Reklam

Ekonomik olsun ama güvenlik şart değil!

 Ekonomik olsun ama güvenlik şart değil!

gas-pumpİşte bir ülkenin trafik vizyonu! Şu kadarını söyleyelim ki, Bosch Türkiye’nin yaptığı araştırmada sürücülerin yakıt tercihleri dışında trafik güvenliğini etkileyebilecek vahim sonuçlar elde edilmiş! Bosch Türkiye tarafından gerçekleştirilen ve araç kullanım alışkanlıklarının gözler önüne serildiği Otomotiv Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, halen kullanılan araçların yüzde 45’i dizel, yüzde 26’sı benzinli, yüzde 29’u ise LPG/Benzinli. Ama bize göre araştırmadan çıkan en tuhaf sonuç, sürücülerin araç üzeri güvenlik sistemlerine, yakıt tasarrufu ve çevreci olması kadar önem vermemeleri!

Kullanıcılara yeni araç almaları durumunda ne tür araç tercih edecekleri sorulduğunda, yanıt yüzde 59 oranla dizel, yüzde 19 oranla benzinli, yüzde 21 oranla LPG/Benzinli, yüzde 1 oranda ise hibrid benzinli oldu. İstanbulluların yeni araç tercihi de, yüzde 73 oranla dizel çıktı. Sürücülerin yüzde 79’unun ise araç alımlarında araçların çevreci olmasını istemeleri de önemli bir gelişme olarak dikkat çekiyor.

Yeni araç seçiminde kriter yakıt tüketimi
Araştırma sonuçlarına bakıldığında, yeni araç alımında yakıt tüketiminin yüzde 91 oranıyla en önemli kriter olduğu görülüyor. Bunu yüzde 55’le aracın fiyatı, sürüş keyfi, yakıt tipi ve markası takip ediyor. Verilere göre, erkek kullanıcılar (yüzde 58), kadın kullanıcılara göre (yüzde 46) fiyata, kadın kullanıcılar da (yüzde 58) erkeklere oranla (yüzde 48) sürüş keyfine daha fazla önem veriyor. Ayrıca, erkekler yakıt tipine, kadınlar da aracın dizaynına karşı cinsten daha meraklı.

Araştırmada, sürücülerin araç üzeri güvenlik sistemlerine, yakıt tasarrufu ve çevreci olması kadar önem vermedikleri görüldü. Bu sonuçtan yola çıkarak; kazaların yüzde 90’nın sürücü hatalarınından oluştuğunu düşündüğümüzde, sürücü destek sistemlerinin sürücüler tarafından daha yakından tanınmasının ve farkındalılıklarının artması gerektiği söylenebilir.

“Baba stresli” bulaşmayın!
Sürücülerin araç kullanırken hissettiklerinin de irdelendiği araştırmaya göre, araç kullanmak her 5 kişiden birinde stres yaratıyor. Yine her beş sürücüden ikisi araç kullanmak zorunda olduğunu söylüyor. Bu zorunluluk İstanbul’da yaşayan her 5 sürücünün 3’ünde var. Trafikte sürücülerin üzerinde en çok stres yaratan durumlar trafik yoğunluğu (yüzde 72) ve ani fren yapmak (yüzde 62) olarak ön plana çıkıyor.

Park etmek büyük dert
Sürücüler, araç kullanırken yaşadıkları zorlukları sıralarken, haftada 2.6 kez akşam karanlığında ve yoğun trafikte, 2.3 kez çok sıkışık trafikte araç kullanmak zorunda olduklarını söylüyor. Yoğun trafikte araç kullanma zorunluluğu İstanbul’da 3.2 güne, çok sıkışık trafikte araç kullanma zorunluluğu 3 güne çıkıyor. Sürücüler, haftanın 2.3 günü park yeri bulmaya çalışmak, 2.2 günü dar alana park etmek, 2 günü ise, yoğun trafiği olan yerlere park etmek zorunda kalıyorlar.

Trafikte her şeyimiz sorun!
Bosch Türkiye Otomotiv Araştırması katılımcıların trafikte en sık karşılaştıkları durumları ortaya koydu. İlk sırayı yüzde 22’lik oranla sürücülerin farlarını yol durumuna göre ayarlamamasından duyulan rahatsızlık alıyor. Yüzde 19’la park edilebilecek alanların çok dar olması, yüzde 14’lük oranla sürücülerin önüne çıkan engel nedeniyle şerit değiştirmek zorunda kalması, yüzde 12’lik oranla aniden yaya çıkması nedeniyle ani fren yapmak zorunda kalmak geliyor. Bosch “Akıllı uzun Far Kontrölü” teknolojisi, karşıdan gelen araca ve yol durumuna göre farları otomatik olarak ayarlayarak sürücüye daha kolay bir sürüş sunuyor.

Diğer sık rastlanan durumlar arasında ise, şerit değiştirirken kör noktada araç olması, trafik durumu nedeniyle takip mesafesini koruyamamak, hız limitlerini geçmek, yorgun araç kullanmak ve trafik işaretlerini gözden kaçırmak geliyor.

⃰ Bosch Otomotiv Araştırması, Yöntem Araştırma ve Danışmanlık’a, Türkiye’nin 15 yaş üstü kentsel nüfusunu temsil eden 1.010 kişiye yüz yüze anket yoluyla yapılmış. Türkiye istatistiki bölge birimleri sınıflandırmasında yer alan 12 bölgenin tamamının temsil edildiği araştırma, 7 coğrafi bölgeyi de kapsamakta.