Elektrikli Renault’lar Haliç’teydi

Küresel ısınma sorununun bilincinde bir otomobil üreticisi olan Renault, otomobilin yeryüzündeki ekolojik izlerini sürekli olarak azaltma konusundaki çalışmalarını sürdürüyor. Renault, uzun yıllardan beri modellerinin tamamı üzerinde karbondioksit salımlarının azaltılması konusunda çalışıyor. Renault, çevreye duyarlı yüzde 100 elektrik motorlu araçlar konusunda uzun yıllardan beri sürdürdüğü çalışmalar dolayısıyla, bu alanda Avrupa’nın en aktif üç üreticisi arasında. Bu faaliyetlerin yansıdığı ilk ürünler artık yollara çıkmaya doğru hızla ilerliyor. Bu çalışmaların ulaşığı noktayı kamuoyu ile paylaşmak için Renault, Avrupa çapında demostrasyonlar yapıyor. Bu kapsamda İstanbul’da da Renault’nun iki elektrikli modeli Fluence Z.E. ve Kangoo Z.E. 2000 civarı kullanıcıyla buluşturuldu (Z.E.: Zero Emission/sıfır salınım). Basın için özel saatlerde hem elektrikli otomobiller hem de şarj yöntemleri tanıtıldı. Kısa deneme sürüşleri için üretim aşamasına gelmiş test otomobilleri Fransız yetkililer eşliğinde kullanıma sunulurken şarj üniteleri de FullCharger şirketi yetkilileri tarafından tanıtıldı.

Deneme aşamasındaysa yaklaşık 5 km’lik bir güzergahta elektrikli modeller kullanıldı. Bilindiği gibi sıfır emisyonlu otomobillerde içten yanmalı motor ve egzoz sistemi bulunmuyor. Dolayısıyla içten yanmalı motora sahip olmadığı için motor gürültüsü, egzoz sistemine sahip olmadığı için de egzoz dumanı ve gürültüsü ortadan kalkıyor. Sessiz çalışması sayesinde rahat ve keyifli bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Elektrik motorlu otomobiller kullanımı sırasında karbondioksit, kanserojen madde ya da asit yağmuruna neden olacak gazlar yaymıyor. Karbondioksit gaz salımı yapmayarak, doğanın kirlenmesini azaltıyor, çevreyi koruyor, sessiz ve temiz bir trafik yaratılmasına öncülük ediyor. i-motoring.com olarak kullanıdığımız her iki modelde de “hayalet gibi” sessiz sedasız yol kat etmenin henüz çok yeni olduğumuz tadını yaşadık. Daha önce MINI E kullanma şansı bulduğumuzdan elektrikli otomobiller konusunda iyi kötü tecrübe sahibiydik ama bu kez beş kişilik, üstelik konfor öncelikli bir otomobili ve bir de kompakt ticari vanı deneyecektik! Kontağını çevirince aktif hale gelen elektrik motorundan sesle Haliç boyunca ilerlediğimiz Fluence Z.E., gaz pedalına (artık bu kelimeyi de değiştirmek gerek, gaz atık halde bile sözkonusu değil, çünkü bu araçtaki tek gaz, klima gazı!) bastığınız zaman adeta bir uçak sesi eşliğinde ilerleme başlıyor. MINI E’deki sesten daha etkileyici olduğu kesin. 70 kW’lik (95 HP) elektrik motoru Fluence’a 226 Nm’lik, bugün ancak 2.0 litre üzeri benzinli araçlarda ya da 1.5 litrelik dizel araçların sunabileceğini maksimum torku hareket ettiğiniz andan itibaren kesintisiz olarak sunuyor! Bu elbette ki tarifsiz bir sürüş keyfi getiriyor. Fransız yetkiliyle fikirlerimizi paylaşırken kabindeki ses düzeyinin belli belirsiz lastik gürültüsünden ibaret olduğunu eklemek gerek. O bana İstanbul trafiğindeki 10 günlük gözlemlerini aktarırken ben de ona Renault’nun atmakta olduğu bu devrimsel adımın öneminden dem vuruyordum. Kangoo Z.E. ile de kat ettiğimiz aynı parkurda 44 kW’a (60 HP) ayarlanmış motorla usul usul ilerlemenin “tadına baktık”. Onda da tork 226 Nm idi, zira sırtında taşıyacağı yükler için torku yüksek tutulmuştu. Denemesini yaptığım her iki araç da 160 km menzilli. Ben dahil herkesin aklında menzilin yetip yetmeyeceği meselesi vardı. Düşündüğümüz zaman İstanbul gibi büyük bir şehirde bile gün içinde bu kadar çok km yapmak pek de kolay görünmüyor. Kaldı ki şarj ünitelerinin yaygınlaşmasıyla kısa sürede bu konuda önemli mesafeler alınabileceği gerçek. Otomotiv dünyası artık bu köklü değişime hazırlanıyor. Türkiye’de üretilecek olan Fluence Z.E.’nin dünya lansmanı 2011’in ikinci yarısında yapılacak (Fransa’da üretilecek olan Kangoo Express Z.E., 2011 sonunda satışa sunulacak.) Tahmin ettiğinizden çok daha kısa sürede yollarda elektrikli otomobiller dolaşmaya başlayacak. Hazırlayın kendinizi!