Renault 2016–Drive The Change Stratejik Planı açıklandı
Renault 2016 – “Drive the Change” Planı, Renault’nun sürdürülebilir ulaşımı herkes için erişilir kılma hedefine dayanıyor. Bu hedefi «Drive the change » marka imzası simgeliyor. Renault Grubu’nun stratejik planı 6 yıllık olarak hazırlandı; plan döneminin ortasında, yani 2013 sonunda bir değerlendirme yapılacak. Bu şekilde hem operasyonlarda süreklilik sağlamak için stratejik perspektiflerin belirlenmesi hem de gelecek üç yıl için rakamlandırılmış ve ayrıntılı önceliklerin tanımlanması mümkün olacak.
Renault 2016 – “Drive the Change” Planı iki temel hedefi karşılamak amacıyla hazırlandı:
o Grubun büyümesinin sağlanması
o Sürekli olarak nakit fazlası elde edilmesi
2011-2013 dönemi için:
2013’te 3 milyon adedin üzerinde satış,
Minimum 2 Milyar €’luk kümülatif nakit fazlası.
Renault Grubu bu hedeflere ulaşmak için yedi temel konuda çalışmalar yapacak:
o Yenilikçilik politikasının sürdürülmesi,
o Sağlam bir ürün planı,
o Renault marka imajının güçlendirilmesi,
o Müşteri ilişkilerinde şebekenin mükemmeliyeti,
o Ar-Ge ve yatırım harcamalarının optimizasyonu,
o Maliyetlerin azaltılması,
o Avrupa’daki konumun korunması ve uluslararası pazarlarda büyüme.
Renault Başkanı Carlos Ghosn’a göre: “Renault 2016 – “Drive the Change” planının başarılı olması Renault’nun tüm çalışanlarının seferber olmasına dayanıyor. Onlar şirketimizin can damarlarıdır. Geleceğe hazırlanırken, şirket içindeki kararlı ve azimli çalışmaları ile yarınların Renault’sunu gün be gün inşa edecek olan onlardır: Rekabetçi, müşterilerimizin, çalışanlarımızın ve hissedarlarımızın haklı beklentilerini karşılayan bir Renault. Renault çalışanlarının gurur duyacağı, sağlam bir marka imajı ile kusursuz bir ürün ve hizmet kalitesini taşıyan güçlü bir Renault. Fransa kökenli fakat dünyanın her yerinde rahat, ulaşımı herkes için erişilir kılan bir Renault. 21. yüzyılın enerji ve çevre sorunlarının bilincinde, kalıcı bir Renault.”
PLAN HEDEFLERİNE ULAŞMAK İÇİN YEDİ ÖNCELİKLİ ÇALIŞMA EKSENİ
1- Araçların çevreye olan etkilerini azaltmak yönünde yenilikçilik
Renault elektrikli araç gamı Renault ortağı Nissan ile birlikte sıfır salımlı ulaşımda lider olma hedefiyle, başka bir ifadeyle geniş tüketici kitleleri için erişilebilir fiyatlarla elektrikli binek ve ticari araçlardan oluşan eksiksiz bir ürün gamını ticarileştiren ilk ve en büyük üretici olma hedefiyle elektrikli araçlara öncülük yapıyor. 2011 yılı, üç elektrikli model, Fluence Z.E., Kangoo Z.E. et Twizy’nin satışa sunulmasıyla, Renault tarihinde önemli bir dönüm noktası oluşturacak. 2012’den itibaren ZOE de gama dahil olacak.
Renault « Energy » adı verilen yeni termik motorlar En yeni motor 1.6, Energy dCi 130, bu silindir seviyesinde pazarın en güçlü motoru olacak ve sınıfının en iyi emisyon/güç oranını sunacak. 2011 yılında dünya pazarlarına sunulacak olan Scenic ve Grand Scenic’te, bu motor önceki kuşağa oranla CO2 emisyonlarının %20 azaltılmasını sağlayacak. Yeni Renault’nun yeni benzinli motorları, Energy TCe’ler, I ve M1 segmenti modellerinin CO2 emisyonlarını yaklaşık %30 azaltacak (40 g/km CO2 ve tüketimde 1 l/100 km azalma).
