Reklam

Renault Clio Sport Tourer 1.2 Turbo EDC

 Renault Clio Sport Tourer 1.2 Turbo EDC

Clioda son Sport Tourer olan dördüncü nesil SW, dopdolu bir jübile modeliyle hedef tahtamızda. İki yıl sonra üretimi bitecek station wagon Clio neden alınmalı? 2016 Haziran’ında yenilenen farlar ve tamponlarla makyajdan geçirilen dördüncü nesil Clio ailesi, artık yerini yeni jenerasyona bırakmaya hazırlanıyor. Ama beşinci Clio nesli sadece hatchback gövdeyle tanıtılmış olsa da henüz yollara inmiş değil. Bu durumda 4. nesilin ülkemizde üretilen station wagon versiyonu Sport Tourer’i denemekte bir sakınca bulunmuyor. Ne de olsa okunmamış gazete yeni değil midir? Zaten beşinci nesilde station wagon versiyon olmayacak. Bu gövde longlife versiyon olarak iki sene daha üretilmeye devam edilecek. Ve Clio’da ST dönemi sonlanmış olacak. Yani bir jübile modeliyle yollardayız.

İlk tanıtıldığı 1990 yılından bugüne 15 milyonluk satış rakamına ulaşan Clio, özellikle Avrupa ülkelerinde çok rağbet görmüş, içinde bulunduğu B segmentine değer katmış, prestij kazanmış bir model oldu. Sahip olduğu teknolojilerle yeni jenerasyonla bunu daha da yükseğe taşıyacağı bir gerçek. Dördünce neslin station wagon versiyonu Sport Tourer, son dönem stationlarının sahip olduğu life style kimliğini fazlasıyla taşıyor. Veda modeli olduğuna aldanmayın, hiç de yaşlanmış görünmüyor. Ve kullandıkça anlıyorsunuz ki, B segmenti otomobilleri de sıkıcı olmak zorunda değil, keyifle alınabiliyor.

Aks mesafesi aynı olmakla birlikte boyu 205 mm daha uzun, yüksekliği de 27 mm hatchback kardeşinden daha fazla olan Sport Tourer, tarzıyla Toros fonksiyonelliğinden çok, modern hobilere açık kullanışlı bir SW görünümünde. Sport Tourer’da hatchback versiyona göre farklılıklar kolu gizlenmiş kapının ardından başlıyor. Uzunluktaki fazlalığın sebebi olan bagaj bölümü, fazladan 145 litre hacim sunuyor. Yani hatchback versiyondan 300 litre olan bagaj kapasitesi, station kardeşte 445 litreye ulaşıyor. Arka kapılardan itibaren koyu renkli camlar da gizemli bir imaj yaratıyor (!).

Makyaj çalışmasında Clio’ya daha önce Renault’nun üst segment modellerinde kullanılan ekipmanlar eklenmiş, iç mekanda kullanılan döşemeler yepyeni ve kullanılan plastik akşamlarla dokunuş hissi ve görsel kalitesi artırılıp zayıf halka sayılan kabinin kalite algısı yükseltilmeye çalışılmıştı. Segmenti itibariyle abartılacak bir durumu yok, işi gören gayet yeterli malzemeler var karşımızda. Ama kapı içi panellerin plastiği hala biraz ucuz görünüyor.

Kullanışlı sayılabilecek kokpitte eleştiri getirilebilecek fazla bir nokta bulunmuyor. Tabii ki küçücük torpido gözü dışında! Piyano black kumanda paneli, parmak izi ve toz gösteriyor ama bu Clio’nun sorunu değil, bu sorun her modelde karşımızda. Kapı yolları ya da vites konsolundaki krom detaylar kalite hissini artırsa da Clio zaten mütevazı bir model olduğundan içimizden “zahmet etmişsiniz” demek geliyor. Ama belki de final modelinde böyle jestler olmalı… Örneğin yarı deri kaplı koltukların şekli, hatta dikişleri bile iyi hissettiriyor. Makyajla gelen asıl seviye sıçraması ise dokunmatik R-Link infotainment menüsüyle ilgili. Bu ekranda geri görüş kamerası da yer alıyor. Ha, Clio Sport Tourer’da arka park sensörlerinin yanı sıra ön sensörler de var. Tam bir jübile zengini!

