Mercedes-Benz E180 Edition 1
Üretimi Mayıs 2023’te Sindelfingen’de başlayan W214 gövde kodlu altıncı kuşak E Serisi, Alman otomobil markasının 1946’dan bu yana ürettiği 17 milyon orta sınıf otomobilin en yeni temsilcisi durumunda. Yeni E Serisi’nin modern gövdesini taşıyan MRA II (Modular Rear Architecture) platformu, 2021’den beri üretilen küçük kardeş W206 C Serisi ve 2020’den beri üretilen ağabey W223 S Serisi ile paylaşıyor. Platformun en büyük özelliği mild hybrid ya da plug-in hybrid modellerde de kullanılabiliyor olması. Selefinden 26 mm uzun, 28 mm geniş, 12 mm yüksek tasarlanan E Serisi, milimetrik de olsa her ölçüde daha büyümüş ve tarihin en iri E Serisi durumunda. Yüksek dirençli çelik ve alüminyumdan üretilmiş bu platform üzerindeki gövdenin aks mesafesi de eskisinden 22 mm daha uzun. Artan boyutların etkisiyle otomobilin bagaj kısmı da 10 mm daha uzatılmış. Burnunda isteğe göre Mercedes-Benz geleneklerinden krom yıldızı taşıyan gövdenin bitiminde de arka aydınlatma grubunda yıldız şeklinde yanan LED spot lambaları yer alıyor. Her zamanki gibi etkileyici bir görüntü, tipik bir Mercedes! Yalnız, özellikle koyu renklerde bu güzelliği S Serisi’nden ayırt etmek giderek güçleşiyor, belirtmek gerek!
Gövdeye gömülü kapı kollarının da payıyla olağanüstü bir pürüzsüzlük, akıcılık… Sonuç, 0.23 Cd’lik olağanüstü rüzgar direnç katsayısı. Ama kapı kolları açıldığında ortaya çıkan parlak plastikler Mercedes-Benz kalite seviyesinin altında diyeceğim, gelgelelim bu işler rakip markalarda da bu hale getirildiğinden müşterilerin böylesine alışması gerekiyor diye yorumlayabiliriz. Yarışma yapılsa Mercedes’in kapı kolları mı daha kötü BMW’nin mi diye yeridir, o derece. Mevzu da E Serisi ve 5 Serisi’nin kapı kolları! Ha bu arada aynalarda bulunan sensörler sayesinde bir engel olduğu zaman kapıların çok fazla açılmadığını saptadım. Çok fonksiyonel, koruyucu ve güzel bir özellik.
Haute couture terzi elinden çıkmış kabin tabii ki şaşırtmıyor. Mercedes-Benz mükemmellik anlayışı her noktada ön planda, sürpriz yok. İç mekandaki dijital yenilikler sayesinde E-Serisi artık daha akıllı. Ayrıca kişiselleştirme ve etkileşimde tamamen yeni bir boyut açıyor. Yeni E-Serisi, sahip olduğu yazılım odaklı anlayış sayesinde analog donanımları azaltarak elektronik altyapısını daha dijital bir noktaya taşıyor. Önceden ayrı ayrı işlem gören bilgisayar fonksiyonları artık tek bir işlemcide birleşiyor. Böylece ekranlar ve MBUX eğlence sistemi, çok güçlü bir merkezi araç bilgisayarını paylaşıyor. Daha hızlı gerçekleşen veri akışı sayesinde sistemin çalışma performansı artıyor.
Yeni E-Serisi’nde yer alan yapay zekâ sayesinde MBUX, çok sayıda bilgi-eğlence, konfor ve araç işlevi için kişiselleştirilmiş öneriler sunuyor. Sıfır katmanlı tasarım ile kullanıcı, alt menüler arasında gezinmek veya sesli komut vermek zorunda kalmıyor. Duruma bağlı ve bağlamsal olarak, uygulamalar görüş alanında en üst düzeyde görünüyor. Böylece, bir fonksiyona ulaşmak zahmetsiz bir hal alıyor. MBUX Navigasyon için arttırılmış gerçeklik sayesinde grafik navigasyon ve trafik bilgilerini canlı görüntülerin üzerine yerleştiriyor. Apple Car Play veya Android Auto, araç hareket halindeyken mobil cihazın belirli işlevlerinin orta ve yolcu ekranında kullanılmasını sağlıyor. Otomobilin kabinin şenlendiren Burmester® 4D surround ses sistemi, 21 hoparlör ve 15 kanal 730 Watt amplifikatör ile çok daha gelişmiş bir ses kalitesi sunduğu gibi ön koltuklardan verilen bass titreşimleri sayesinde müzik dinlemeyi fiziksel bir deneyim haline dönüştürüyor.