Bütün bu yenilikler CO2 emisyonlarının anlamlı şekilde azaltılmasına katkıda bulunacak (g/km olarak): Renault’nun Avrupa gamının ortalama emisyon değerinin 2013 yılında 120 g/km’nin altına, ardından 2016’da elektrikli araçla birlikte 100 g/km barajının altına düşeceği öngörülüyor.
2. Sağlam bir ürün planı
Kitlesel kullanıma dönük eksiksiz bir elektrik motorlu araç gamı
2012’den itibaren dört elektrikli araç, 2014 ve 2016 arasında yeni modeller: Renault’nun Z.E. gamı ile Nissan’ın elektrikli araç gamı birleştirildiğinde Renault-Nissan İttifakı’nın 2016 yılına kadar tüm dünyada toplam 1,5 milyon adet elektrikli aracı yollarda olacak. 2015’ten itibaren, İttifak 500 000 araç/yıl üretim kapasitesine sahip olacak.
Zenginleştirilmiş ve 2011 – 2016 arasında tamamen yenilenecek termik motorlu araç gamı
2010‘da 40 ve 2005’te 30 modele karşın, Renault Grubunun markaları 2013’te 44, 2016’da 48 modelden oluşacak.
– Avrupa’da elektrikli araçlar gamına ek olarak, 2011’de Twingo faz 2, 2012’de yeni Clio, ve Dacia tarafında 2012’de aile tipi bir binek ve küçük bir ticari araç gibi, bir takım iddialı modellerin lansmanı yapılacak.
– Avrupa dışındaki uluslararası pazarlarda, bu pazarların ihtiyaçlarına tam olarak uyarlanmış bir ürün gamı sunulacak – özellikle üst segmentte Fluence, Latitude ve SM7. Duster de Avrupa dışındaki satışların artışında önemli bir rol oynayacak.
3. Daha güçlü bir Renault markası
Renault markası herkes için yenilik, kalite ve tasarım gibi önemli kozlara ve özelliklere sahip ve bunlara dayanarak imajını yeniden oluşturmak istiyor.
Herkes için yenilik
Renault tarihinde her zaman, geniş kullanıcı kitlelerinin erişebileceği yeniliklere damgasını vurmuştur; son olarak Carminat Tom Tom ile sunulan entegre ve on-line bağlantılı navigasyon sistemi bunun bir örneğini oluşturuyor. Bugün, elektrikli araç, eşdeğer bir dizel araç ile aynı düzeydeki satınalma ve kullanım fiyatıyla, herkes için yenilik kavramını mükemmel şekilde simgeliyor.
Kalite, tanıtılması gereken bir güç
Markanın güçlenmesi aynı zamanda Renault’nun yeniden buluştuğu yüksek kalite üstünlüğüne dayanıyor. Bugün, markalar arası bütün sıralamalarda Renault ürünleri kalite yönünden en iyiler arasında yer alıyorlar, hatta bazen uzman markaların bile önüne geçiyorlar. Renault, güvenilirlik konusunda da İlk 3 içinde yer alıyor. Grup bu üstünlük ve avantajlarını daha iyi duyurmayı ve 2013 sonuna kadar kalite imajı yönünden liderler arasına girmeyi hedefliyor.
Yeni Renault tasarımı
Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtılan kavram model DeZir ile Renault tasarım dilinin yenilenme süreci başlamış oldu. Bugün tanıtılan CAPTUR dahil bir dizi konsept model ile öykü devam ediyor. Twingo’nun yeni fazı ile yeni Clio bu yeni tasarım döneminin ilk örneklerini oluşturuyorlar. Herkes markanın tasarım kodlarından ve tercihlerinden yararlanacak: sıcak ve göz alıcı.
4. Müşteri ilişkilerinde şebeke mükemmeliyeti
Renault birçok ülkede hizmet kalitesiyle kabul görüyor. Bu kalitenin bundan böyle dünyanın her yerine yayılması ve satış, satış sonrası ve satış finansmanı birimlerindeki bütün hizmetleri kapsaması gerekiyor. Bu nedenle, bu yıldan itibaren, Renault bütün şebekede 8 taahhüde dayanan « Müşteri Vaadi » uygulamasını başlatacak.
