Reklam

Hayata bağlanmanın zor (gelen) öyküsü!

 Hayata bağlanmanın zor (gelen) öyküsü!

Emniyet kemeri, otomobillerdeki en basit ama en önemli aktif güvenlik donanımlarından biri. Ama ne yazık ki ülkemizde trafik birimleri tarafından önemi ancak 50 yılı devirdikten sonra kavranabilmiş. Bugün kimi bilinçli ve tutkulu emniyet kemeri kullanıcıları olmasına karşın bu hayati önem taşıyan aparatın da suyu çıkarılmış durumda! Emniyet kemeri kullanımı mecburi olduğunda trafik kontrollerini atlatmak için polisi yanıtmaya yönelik üretilen çarpaz siyah bant modelli t-shirtlerden sonra en dahiyene (!) icat olan emniyet kemeri uyarı sinyalini susturma aparatları, popülaritesini giderek artırıyor! Şu insanların “göğsünü sıkıştıran” (!), “nefesini daraltan” (!) emniyet kemerinin geçmişine bir göz atalım, sonra da Türk işi buluşa bir göz atalım!

Otomobillere Volvo ile girdi

Aslında primitif bazı girişimler otomobilin icadından beri yok değil ama emniyet kemerinin kullanımı 1958’e kadar uzanıyor… Fikrin pahalı defalarca bulunup reddedildiği bu dönemde en tutkulu uygulayıcısı Volvo oldu. Güvenlik teknolojilerindeki atılımlarıya ünlü Mercedes-Benz bile emniyet kemerini ilk kez –o da sadece sportif coupe 300 SL’de!- 1957’de sunmaya başladı…

İlk olarak 1903 yılında Gustave Liebau isimli bir Fransız mucidin tasarlayıp patentini aldığı emniyet kemeri, pek de rağbet görmedi. Kimse oturma konforunu bozmak istemiyordu anlaşılan! Ama 1930’lu yıllarda Amerikalı tıp çevreleri, üreticilere emniyet kemerini modellerinde kullanmaları gerektiği konusunda baskı yapıyorlardı. Bu baskılar ancak savaş sonrasında yanıt bulabildi. 1953’te Colorado Eyaleti Tıp Birliği, iki noktalı emniyet kemerlerinin bütün otomobillere yerleştirilmesi için bir bildiri yayınladı. 1955’teyse California Trafik Kanunu’nda araç kullanmak için emniyet kemeri takma zorunluluğu getirildi. 1956’ya gelindiğinde Volvo, iki noktalı çapraz göğüs emniyet kemerini aksesuar olarak pazara sundu. Bir yıl sonra da iki noktalı emniyet kemerlerine kilit ekledi. Ardından Chrysler, ön koltuklarda iki noktalı emniyet kemerini isteğe bağlı olarak kullanılmak üzere bazı modellerine yerleştirdi. Ford ise emniyet kemerini konu edinmiş 2 yıllık güvenlik reklamlarına başladı. 1950’lerde Saab savaş uçaklarında kullanılan ilk fırlatma koltuklarını icat eden İsveçli mühendis Nils Ivar Bohlin, Volvo CEO’su Gunnar Engelu’nun bir kazada ölmesi sonrası gücenlik konsunda yoğunlaştı ve bugün bildiğimiz anlamda ilk modern emniyet kemerini geliştirdi. 1958’de İsveç’teki Volvo fabrikasında mühendis olarak çalışan Bohlin, üç noktalı emniyet kemeri olarak bilinen sistemin patentini aldı. Uçaklardaki dört noktalı kemerler üzerinde yoğunlaşan Bohlin, bunu otomobillerde kullanmanın zor olduğunu belirleyince üç noktalı kemerlere yönelmişti. Bu icatla Volvo, 1959’dan itibaren ön koltuk için üç noktalı emniyet kemerini standart sunan ilk üretici olarak otomotiv tarihine geçti. Emniyet kemerinin ilk stadart sunulduğu otomobil PV544 oldu. Bohlin, 2002’de 82 yaşında öldüğünde, önemi hiç azalmayan, basit ama hayat kurtaran icadının gururunu taşıyordu. Mühendis, Volvo’nun yandan çarpmalar için geliştirdiği teknolojinin de fikir babalarından biriydi.