Yeni E Serisi’nde MBUX sesli komutlar ile daha da işlevsel hale getirilmiş. “Sadece Konuş” işleviyle artık akıllı sesli komut “Hey Mercedes” olmadan da etkinleştirilebiliyor. İşlev etkinleştirildiğinde, ekranda kırmızı bir mikrofon simgesi otomobilin hazır olduğunu ve komut beklediğini gösteriyor. Ama yine de halen Türkçe ile ilgili üzerinde biraz daha çalışılması gerekiyor gibi. Kimi zaman sistem hâlâ komutları algılayamıyor ve tepkisiz kalıyor.
Kokpit üzerinde yolcu için de dokunmatik bir ekran yer alıyor. Daha önce S Serisi’nde de gördüğümüz bu ekran bolluğu, doğrusu kokpiti biraz lunapark haline getiriyor! Bilemiyorum, yolcu seyahat sırasında yolla ve manzarayla ilgilense acaba daha mı iyi? Ama otomobilin içinde zaten her şey daha canlı, daha cafcaflı ve renkli hedeflenmiş gibi. Ses Görselleştirme işlevine sahip yeni 64 renkli ambiyans aydınlatması sayesinde yeni E-Serisi kullanıcıları, müziği üç duyu ile deneyimleyebiliyor. Müzik ve film veya uygulama seslerini (istenirse Dolby Atmos® teknolojisi ile) duyabiliyor, hissedebiliyor (opsiyon olarak sunulan Burmester® 4D surround ses sistemindeki ses rezonansı dönüştürücüler aracılığıyla) ve ayrıca görebiliyor. İlk kez E-Serisi ile sunulacak olan görselleştirme, 64 renkli ambiyans aydınlatmasının ışık şeridinde gerçekleşiyor. Örneğin, hızlı vuruşlar hızlı ışık değişiklikleri yaratırken, akıcı ritimler yumuşak bir şekilde birleşen aydınlatma oluşturabiliyor. Bunlar gerçekten gerekli mi ya da yeni nesiller böylesini mi tercih ediyor, emin değilim. Bu kadar diskotek modlarında seyahat etmekten herkes keyif almayabilir.
Koltuklar her zamanki gibi evdekilerden daha iyi hissettiriyor. Bir teknoloji üssünde dünya parmaklarınınız altında ve istediğiniz yere evden ileri konforla gidebiliyorsunuz. Daha bir otomobilin koltuklarından ne beklenmeli ki? Aracın klima tertibatı da yine çok çok iyi. 1970’lerin W114’lerindeki üzerinde DEF (defrost) yazan manuel klimalardan THERMOTRONIC dört bölgeli otomatik klimaya, olağanüstü bir iklimlendirme sistemi var otomobilde. Ön havalandırma menfezleri dijital olaeak istenen havalandırma tipine göre otomatik ayarlanıyor. İstenen bölgeyi klima ekranında işaretlediğinizde hava çıkışları otomatik olarak bölgeye yöneliyor ve havalandırmayı sağlıyor. Bölge seçimi arka koltuklar için de yapılabiliyor. Bu arada havalandırma menfezleri sadece otomatik değil, el ile de ayarlanabiliyor.
Uzun kaputun altındaki 1.5 litrelik benzinli motor, hibrid dinamo sayesinde elektrik destekli. Medyada Türkiye’ye özel motor olarak tanıtılan düşük hacimli motorun AMG ile pek bir ilgisi yok. Zaten Mercedes-Benz’in bu üç kutsal harfi, epeydir, tıpkı BMW’nin M’i gibi, donanım seviyesini ifade eder vaziyette. Bu çağda hâlâ hacimlere odaklı kalmış demode vergi sistemimizin “mükemmeliyeti (!)” koskoca Mercedes-Benz’i bile bu yolları seçmeye itebiliyor! Ne yaparsınız, Türkiye de Alman üreticinin göz ardı edebileceği çapta bir pazar değil. Bu arada aslında Türkiye’ye özel üretilmiş bir motor da sayılmaz, daha önce C Serisi’nde yer alan bu motor, sadece Türkiye’de E Serisi’nde sunuluyor!
