
Reklam

Mercedes-Benz’in ilk önden çekişli otomobili olarak 1999’da yollara çıktığında beş kapılı bir kapsül olarak hedefi halkla buluşmaktı A Serisi’nin. Elk (geyik) testlerinde yaşadığı başarısızlığa rağmen üretimden çekilip hemen ESP eklenerek geri dönmesi sayesinde kariyeri çok da gölgelenmedi ve şehir hayatının gözdelerinden biri oldu ilk A Serisi. Yıllar önce, 1980’li senelerde 190 modeli için kullanılan Baby Benz unvanı tek hacimli bu otomobile geçmişti. Onun izindeki ikinci jenerasyonu, ilki kadar spekülasyonlara karışmadan tam bir Merc gibi yoluna baktı, ilk tanıtılan üç kapılı versiyonu, ardından gelen beş kapılı versiyonuyla tam ticari bir başarı hikayesine dönüştü. Ama geçen yıllar Alman üreticiyi başka bir kulvara sıçratacaktı. 2012 yılında A Serisi, sınıf atladı ve BMW 1 Serisi ile Audi A3’e rakip olarak yollara çıktı. Artık premium marka sahibi olmak isteyen genç aileleri hedefliyordu. Markanın Renault ile işbirliği burada başlamış oldu. Üretimi ekonomik hale getirmek için Renault Megane ile ortak platform, ortak yürüyen aksamlar ve tabii motor gibi powertrain işbirliği start almış oldu. Gerçi 2018’de Amsterdam’da katıldığımız dünya lansmanında artık bu işbirliğinin sona erdiği söylense de platform ve motorlarda kritik paydaşlık sürüyor. 2018 yılında Amsterdam’da otomobil basınına tanıtılan, hemen ertesinde de Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilenen dördüncü nesil A Serisi, yine Renault paylaşımlı alt yapısıyla, sedan ve hatchback gövde formlarıyla daha ulaşılabilir fiyatıyla genç ailelerin hizmetine sunuldu. Mercedes-Benz sahibi olmak bir çok kişinin rüyası olabilir, ve belki bunu kolaylaştırmanın yolu bu ekonomik seçenek. (Gerçi ülkemiz koşullarında artık o bile tartışmaya açık!)

MULTIBEAM LED farların keskin avcı bakışları ve kaputun üzerindeki güç kubbeleriyle özellikle önden çok tahrik edici görünen “yeni Baby Benz”, akıcı hatların ardından arkada doğru daha sakinleşiyor. Bu donanım seviyesine özel alçaltılmış süspansiyonla gövdenin dinamik duruşu doğal spoylerli bagaj kapağı ve biri “kandırmacalı” olsa da aralarında AMG versiyona özel sportif difüzör bulunan egzoz çıkışları ve LED stop lambalarıyla final yapıyor. Otomobilin kendinden emin görünen duruşunda yine AMG donanım seviyesine ait AMG tasarımı 18 inçlik jantlar ve marşbiyelerin de payı var. Hans Werner Aufrecht ve Erhard Melcher’in Großaspach’ta kurdukları AMG, bu otomobilde bir donanım seviyesini ifade ediyor. Tıpkı BMW’nin M’i alt seviye modellerinde ileri performans unsurlarını sunmaktansa sadece sportif aksesuarlarla süslemesi gibi…

Dışarıdan bakıldığında görülen dinamik zarafet, KEYLESS-GO ile (anahtarsız) kabine girildiğinde de sürüyor. Otomobile yaklaştığınızda kapı kilitleri otomatik açılıyor, uzaklaşınca otomatik kilitleniyor. Belki C Serisi’nden başlayan kalite ya da görkem daha ekonomik olarak yansıtılmış ama gördüğümüz her şey bulunduğu segmentin de üzerinde bir düzeyde. Analog göstergelerin yerinde 10.25 inçlik ekran var. Hemen sağındaki infotainment ekranı da yine 10.25 inç boyutunda. Toplamda 60 cm’ye yakın bir dijital ekran sürücünün karşısında yer alıyor. Ama bu iki ekran uzun tek bir dijital ekran olarak yer alıyor. Otomobilin MBUX multimedya sistemi, üst modellerin tümünde gördüğümüz menü zenginliklerine sahip, bunlara dokunmatik olarak ya da “Hey Mercedes” diye seslenerek ulaşmak mümkün. “Hey Mercedes” havalı ama fonksiyonel mi tartışmaya açık.

