Nissan Qashqai e-Power N Design
Dünyada 2006’dan bu yana yollarda olan Nissan Qashqai’in geride kalan Haziran ayında Türkiye lansmanı yapılıp satışa sunulan makyajlı versiyonu özellikle kozmetik olarak tazelenmiş bir model. Teknolojik açıdan güncellenmesini gerektirecek kadar eskimeyen otomobilin gövde ölçüleri korunup yüzü modernize edilirken ön ve arka tamponlar da tamamen yenilenmişti. Daha keskin bakışlara kavuşturulan ince farlar, artık kuyumcu vitrini gibi görünen, Ariya’dan uyarlanmış yeni tip ızgara ile entegre edilince oldukça etkileyici bir görüntü sergilemiş. Elektrifikasyon sürecinde birçok markanın giriştiği logo yenileme operasyonundan payını alan Nissan, 2021’de güncellediği logosunu yeni yüzünün ortasında taşıyor.
Yeni versiyonda ön sinyaller birer yürüyen ışık edasıyla yanlara doğru uzanıyor. Arkada da aydınlatma grubunun renkleri yenilenirken arka tampon da modernize edilmiş. Jant seçenekleri de yenilenen Nissan Qashqai’nin donanım seçenekleri de geliştirilerek Design Pack, Skypack, N Design, Platinum ve Platinum Premium olarak sıralanmıştı. Araçta sunulan en dikkat çekici yeniliklerden biri de çift gövde rengi seçeneğiyle alınabilmesi. Renault Kadjar’ın yerini alan Austral ile Qashqai’nin 7 kişilik ağabeyi X-Trail’i de taşıyan CMF-CD platformunun üzerinde yapılandırılan otomobil, 18 inçlik lastiklerinin de payıyla her zamankinden daha büyük görünüyor. Toplam uzunluğu 4425 mm olan aracın aks mesafesi 2665 mm. Gövde yüksekliği ise 1625 mm. Ağırlığı düşürmek için kaputu, ön çamurlukları, kapıları ve kapı kolları, alüminyumdan üretilen otomobil, bu sayede hafiflemiş.
Kabin içinde en dikkat çekici özelliklerden biri, -kullandığımız donanım seviyesine dahil olan- nubuk görünümlü kumaş kaplı kokpit ve orta konsol. Yeni otomobilde çok etkileyici görünen bu kaplamaların geçecek yılların ardından olası yıpranmış hali can sıkıcı olabilir. Müşterilerin beklediği güncel bütün “oyuncaklar”, sürüş asistanı olarak sürücünün yanında. Geçmişten bugüne güvenliğe önem veren markalardan biri olarak Nissan’ın bu teknolojilerin öne çıktığı bu dönemde geri kalması zaten beklenemezdi. Qashqai’de kokpite yerleştirilmiş ekranda bu teknolojilerin yanı sıra türlü çeşitli infotainment özelliklerini elinizin altında bulmanız mümkün. Sürücünün karşısındaki 12.3 inçlik TFT ekranda da geleneksel göstergelerin yerini almış, uyarlanabilir dijital göstergeler var.Kullanımı kolay ama değiştirilebilir formlardan geleneksel olanı daha anlaşılır. Göstergeler altta sağdaki gibi dikleştirildiğinde anlaşılırlıklarını biraz yitiriyor.
Qashqai kokpitinin ortasında da yine 12.3 inçlik dokunmatik bir ekran yer alıyor. Bu ekrandan diğer otomobillerde olduğu gibi multimedya menülerine, hatta deri koltukların masaj menülerine kadar ulaşmak mümkün. Donanım seviyesine bağlı olarak yenilenmiş geniş ve rahat ön koltuklarda masaj fonksiyonu da var ve gayet keyifli! Qashqai’de altı kişiye kadar kişiselleştirilebilir sürücü profili sayesinde kaydedilen tüm ayar ve tercihler kullanıma hazır. Üstelik kablosuz Apple CarPlay® veya Android Auto™ ile kişiye özel sürüş deneyimi elde edilebiliyor.
Yeni 8 kameralı 360° kuş bakışı görüş sağlayan Akıllı Çevre Görüş Sistemi ile park etmek hayli pratik. Bölünmüş ekran sayesinde, aracın önü, arkası ve kaldırım kenarı görüntüleri net bir şekilde görülebilirken, diğer bölünmüş ekranda da kuş bakışı görüntü ile 360° açıyla çevre de kolayca görülebiliyor. Birçok sezgisel teknoloji sayesinde huzurlu sürüş ve manevralar yapılabiliyor. Nissan Qashqai’de sunulan Akıllı Ön Çarpışma Önleme Sistemi, başka bir araç, yay, hatta bisikletli ile çarpışma durumu olduğunda bunu algılayıp fren yapabiliyor. Araçtaki modern teknolojiler yolu, trafik işaretlerini gözlüyor ve trafiği takip eden sistem, ileride bir yavaşlama olduğunda sürücüyü uyarıyor. Bunların yanında kör nokta uyarısı, şerit takip sistemi gibi güvenlik önlemleri de standart donanımda yer alıyor.
