Citroen C3 Aircross 145 Hybrid

Nereden nereye… 21. yüzyılın başında segmentler henüz bu kadar çeşitlenmemişken kardeşi C2 ile birlikte ’90’ların unutulmaz Saxo’sunun yerini alan yumurta misali şehir miniği ilk C3, onun hafif yükseltilmiş, bolca süslenmiş ikinci jenerasyonu derken Fransız küçüğü üçüncü jenerasyonun tanıtıldığı 2016’da isminin sonuna eklenen Cross kelimesiyle crossoverlığa adımını atıyordu. Özellikle Fransa’da ağırlığını hissettiren ama PSA bünyesinde hızlı gelişen bir süreçti C3’ün yaşadığı. Geldiğimiz noktadaysa karşımızda artık elektrifikasyonla entegre, büyütülen boyutlarıyla tereddütsüz crossover kimliği kazanmış modern bir araç var. Aslında tümü çoğu C sütunundan 380 mm (4395 mm’den 4015 mm’ye) daha kısa hatchback versiyon C3 de aynı yüz ve hatlarla devam ediyor ama bugün trendler ve müşteri talepleri C3 Aircross’u daha öne çıkarıyor. Ve aralarındaki 163 mm’den 200 mm’ye 37 mm’lik yerden yükseklik farkı, C3 Aircross’u crossover seviyesine ulaştırıyor! Otomobil Stellantis kardeşleri Opel Frontera ve Fiat Grande Panda ile platform ve elektro-mekanik paylaşımlar içerisinde.
Yeni Citroën logosunu taşıyan C3 Aircross’un gövdesi bir hayli köşeli görünüme sahip. Dik tasarlanmış ön bölümde surat biraz asık, ya da ciddi diyelim. Boyutundan daha büyükmüş gibi bir ifade takınmış gözleniyor. Ön ve arka tamponlardaki kaba eklendiler de “çetin ceviz” imajı vermeye yönelik. Ama tabii ki tercihe göre çift renkli olabilen bu parçalarda görsellikten öte bir fonksiyon beklememek lazım. Pürüzsüz hatlara eklenmiş kaba plastikler sonuçta! Üç farklı bölüme ayrılmış olan ön far tasarımı, C3 Aircross’a karakteristik ışık imzası sağlıyor. Profildeyse crossover kimliğini öne çıkaran Citroen C3 Aircross, 1660 mm’lik gövde yüksekliği sayesinde tüm yolculara ferah yolculuk alanı sağlıyor. Tavandaki çıtacıklar ve çamurlukları saran bakalit dodikler de crossover imajın destekçileri. Büyük boyutlu jant ve lastikleri de eklediğimizde neredeyse SUV oluyor bizim C3! Aracın arka köşe tasarımı ön cephenin kaslı hissini tamamlıyor ve bu bölümde yanlara uzanan imza niteliğindeki arka aydınlatmalar dikkat çekiyor. Max olarak isimlendirilen en üst seviye donanım paketinde beyaz veya siyah renkte standart olarak sunulan biton kaplama, kişiselleştirmeyi kolaylaştırıyor. Bunların yanı sıra yeni araçta Citroën algısını daha da arttırmak üzere çift renkli tavan gibi ek kişiselleştirme çözümleri de sunuluyor.
Yerden yüksekliği 200 mm olan yeni C3 Aircross’ta sürücü trafiğe az da olsa yüksekten bakıyor, yani sürücü ve yolcular ferah görüş açısına sahip. Sadece arka çapraz görüş biraz kısıtlı. Otomobilin sert plastik yoğunluklu kokpiti, ortasındaki ekrandan yönetiliyor. Karakteristik Citroën dikey havalandırma ızgaraları ile tamamlanan yatay ön konsol, üstte teknik ekipmanlar ve altta konfor özellikleri olmak üzere iki seviyeye ayrılıyor. Kanepe tasarımı olarak bilinen bu alan, özel bir sentetik kumaşla kaplı. Olabildiğince düğmesizleştirilmiş kokpitte bir de sürücünün karşısında sürüş bilgilerinin görülebildiği, yazı karakterleri hariç Opel Grandland’dekinin kopyası ince bir ekran yer alıyor. C3 Aircross’un Max donanımlı versiyonu, hafifçe sürücüye dönük 10,25 inçlik renkli bilgi-eğlence ekranına sahip. Bu ekran, akıllı telefonlardan esinlenen bir widget mimarisi kullanıyor. Bu sistem sanal kısayollar, navigasyon, telefon, radyo, uygulamalar ve medya işlevlerine erişim sağlıyor. Kablosuz WiFi işlevi, akıllı telefon yansıtma özelliği ile Apple CarPlay ve Android Auto ile uyumlu çalışıyor. Citroen C3 Aircross’un 6 ileri vitesinin tüm PSA markalarında karşımıza çıkan kumandası, malum, parmakla yönetiliyor. Bu ortak kullanım marka kimliklerini yok etmiş olmakla birlikte diğer markalardaki kullanımını bilmeyen kullanıcılarına pek de dert olmuyor tabii… Fransız üreticinin markalar arasında giderek şekilsizleşen direksiyon formuna olan yorumu eliptik kimliğe bürünen bir simit biçiminde olmuş. Her bir marka için soruyorum, direksiyonların dairesel formunda yanlış olan neydi ve neden bu kadar değiştirmek gereği duyuldu, hiç bilemiyorum. İlk olarak 1970’ler biterken İngiliz üretici Austin, Allegro modelinde direksiyonun şeklini değiştirmiş ama pek rağbet görmeyince diğer modellerinde vazgeçmişti. Sürüş güvenliği ve konforuna dair bir avantaj sağladığını düşünmüyorum.