C ve E Serileri’nden başlayıp tüm modellere yayılan yuvarlak havalandırma nozülleri, kabine başka bir hava katıyor. Havalı görünen üç kollu, deri kaplı ve çok fonksiyonlu spor direksiyon simidinin ardındaki sinyal ve vites kolları, tıpkı C Serisi’nde olduğu gibi şaşırtıcı incelikte ve kırılgan görülüyor ama geri kalan her yerde adeta bir teknoloji gösterisi yapılıyor. Şunu da eklemek şart, otomobilin genelinde hakim olan zarafet sinyal sesine bile yansımış. Bir çok markanın abartılı sinyal seslerine karşın A200’de, sürücü dönüş için direksiyonun solundaki kolu aşağı ya da yukarı ittiğinde sanki tırnak makası çıtlaması gibi kibar bir ses duyulmaya başlıyor.

Özellikle gece sürüşlerinde kabinde 64 renkli ambians ekran ışıltısı ve aydınlatmalarla bambaşka bir hale bürünüyor. Kokpiti boydan boya geçen aydınlatma şeridi, kapılarda da sürüyor. Otomobilin Burmester surround ses sistemi, kabindeki genel imajı daha da yukarı taşıyor. Yüksek imaj, kullanıcıyı okşayan bir his.

Otomobilin konum hafızalı ön koltukları elektrik kumandalı, markanın kapı içlerindeki fiyakalı kumanda düğmeleri üst seviyedeymiş gibi hissettiriyor. Nubuk görünümlü kumaş koltukların yanal destekleri deri, sürücü koltuğunda elektrikli bel destek ayarları da mevcut. Sportif diyemeyiz ama rahat. Arkadaysa makul seviyede oturma alanı ve diz mesafesi sunuluyor. Arkada da açılır kapanır kol dayanağı yer alıyor.

Avrupa’da en çok Türkiye ve İspanya’da rağbet gören sedan otomobiller, hatchbacklere göre daha fazla bagaj kapasitesi sunmasıyla dikkat çekiyor. Mercedes-Benz A200 Sedan’ın 405 litrelik bagajı, hatchback kardeşinden 35 litre daha fazla kullanım alanı sunuyor. Elektrikli açılıp kapatılabilen bagaj kapağının ardında asimetrik katlanabilen arka koltuk sırtlıkları yer alıyor. Bagaj kapağını, ayağı tamponun altına uzatarak açmak da mümkün.

 

Mercedes-Benz’in yaklaşık 10 yıldır Renault ile yaptığı küçük hacimlerde motor ortaklığı, bu otomobilde de kendisini gösteriyor. Özellikle 1.5 litrelik dizel ve son dönemde 1.3 litrelik benzinli motorla yıldızlı kaputun altına giren Fransız elması, fanatik Merc kullanıcılarından safkan olmadığı için eleştiri toplasa da verimli kimlikleriyle ve tabii ticari başarısıyla tarafları memnun ediyor. Mercedes-Benz’de en yüksek performanslı seviyesi kullanılan dört silindirli motor, mütevazı hacmine karşın turbo desteğiyle 160 HP’lik (163 PS) çıkış sağlıyor. Silindir kapama özelliğine de sahip olan motor, gücü ve tüketimiyle verimli bir makine. Çevre ile dostluğuna gelince, hibritlerin altın çağında Mercedes-Benz dahil hiçbir marka elektriğin nimetlerinden yararlanmadan es geçmiyor. Bu otomobilde de az hibrit desteği ISG ile sağlanmış. Integrated starter generator ISG; marş motorunu ve alternatörü, içten yanmalı motor ve şanzıman arasına yerleştirilmiş güçlü bir elektrikli makinede birleştiriyor. Bu, 48 voltluk araç elektrik sistemiyle birleştiğinde tüketim ve CO2 değerlerini daha düşük seviyede tutuyor. Ha, bunun yararını kullanıcı mı görüyor, yoksa egzoz emisyon salınım ortalamasını aşağı çeken marka mı, tartışmaya açık. Bu mild hibrid sistemin vadettiği tüketim ekonomisini bilinçli bir sürücü de yakalayabilir.