Otomobilin kabin konforu gayet iyi. Zaten Qashqai’nin dünyada ve ülkemizde çizdiği başarılı satış grafiğinde sunduğu rahatlığın önemli payı var. Cam tavan sayesinde ferah olan kabinde mesafeler gayet cömert ölçülerle sunulmuş. Bagaj hacmi 504 litre olan aracın arka koltukları yatırıldığında 1447 litreye kadar genişletilebiliyor. 16 farklı konfigürasyonla yerleştirilebilen iki ayrı pandizot, bagajın ihtiyaca göre düzenlenebilmesine olanak tanıyor. Ancak bu hareketli parçaların ülkemizin bozuk yollarında gürültü yapmaya ada olduğunu belirtmek gerek. Maksimum bagaj uzunluğu ise arka koltuklar yatırıldığında 1621 mm’ye ulaşıyor.
Öncelikle şunu belirtelim ki, elektrifikasyon döneminde geliştirilmiş teknolojisiyle e-Power olarak adlandırılmış otomobil, ruhsatında elektrikli olarak geçiyor. Otomobilde kullanılan yöntem gereği batarya, benzinli bir motorla şarj ediliyor! Ama o motor sadece bataryayı şarj ediyor. Ve onun egzoz salımları sayılmıyor, çünkü o jeneratör görevi görüyor, otomobili ilerleten güç elektrik motorundan geliyor! Yani ilk anda sıfır emisyon salımlı olarak algılıyoruz. Ama “jeneratörü” çalıştırmak için gidip benzin almanız gerekiyor! Sonuçta otomobilin ruhsatında elektrikli de yazsa, zamanı geldiğinde 55 litrelik depoyu fullemek için pompaya yanaşmak gerekiyor. Evet, tüketim düşük gerçekleşiyor, menzil uzadıkça uzuyor, ön akslara aktarılan elektrikle ilerliyorsunuz. Elektrik teknolojisi sayesinde şehir içinde yakıt tüketimi şehir dışı yolculuklardan daha düşük. Ama sonuçta zamanı gelince elektrikli aracınızla benzin pompasına yanaşıyorsunuz!
Nissan Qashqai’nin “jeneratörü”, 4500 – 7500 devir/dakika aralığında 330 Nm tork üretebilen turbo beslemeli, üç silindirli 1.5 litrelik bir benzinli içten yanmalı motor. Değişken kompresyonlu bu “jeneratör” motor, yüke ve performansa göre değişen motor kompresyonuyla ürettiği 190 HP güç ve 330 Nm’lik torkla kompakt SUV’un bataryasını şarj ediyor ve o da 139 kW’lık elektrik motorunu çalıştırıyor. Kafanız karıştı değil mi? Karışmasın, tersine hibrid gibi bir durum var. BMW’nin daha düşük güçlerle i3’te denediği uygulamanın Nissan logosuyla geri dönüşü. 
Ha gidiyor mu gidiyor, isterseniz “elektrik ayarsızlığıyla (!) deli gibi gidiyor. Ama o oranda, önce bataryadaki stok eriyor, arkasından depodaki benzin de bitiyor. Peki ne anladım elektrikten? Manevra hızlarında duyulan o “elektrik sesini” belki… Marka e-Power’ı kablosuz elektrikli olarak tanımlıyor. Çünkü şarj operasyonu bünye dahilinde gerçekleşiyor. Önden çekişli Qashqai e-Power’da şanzıman olmadığı için aktarım redüksiyon dişli tipi. Bu nedenle araçta örneğin yavaşlamalarda kullanabilmek için paddle shift elcikler yer almıyor. Onun yerine tek pedallı sürüşlerle ayak gaz pedalından çekildiğindeki rejenerasyon sürecinden yararlanmak gerekiyor. Sürüş odaklı kişiler bu yöntemden çok da hoşlanmıyor. 7.9 saniyelik 0-100 km/s hızlanma verisine sahip aracın ulaşabildiği maksimum hız ise 180 km/s’de sınırlanmış. Tesla dışında neredeyse bütün elektriklilerde böyle erken sınırlamalar mevcut!
Qashqai’de vites kolu yok, yön seçici var ama geleneksel vites konsolu yükseltisi yine yerli yerinde. Burada konumlandırılmış e-pedal düğmesine bastığınızda rejenerasyonu artırmak mümkün olabiliyor. Günlük sürüşlerin %70’inin şehir trafiğinde gerçekleştiğini belirten Nissan, anlaşılan bu konuda sürücünün yükünü hafifletmek istemiş. Bu sistem sürücü gaz pedalından ayağını çektiğinde elektrik motoruna fren uygulamaya başlıyor. Sistem aracı 0.2g kuvvetiyle yavaşlatıyor ve bu esnada fren lambalarını yakıyor. Ancak aracı tamamen durdurmak yerine belli bir hıza kadar yavaşlatıyor.
Nissan Qashqai geçirdiği makyajla formunu koruyarak yoluna devam ediyor. Kafaları karıştırabilen elektrik teknolojileri, kullanıcıların elini rahatlatırken markanın da CAFE normları ortalamasını düşürüyor. Satın almayı düşünenlerin Japon üreticinin fişsiz kablosuz ama benzinli elektrifikasyon yaklaşımını donanım ve fiyatla birlikte değerlendirip karara bağlamaları gerekiyor.
