Değerli taşlar teker teker düşüyor
Yazı: Hakkı Tolunay
Mustafa Koç’u kaybettik. Allah rahmet eylesin.
Herkes onun sanayici, başarılı iş adamı oluşundan söz ediyor. Bunlar bir yana. Ben de özellikle bugünün gençlerinin bilmediği sporcu yönünden söz edeceğim.
Hatalarım olursa affola. Üzgünüm. Kafam karışık.
Yıl 1991. Ralliye merak sarmıştı. O zaman tanıdım Mustafa Koç’u. Ali Başakıncı, Ali Ersin ile Ford Mobil takımı doğmuştu böylelikle. Çabucak ısındı yarışlara. Dereceler yapmaya başladı. Tanıdığım en alçak gönüllü insanlardan biriydi. Mekanikleri Sarı Mustafa ile konuşurken bir ağabey gibi davranırdı. “Sarı” diye seslendiğinde, Sarı Mustafa, şişe dibi gözlüklerinin arkasından bakıp hangi talimatın geleceğini beklerdi. Ne yazık ki küçük bir kazayı basın abartınca “Koç ailesinin veliahtı kaza geçirdi” diye, aile baskısıyla yarışması yasaklandı.
Aradan yaklaşık 10 yıl geçmişti. Bursa’da Tofaş Fiat fabrikasında bir aracın banttan çıkışının töreni vardı. Yolun kenarında diğer basın mensupları ile bekliyordum. Mustafa Koç’un helikopteri indi geldi dediler… Bakan, Bursa şehir Erkan’ı ile birlikte bizim bulunduğumuz kapıya doğru yürüyordu. Hizam gelince durdu. Grup da birlikte durdu. Elimi sıktı. “Ne haber neler yapıyorsun? Hala yarışlara gidiyor musun? Bir haftasonu ara da birlikte gidelim.” Bu hiç gerçekleşmedi elbette. Zaten başını kaşıyacak vakti yoktu. Ama, gönlü hep rallilerde idi. Bugün varolan Serdar Bostancı’nın başarıyla sürdürdüğü Ford Castrol ralli takımının temelleri belki de o yıllarda atılmıştı. Bu sporcu yönü. Bir de gizli hayvansever yönü vardı. Bunu da en iyi verdiği destekleri anlatarak, arkadaşım Deniz İzgi en iyi resmedebilir. Altındaki Ducato’nun hayvanlara yem taşıması için nasıl verildiğini anlatarak.
Nur içinde yat Mustafa Koç. Çok değerli bir insandın. Çok erken bıraktın.