C3 Aircross sınıfının en uzun aks mesafesiyle dikkat çekiyor. Bu uzun aks mesafesi sayesinde arka yolcular için daha fazla diz mesafesi elde edilmiş. C3 Aircross’un boyut ve tasarımıyla ortaya koyduğu geniş yolculuk alanı, tüm yolcular için rahatlık ifade ediyor. Citroen C3 Aircross, günlük hayatı tüm aile için kolaylaştıracak esnekliğe sahip bir otomobil. Yeni geliştirilen Advanced Comfort® koltuklarla donatılmış araçta rahat etmemek imkansız. Ekstra 10 ila 15 mm dolgu köpüğü içeren yeni oturma yüzeyi ile donatılan koltuklar, yolcularını rahat ettiriyor. Zaten aracın yumuşak süspansiyon sistemi de konfor öncelikli. Yeni C3 Aircross’un arka koltuklarıysa 40:60 oranında katlanabiliyor. Böylece ihtiyaçlar için arka bölümde geniş kullanım alanı sağlıyor. Sınıfının en iyi diz mesafesini (segment ortalamasına kıyasla +80 mm) sunan araçta, arka koltuk yolcuları için sınıf ortalamasına kıyasla +25 mm daha fazla omuz mesafesi sunuluyor. Koltuğun 65 mm eğimli olması sınıfının en iyi değerlerinden biri olan 460 litrelik bagaj hacmine etki etmiyor. İki seviyeli zemine sahip bagaj, arka koltuk sırtlıkları yatırıldığında tamamen düz kullanım alanı sağlıyor. Böylece C3 Aircross’un bagaj kapasitesi, 1600 litreye kadar yükseliyor.
Otomobilde kullanılan 1.2 litrelik üç silindirli benzinli PureTech motor, defalarca yılın motoru seçilmişti. Sıkıştırılmış düşük hacim, turbo ile aşırı beslenerek üç silindirden beklenmeyen bir performans sağlıyordu ki şimdi buna bir de 48 voltluk mild hybrid teknolojisiyle elektrik desteği de geldi ve toplam değer 145 HP’ye kadar yükseldi. Bu ünite, değişken geometrili bir turbo ve dayanıklılığı artırılan bir eksantrik zamanlama zincirine sahip. Miller döngüsü ile çalışan motorun ürettiği 136 HP, zeminin altında bulunan 48 V lityum-iyon batarya ile çalışan elektromotorun ürettiği 16 kW/21 HP ile birleştiriliyor ve toplam güç 145 HP’ye ulaşıyor. Hibrit güç-aktarma sistemi, pratik bir kullanım sunarken şarj gerektirmiyor. Benzinli ve elektrikli iki motor uyum içinde görev üstleniyorlar. 1750 d/d’den itibaren elde edilen 230 Nm’lik tork çıkışı 1389 kg’lık C3 Aircross’u gayet dinamik bir araç durumuna getiriyor. Öyle ki 0-100 km/s hızlanması 8.8 saniye seviyesinde. Şehir içinde düşük hızlarda ya da dur kalk trafikte elektrik süpürgesi benzeri bir ses eşliğinde sadece elektrik motoru kullanılırken hem yakıt harcanmıyor hem de egzoz emisyonu salınmıyor. Hız ve yük yükseldiğindeyse geleneksel motor sesi geliyor ve içten yanmalı üç silindirli, C3’ü benzinle alıyor götürüyor. Yavaşlamalarda rejenerasyon ile batarya da otomatik olarak şarj ediliyor.
Citroen C3 Aircross yeterince zengin donanımlarıyla şehirli insanların gereksinimlerini karşılayacak durumda. Kabine entegre edilmiş şarj noktaları, pek renkli olmasa da multimedya ekranının fonksiyonelliği, dijital sürüş asistanları, hafif kullanım olanağı, koltukları ve süspansiyonun rahatlığı ve tabii ki hibrid motor ünitesinin verimliliği, otomobilin cazibesini artırıyor.