7 ileri vitesli çift kavramalı DCT otomatik şanzımanla kumanda edilen bu güç, şüphesiz büyük hacimli Mercedes-Benz motorları gibi hissettirmiyor ama ayağın altındaki güç, otomobili 180-190 km/s civarı hızlara istekle çıkarıyor. Daha fazlası istendiğinde hızlanma sürüyor ama yavaş yavaş nefesinin de kesilmeye başladığı hissediliyor. Bunun nedeni elbette ki ne kadar hacim o kadar güç ilkesi. Şüphesiz Alman üretici maksimum hızı 230 km/s verirken gösteriş yapmıyor ama o hıza çıkmak için yol ve biraz daha zaman gerekiyor. Sürüşü böyle rakamlara bağlamadığınız zaman gayet keyifli, istekli hızlanan küçük bir sedan A200 AMG. Ha tekrar edelim, buradaki AMG’ye de kapılmamak gerek, o bu seviyelerde sadece bir donanım seviyesini ifade ediyor! Powertrain’in 1.3 litrelik motorda Mercedes-Benz’in performans ruhunun bildiğimiz AMG ile pek ilgisi yok, pedallar metal, paspasların üzerinde AMG yazıyor ve marşbiyeler, egzoz çıkışları gibi ve jantlar gibi aksesuarlar var vs. vs. Ama tabii otomobilin sürüş ruhunu değiştirme yeteneğine sahip donanımlar da yok değil. Ön koltukların arasındaki konsolda yer alan Dynamic düğmesine basarak Sport, Comfort ve Eco seçimleri yapılabiliyor. Bu seçimler süspansiyon vites değişim ve şanzıman tepkilerini değiştiriyor. Otomobilin şanzımanı, egosunu yüksek tutmak isteyen sportif karakterli sürücüler için direksiyonun arkasında yer alan paddle shift elcikleriyle de kumanda edilebiliyor. A200 AMG, bir performans otomobili değil. Sesiyle, süspansiyon karakteriyle seçilen moda göre optimize edilmiş, süslü, yakışıklı bir şehir otomobili. Ama abartmadan. İmajı yüksek. Hayır, çok yüksek.

Otomobilin donanımında çok iyi hissettiren seçenekler var, otomatik klima, elektrikli, ısıtmalı ve hafızalı ön koltuklar, gelişmiş sürüş destek asistanları, otomatik uzun far asistanı, aktif fren asistanı, aktif şerit takip yardımcısı, sürücü diz hava yastığı uzuyor gidiyor liste. Bunların önemli bir bölümünü artık bir çok otomobil markasında bulmak mümkün. Ama tabii Mercedes-Benz kalitesiyle kullanabilmek ayrı bir standardı ifade ediyor.

1.600.000 TL fiyatla satılan Mercedes-Benz A200 Sedan FL AMG, sahip olduğu özelliklere göre fazla rakip tanımıyor. Geleneksel rakipler BMW 1 Serisi Sedan ya da Audi A3 Sedan da benzer seviyelerde. Burada müşterinin en çok hangi markanın imajına bürünüp  yol almak istediği önem taşıyor. Çünkü yer aldıkları seviyede özellikler birbirine çok yakın.