Türkiye’de 1986’da fark edildi!
Vovo’nun ardından tüm otomobil üreticileri emniyet kemerine önem vermeye başladı. İlginiç ama Amerika’da kemer kullanımı sürekli maliyetler nedeniyle reddedildi ve ertelendi. Ama hiçbir zaman da gündemden düşmedi. 1959’da New York’ta, eyalette satılacak olan yeni araçlara emniyet kemeri takılmasının maliyeti incelendi ve teklif reddedildi. 1960’ta New York eyaleti aldığı kararı tekrar inceledi ve yine reddetti. 1961’deyse SAE (Otomobil Mühendisleri Birliği) Amerika’da emniyet kemerinin standart olmasını önerdi. New York’ta emniyet kemeri kilidinin oturma bölgesinin dışında olması şart koşuldu. Wisconsin eyaletinde ön koltuklarda emniyet kemeri kullanımı mecbur tutuldu. 1962’ye gelindiğindeyse mücadele iyice kızışmıştı ve altı Amerikan eyaletinde ön koltukta emniyet kemeri bulunması kesinleşti. Artık otomobil üreticileri de pes etmişti ve birer ikişer ön koltuklara emniyet kemeri yerleştirmeye başladılar. Volvo 1963’de ABD’de yasal düzenlemeleri beklemeden üç noktalı emniyet kemerini standart olarak sunmaya başladı. Baskılar sonucu ABD Ticaret Bakanlığı nihayet 1965 yılında ilk emniyet kemeri standardını yayınladı. İsveç’teyse ön koltukta üç noktalı kemer bulunması 1969’da zorunlu oldu. Volvo bir adım dah ileri giderek bütün pazarlarda arka koltukta da 3 noktalı emniyet kemerini standart olarak sunmaya başladı. Onu Mercedes-Benz de takip etti. İspanya’da ön ve arka koltuklarda emniyet kemeri bulunması mecbur tutuldu. Kemer artık otomobilli yaşamın kaçınılmaz gerçeği haline gelmişti. Batı Almanya’da ön ve arka koltuklarda emniyet kemeri olması ve kullanımı 1972’de zorunluluk haline getirildi. Ama yine de otomobillerde önce önde, sonra arkada emniyet kemeri kullanımı yaygınlaşması 1980’lere kadar uzandı.
Türkiye’deyse emniyet kemerinin varlığı oldukça geç fark edildi! Otomobillerde “koltuğun yanında sallanıp duran tokaların” kullanımıyla ilgili ilk çalışma 1986’da yapıldı. Mecburi hale getirilmesiyse 1992’yi buldu… Trafik kazalarında hayati önem taşıyan emniyet kemeri, icadının üzerinden geçen 53 yıla karşın otomobillerde hala ön ve arka koltuk yolcuları için vazgeçilmesi imkansız en temel güvenlik elemanı olarak dikkat çekiyor. Ülkemizdeki yaygın yaklaşımla, cehaletle işe yarayıp yaramadığını tartışmak yerine, ne zaman meydana geleceği belirsiz kazaların ardından hayatta kalmak isteyen herkes tarafından koşulsuz kullanılması gerekiyor. Ama modern araçlarda kullanımı mecbur kılabilmek için sesli ve ışıklı uyarılar yoğun biçimde kullanılsa da ‘çok bilen’ insanımız, ‘dehasını’ bu sinyalleri susturmaya yönelik olarak çalıştırıyor! Hatta bunun için sadece toka üretimi yapıp satan firmalar, internette sattıkları matah bir ürünmüş gibi cahilce açıklamasını da yapabiliyor! Havayastığı aktivasyonuymuş!!! Havayastığının emniyet kemeri ile birlikte kullanıldığında görevini yerine getirebildiğini “bir elektrik devresini tamamlamak” gibi algılamışlar, o tokayı kemere takarak!!! Cehalet ötesi! Tamam, hayatta kalıp kalmamak kişisel tercihtir ama bu kadar da keyif ehli olunmaz ki! Emniyet kemerinin ismini bile doğru yazamayan bir zihniyet var karşımızda!!!