 

Mütevazı ama ateşli makine

Clio’nun en çekici yanlarından biri hatchback kardeşinin yanı sıra Kadjar ve Megane’dan da tanıdığımız 1.2 litrelik Energy TCe motoru. Renault ve Nissan’ın birlikte geliştirdiği bu motor, Pulsar ve Qashqai’de de kullanılıyor. Hacmine göre güzel tork sunan 4 silindirli motor, sağladığı etkili çekişle sıkıntısız hızlanmalara imkan tanıyor. Belki hot hatch diye tanımlayamayım ama hafif gövdenin de katkısıyla turbonun tadıyla güzel hızlanıyor Clio. Ama tabii bu bir performans otomobili değil, ayarı kaçırdığınızda beklenmedik tüketim değerleriyle karşılaşabilirsiniz. Sakin kullanımlarda 5.5 litrenin üzerine çıkmaya hiç niyetli değil. Hele bir de gaz tepkilerini tembelleştiren ve vitesi de en kısa sürede en üste taşıyan Eco modunda kullanıyorsanız… %10’a kadar kesinti bekleyebilirsiniz. Tabii ki tüketimde ve performansta! Otomobilin şanzımanına gelince, çift kavramalı 6 ileri otomatik vites kutusu, sarsıntısız geçişleriyle pürüzsüz sürüşlere katkıda bulunuyor. Ama bazı ani gaz emirlerinde yolun eğimine göre çekingen ya da tembel kaldığı görülebiliyor.

Station wagonlara özel bir sevgi duyduğum gerçek. Geri manevrası en kolay olan gövde formudur, tutunma açısından da sedanlardan daha dengeli olduğuna inanırım. Tutunma konusunda aklıma hep 1990’larda Volvo’nun BTCC’de (İngiltere Pist Şampiyonası) sedan rakiplere kök söktüren 850 efsanesi gelir. Tabii ki o kadar olamaz, mübalağa ediyorum ama Clio Sport Tourer da kararlı yol tutuş gösteriyor. Bunda tabii ki 17 inçlik jant ve lastiklerin de payı var.

Test otomobilimiz en üst donanım paketi Icon’a sahip olduğu için ekipman listesinde neredeyse yok yok. Entegre sinyalli yan aynalardan, direksiyondan kumandalı müzik sistemine, ön kol dayanağından, sabit cam tavana, deri kaplı direksiyondan LED ön farlara, elektro krom aynaya, elektronik denge kontrol sistemine, hız sabitleme sistemine eksik bırakılmamış. Tabii, dediğim gibi, üst donanım seviyesinde opsiyonları da aldığınızda. Bütün bunların bedeli toplamda 140 bin TL’ye dayanıyor. Gerçi bütün marka ve modellerde fiyatlar uçtu ama B segmenti bir otomobilin fiyat değerlendirmesini en iyi alıcısı yapacaktır.

+ Ferah kabin

+ Büyük bagaj

+ İşçilik

+ Tutunma kararlılığı

– Küçük torpido gözü

– Yalıtım

– Ucuz görünen plastik kapı panelleri

 

Yakıt tipi: Benzin

Motor hacmi (cc): 1197

Motor gücü (HP/d/d): 120@5000

Maksimum tork (Nm/d/d): 205@2000

Vites kutusu: 6 ileri EDC otomatik

Maksimum hız (km/s): 192

0-100 km/s hızlanma (sn): 9.2

Tüketim (şehiriçi/şehir dışı/karma) (lt/100 km): 6.8/4.5/5.4

Ağırlık (kg): 1270

U/G/Y (mm): 4267/1732/1475

Aks mesafesi (mm): 2589

Bagaj hacmi (lt): 470/1355