5. Optimize Ar-Ge ve yatırım harcamaları
Planda, grubun coğrafi yaygınlık alanı genişletilip yenilikçilik politikası sürdürülürken Ar-Ge ve yatırım harcamalarının cironun %9’unun altında tutulması hedefleniyor.
Platform başına daha fazla volüm ve böylece daha yüksek performans için platform paylaşımları
– Orta ve üst gam için Nissan ile paylaşılan yeni C-D platformu orta vadede yılda 1,5 milyon araç üretimine imkan sağlayacak.
– Renault ve Daimler gelecekteki Twingo ve Smart’ları üretmek için A platformunu paylaşacaklar.
– Renault’nun ticari araç platformları Nissan ve Daimler ile yapılan anlaşmalardan yararlanacaklar.
2014 ve 2016 arasında lansmanı yapılan modellerin %80’i bir iş ortağı ile paylaşılan bir platform üzerinde yükselecek.
Modüller aracılığı ile parça standardizasyonu
Renault, modüllere, yani başından itibaren farklı modellere dahil edilmek üzere tasarlanan parçalara dayanan yeni bir standardizasyon yaklaşımı başlatıyor. Yeni M0 (Entry), B ve C-D platformları modüllerin kullanılacağı ilk platformlar olacak.
6. Düşürülen maliyetler
Monozukuri: Araçların direkt maliyetinin yılda %4 azaltılması amacına yönelik bir uygulama
2010 yılında 4 pilot fabrikada başlatılan monozukuri uygulaması bundan böyle Grubun bütün fabrikalarına yayılacak. Renault’da Nissan sayesinde hayata geçirilen bu metod, (satınalma, imalat, lojistik, teslimat) gibi büyük meslek bölümlerinin ayrı ayrı ele alınmasından ziyade – otomobilin tasarımından nihai müşteriye teslimine kadar – değer yaratma zincirinin bütünü üzerinde çalışmayı amaçlıyor. Monozukuri direkt maliyetlerin 2013 yılına kadar %12 azaltılmasını sağlayacak.
Üretim merkezlerimizin daha iyi kullanımı
Renault Avrupa’da üretim kapasitelerinde uyarlama yaparken, dünyanın geri kalan kısmında üretimi artırıyor. Renault’nun üretim merkezleri İttifak’tan ve Daimler ile stratejik işbirliğinden yararlanacaklar. Bu faktörler dünya genelinde fabrikaların kapasite kullanım oran ortalamasının 20 puan artırılmasını sağlayacak.
7. Avrupa’da güçlü kalmak ve uluslararası pazarlarda büyümek
Renault, Avrupa’da 2. marka
Az da olsa büyüyen, fakat 2000 ve 2010 yılları arasında ailelerin otomobile ayırdıkları harcamaların %25 azaldığı bir pazarda Renault, pazarın küçük otomobiller ve ulaşılabilir teknolojiler ağırlıklı olarak yeniden konumlanmasından yararlanmaya devam etmeyi ve böylece Avrupa’daki güçlü konumunu korumayı amaçlıyor.
Uluslararası pazarlarda üç öncelikli ülke: Brezilya, Hindistan ve Rusya
2013 yılında, Brezilya’nın Renault’nun en büyük 2. pazarı, Rusya’nın ise 5 basamak yükselerek 4. büyük pazarı, hatta Lada satışları ile birlikte Renault’nun en büyük pazarı ve Hindistan’ın ise 20 basamak atlayarak en büyük 11. pazarı olması bekleniyor.
– Brezilya: Kalıcı olarak %5’in üzerinde bir pazar payına doğru gidiyor, 2011’de 3 yeni model satışa sunulacak: Sandero faz 2, Fluence ve Duster,
– Rusya: Genişletilmiş bir ürün gamı ile 2013’te %6’lık bir pazar payı hedefleniyor (Lada hariç): 2012’de Duster, 2013’te M0 platformu bazında Togliatti’de üretilecek yeni bir model satışa sunulacak,
– Hindistan: 2011’de 2 model, 2012’de bir SUV lansmanı yapılacak; 2013’te ise 6 model Hindistan’da yerli olarak üretilecek.