Citroën C5 Aircross 1.6 PureTech EAT8
Otomobil pazarının yükselen yıldızı SUV’ler oldu olalı gelenekler de kurallar da oldukça değişti. Geçmişinde CX, SM, XM, Xantia ve C6 gibi otomobil tarihinde derin izler bırakmış ve “amiral gemisi” terimine anlam verebilmiş olağanüstü modeller varken günümüzde koskoca markanın en üst modeli, C5 Aircross olmuş durumda! Elbette zamanın ruhu denilen bir kavram var ve Citroen de ticari ürünler pazarlamak zorunda ama keşke dönemin kurallarına uydurulan “amiral gemisi (!)”, marka geleneklerine uygun bir prestij ikonu olsaydı. 2018’den bu yana Fransa’daki Rennes tesislerinde (ve tabii stratejik pazarlar olarak Hindistan ve Çin’de) üretilen C5 Aircross, PSA bünyesindeki platform, yürüyen aksam ve parça paylaşımlarından Double Chevron’un özgün tasarımlarıyla sıyrılmaya çalışılmış bir model. Ama içiyle dışıyla göze batan yoğun plastik kullanımı, markanın görkemli geçmişine bir hayli uzak görüntü çizilmesine yol açıyor. Ve sanki grup içinde kozlar Peugeot ile DS’ten yana oynanıyormuş gibi düşündürüyor.
Geçen yıl geçirdiği makyajla tazelenen Citroen C5 Aircross, içinde bulunduğumuz SUV’ler döneminde, geçen yüzyılın başından günümüze uzanan inovatif bir takım teknolojileri yansıtmaktan çok grup sinerjisine gömülmüş, marka kimliğiniyse en çok Citroën Advanced Comfort® programının bir sonucu olarak konfora odaklamış görünüyor. “Kademeli Hidrolik Destekli” olarak tanımlanan Progressive Hydraulic Cushions™ süspansiyon sistemi ve Advanced Comfort adıyla imaj yüklenen koltuklar, otomobilin en öne çıkan özellikleri durumunda.
Fransız üreticinin kompakt crossover modeli, kardeşi Peugeot 3008 ile platform ve yürüyen aksam paylaşan bir araç. 2021’de yapılan makyajla olduğundan daha heybetli görünmesini sağlayacak şekilde yenilenen burun tasarımına ek olarak logo da büyütülerek daha öne çıkarılmıştı. Yanlarda markanın üretim bantlarına Cactus modeliyle dahil olan küçük çizik ve eziklere karşı plastik koruyucu Airbumpların dikkat çektiği C5 Aircross, tavan raylarıyla crossover gereklerini tamamlıyor. Ama heybetli görüntüye bakıp crossover’dan ötesini vaat ettiğini düşünmemek gerek. Bu otomobil, yüksek ve rahat bir şehir aracı, yoldan dışarı çıkmaya dair herhangi bir iddia ve hazırlığı yok. Önden çekişli keyifli bir şehir ve yol otomobili. En büyük kozuysa konfor. Ondan başlayalım, markanın Citroën Advanced Comfort® programının yansımaları var olan ürün gamı içinde en çok C5 Aircross’ta görülüyor. Tabii işadamları kadar Fransız devlet adamlarının da Alman tekeline karşı tercihi olan C6’dan C5’e çok şey değişmiş ama sınıfı içerisinde bir crossover için sağlanabilecek en yüksek konfor düzeyi sanırım bu otomobilde. Citroën markasının geçmişten gelen en büyük uzmanlık alanı süspansiyonun hakkını veren otomobil, yoldaki bozuklukları adeta bir hovercraft karakteriyle aşıyor ve kabine yansıtmıyor. Koltukların da geniş ve çok rahat olması, otomobilin özellikleri içinde en çok öne çıkan özellik. Gerek gövdenin sarsıntısızlığı, gerek salınımlara girmemesi çok rahat yolculuklar vaat ediyor. Ama Citroën Advanced Comfort® programını sadece süspansiyon karakteri olarak sınırlamamak gerek. Araçta sunulan diğer teknolojilerle birlikte düşünüldüğünde tam bir konfor ortamı sağlanabilmiş diyebiliriz.