Maksimum çıkışı 170 HP olan motor, E Serisi gibi büyük gövde için çok da atak görüntü çizmiyor, ancak yeterince dinamik denilebilir. Kalkışlarda ve üst hızlarda entegre marş jeneratörü ISG’nin ürettiği 48V’luk elektrik desteği vermesiyle rahat nefes alan motor, tam ataklık değilse de kabul edilebilir canlılık sağlayabiliyor. Yeni batarya teknolojisi sayesinde elektromotorlar 20 HP yerine 23 HP ek güç ve 205 Nm ek tork sunuyor. En azından performans 1.5 litrelik turbo beslemeli motordan umulandan iyi geliyor. Ama yine de zaman zaman sürüş sırasında gösterge tablosundaki G ölçere göz takıldığında ölçülmesi gerekli G kuvveti var mı gerçekten diye akıldan geçmiyor diyemem. Motorun maksimum tork çıkışı az ya da yetersiz değil ama 1800 – 4000 d/d arası gelen 250 Nm, sürücüsüyle yolcusuyla ağırlığı 2 tonu bulan araca yeterli kıvraklık sağlamıyor, hepsi bu. Elektrikle gelen 205 Nm’lik tork, o sessiz ve çevreci kalkışlarda görevini yerine getiriyor, ara hızlanmalarda da destek veriyor ama tabii ki her an ayağınızın altında hissetmiyorsunuz. Gaz pedalına yüklenildiğinde V6 motor gibi ses çıkaran dört silindirli direkt benzin enjeksiyonlu makine, çevreci sürüşünü 7.0 litre seviyesinde gerçekleşen yakıt tüketimiyle taçlandırıyor. Eski zamanların 450 SEL’dir, 500E’dir, fiyakalı business otomobillerine tutkun jenerasyondan kaç kişi kaldı bilinmez ama “zaman tasarruf zamanı” diyenlerin çoğaldığı şu ortamda prestijli şehir içi “makam” yolculukları için son derece yeterli bir araç E180. Haddini bilen motoruyla maksimum hız denemek isteyenleri süreç uzadıkça 200 km/s civarında bu arzularından vazgeçiren otomobil, sakin, tok, ağırbaşlı ve olgun sürüşleri yeğliyor. Mild hibrid elektrik destekli motorun ürettiği güç, arka akslara 9G-TRONIC otomatik şanzımanla aktarılıyor. Arkadan itişle Afrika tozlarının indiği günlerde poposunu oynatan E180, normal hava ve yol koşullarında genelde gayet stabil. Ha bu arada, popo danslarını ıslak yüzeylerde de gözledik! Sanıyorum test aracımızın lastikleri de bunda biraz pay sahibiydi. Yoksa 1700 kg’dan ağır otomobili dans ettirecek kadar tork çıkışı bulunmuyor.
Mercedes modellerinin ezelden beri muhteşem olan direksiyon sertlik dozu, yeni E Serisi’nde herhalde en mükemmel zamanlarını yaşıyor olmalı. Gerek sertlik dozu ve sağlanan gerekse dönüş çapı, anlatılır gibi değil, yaşamak gerek! Sanki basit bir park manevrasından buz üzerinde artistik patinaj şampiyonasında en yüksek puanları toplamak üzere performans sergilercesine ipeksi bir kıvraklık var parmaklarınızın altında! Müthiş, müthiş, müthiş!
Yeni E-Serisi’nde Edition 1 ile standart olarak teknik donanım paketi sunuluyor. Teknik paket, ADS+ sürekli ayarlanabilir amortisörler ve arka aks yönlendirmesine sahip çok yönlü AIRMATIC havalı süspansiyon sistemini içeriyor. Bu nedenle her zaman adaptif sönümleme sistemi ADS+’a sahip AIRMATIC süspansiyon, yüksek bir hassasiyette maksimum konforu sağlıyor. Otomobili park ettiğinizde duyulan hava boşalma sesi de bu süspansiyon sisteminden geliyor.
Modern otomobillerden olağan güvenlik beklentileri, Mercedes-Benz E180’in de zengin ekipman listesinde önemli bir yer tutuyor. E-Serisi’nin standart sürüş destek sistemleri arasında ATTENTION ASSIST, Aktif Fren Yardımcısı, Aktif Şerit Takip Yardımcısı, Park Paketi, Geri Görüş Kamerası ile Aktif Hız Sınırına Otomatik Uyarlama Yardımcısı gibi işlevler yer alıyor. Sürüş destek sistemlerinin durumu ve etkinliği, sürücü ekranının yardım modunda tam ekran olarak gösteriliyor. ATTENTION ASSIST, kamera sayesinde sürücü ekranında (opsiyonel ekstra) dikkat dağınıklığı uyarısı sunuyor. Örneğin Sürüş Yardım Paketi PLUS (opsiyonel) kapsamında sunulan Aktif Direksiyon Yardımcısı otomobili şeritte tutmaya yardımcı oluyor. Daha önce otoyollarda olduğu gibi, E-Serisi artık şehir içi yollarda da durduktan sonra otomatik olarak kalkış yapabiliyor. Ayrıca şerit işaretleri net görülemediği için Aktif Direksiyon Yardımcısının kullanılamadığı zamanlarda, bunu direksiyon simidindeki titreşimlerle sürücüye bildiriyor.