Kabin içine göz attığımızda biraz fazlaca plastik kullanımı dikkat çekiyor. CX, C6 ya da Xantia gibi geçmişin gösterişli modellerini düşündüğümüzde “amiral gemisi” müşterileri bu seviyede plastik kalitesinden çok da hoşnut kalmayabilir gibi düşünebiliriz. Kokpit üzerinde iki TFT ekran bulunuyor, birisi, gösterge tablosu, diğeriyse ortadaki infotainment ekranı. Aslında sürüş sırasında dokunmatik sanal butonların çok da kullanışlı olmadığını düşünenlerdenim ama kritik anlarda müdahale etmedikçe sakin sürüşlerde sıkıntı olmak gibi görünüyor. En çok kullanılan düğmeler zaten direksiyon üzerine de yerleştirilmiş. Direksiyon deyince, elektrik destekli hidrolik direksiyonun şehirde ve park manevralarında kullanımı pratik ama sürüşe dair verdiği hisler çok gelişmiş değil ki elektrikli direksiyonların çoğunda bu hissizlik yaşanabiliyor.
C5 Aircross’un motor havuzunda yine PSA raflarından alınmış 1.6 litrelik turbo beslemeli benzinli motor yer alıyor. Dört silindirli motor, grubun bir çok modelinde karşımıza çıkan çift kavramalı EAT8 otomatik şanzımanla eşleştirilmiş. Bu vites kutusunu yöneten kol, herhalde parça paylaşımının en göz önünde olan unsuru olsa gerek. Aynı vites kolunu, PSA Grubu’nun Opel, DS ve Peugeot gibi markalarının modellerinde de görmek mümkün. Sportif kullanım hissi için 8 vitesi direksiyonun arkasındaki paddle shift kollarla manuel kullanmak da mümkün. 180 HP üreten motor, benzine acımadan insafsızca hızlandırıyor yüksek Citroën’i. Ama ilginçtir, ortada savurganlık yok, son zamlardan sonra makul tüketim nedir kimse bilmiyor ama 8.0 litre civarı 100 km ortalama tüketimiyle yol alınabiliyor. Aracın cüssesini düşününce günümüz koşullarında kabul edilebilir bir değer sayılmak durumunda. Yani teknik verilerin yaklaşık 1, 1.5 litre yukarısında bir ortalama tutturabilirseniz bunun adı başarı sayılmalı!
Otomobille “yoldan çıkmak” isteyenler için çok maceraya atılmalarını önermeyiz ama biraz eğlenmek için Grip Control sistemi yer alıyor. Vites konsolundaki dairesel kumandayla yol alınacak yüzeye göre çekiş özelliklerini kum, çamur ya da buz gibi seçeneklerden belirlemek mümkün. Ama doğruya doğru, C5 Aircross, önden çekişli bir otomobil; araziye uygun lastikler olsa bile bu seçenekleri tercih etseniz bile off-road performansı beklemeseniz iyi olur. Fazla maceraya atılmadan küçük oyunlar oynamaya izin var ancak!
Ülkemizde Feel, Feel Bold, Shine ve Shine Bold donanım seçenekleriyle satılan Citroën C5 Aircross, özellikle en üst iki donanım seviyesiyle beklentilere karşılık verebiliyor. Alt donanımlarda övgüyle söz ettiğimiz özellikleri göremiyoruz, daha standart bir otomobile biniyorsunuz. Otomobilin belki de en iddialı özelliği olan Kademeli Hidrolik Destekli Süspansiyon Sistemi, Grip Control, gelişmiş akustik yalıtım, paddle shift vites değiştirme kulakçıkları, Advanced Comfort özellikli koltuklar gibi gelişmiş güvenlik ve konfor donanımları, hep Shine’dan itibaren başlıyor. Shine Bold’daysayok yok zaten. Ama o zaman da ödenecek rakam 820 bin TL’ye ulaşıyor.