Fiat 600e La Prima

Geçen sene sonbaharda Fiat 500e’nin üretimine talep azlığı nedeniyle ara vererek devam eden İtalyan üretici, Stellantis’in getirdiği güçle kozunu beş kapılı ağabey 600e için oynamayı sürdürüyor. Böylece İtalyan üretici daha düşük üretim maliyetleriyle B -SUV pazarından pay kapmayı hedefliyor. Küçük şehir otomobilleri uzmanı Fiat’ın görkemli geçmişinden elektrik çağına uzanan Fiat 600, “şehrin yeni rengi” mottosuyla pazarlansa da 1955-1969 arasında üretilmiş bir model. Gerçi Sonuna eklenen e harfiyle elektrikli olduğu vurgulanan otomobil, aslında 1957’de yollara çıkan ilk Fiat 500’ün de atasıydı. İlk 600’ün dört kapılı versiyonu, Multipla adıyla satılmıştı. Hatta daha sonra, 600’ün platformu  1964’ten itibaren piyasaya sürülen ve 600 iptal edilene kadar Fiat’ın ürün gamında 600 ile birlikte beş yıl boyunca var olan daha büyük 850 sedan, coupé ve spider’ın temelini oluşturdu. 500 daha çok konuşulsa da aslında onun yolunu açmış öylesi köklü bir model Fiat 600. Modelin geri dönüşü her boyda crossover akımıyla oldu tabii ki. Yürüyen aksam bir de elektrik akımına kapılıp elektrikliye çevrilince oldu bize 600e!

Beş kapılı şahane bir crossover olarak hizmete giren otomobil, Fiat 500’den tanıdık sempatik hatları ve güler yüzlü bakışıyla hedefini hemen kadın sürücüler olarak netleştirdi bile. 2023’te Avrupalı kullanıcıların beğenisine sunulan yeni Fiat 600, benzinli, elektrikli ve hibrid versiyonlarıyla satılıyor. Önceden Fiat’ın olan ama artık Stellantis’e dahil olan Polonya fabrikasında üretilen 600, gruptan akrabası Alfa Romeo Junior ve Jeep Avenger ile birlikte eCMP platform üzerinde inşa ediliyor. Üretimi sona eren Fiat 500L ile Fiat 500X’in yerlerini de alan 600, markanın “gri renkli otomobil üretmeyeceği” açıklamasının ardından çıkan ilk modeli kimliğini taşıyor. 4171 mm’lik boyu, 2562 mm’lik aks mesafesi ve 1525 mm’lik yüksekliğiyle tam bir B-SUV olan 600e, Arka tampondaki 600 yazısının üzerine oturtulan yeşil, beyaz, kırmızılı İtalya bayrağı, renkli detaylardan.

Dışında gri hariç, İtalya’nın güneşi, gökyüzü, yeryüzü ve denizi olmak üzere 4 canlı renk seçeneği sunulan Fiat 600e’in kabininde de multimedya ekranındaki 8 farklı renge ek, 8 farklı ambiyans aydınlatma sayesinde 64 adede kadar farklı iç mekan kombinasyonu yer alıyor. Aynı sevimli hatları anahtarsız girilebilen kabininde de sürdüren otomobilin birçok iç aksamı küçük kardeşi Fiat 500 ve Jeep Avenger’dan tanıdık. Kokpitin ana hatları Fiat’a özel yuvarlanmış ama tuş takımı ve iPad’lerin smart coverını anımsatan “vites konsolu” örtüsü birebir aynı. Üstüne ancak telefon koyarsanız duruyor ama özel bir yeri yok, sert kullanımda kayabilir. Vites kolundan boşalan yer, derin bir boşlukla doldurulmuş, fonksiyonelliğe hitap etmesi hedeflenmiş. Ekranlarda fazla bir renklilik ya da derinlik yok ama işinizi görüyor. Chip problemi nispeten geçmiş olsa bile maliyeti fazla yükseltmeden, idareli ilerliyor otomobil üreticileri.

Takıldığım tek konu, 10.25 inçlik kokpit üstü ekranda ana menüye dönmek için ekrandan dışarıdaki fiziksel düğmeyle devam etmek. Gözümüzün önünde olsa da bunu keşfedene kadar ekranda kendisini epeyce aratıyor! Ama tabii ki alışınca geçiyor. Gerek bu ekranın gerekse direksiyonun ardındaki gösterge tablosu ekranının keskinlikleri gayet iyi. Gösterge ekranında” kalan menzil ve şarj yüzdesini” görebileceğiniz sol alt köşe, bütün sempatik ve estetik görünümüne karşın otomobilin en çok bakılan yeri! Kokpitteki ekranda beliren Enerji akışı ve İstatistikler grafikleriyse belki de en az! Otomobilin müzik sistemi yolculukları renklendiriyor, La Prima’da 6 hoparlör ve akıllı telefonlar için kablosuz şarj istasyonu standart sunuluyor.​

La Prima donanımlı test otomobilinin suni deri koltukları, önde ısıtmalı ve sırt destek/masaj özellikli. Arkadaysa kabul edilebilir oturma alanı var. Virgül kafalıklar kapalıyken yolcuların sırtında, açılınca da geri görüşü bitiriyor. Buna karşılık aracın 360 derecelik görüş sağlayan sensörleri her an tetikte. Geri manevra seçildiğinde de 180 derece açılı kamera, güvenli hareketlenmeye destek veriyor.

Fiat 600e’de güç kaynağı elektrik olduğundan mekanik aktarım yok, şanzıman yok. Sadece manevra yönünü belirlemek gerekiyor. Bu da yine Jeep Avenger’da olduğu gibi düğmelerle seçiliyor. Otomobilin 54 kWs’lik lityum iyon bataryasının 400 km menzil sağladığı söylense de tam şarjda 392 km’lik menzil vaat ediyor. Ancak küçük bataryanın etkisiyle şarj hızlı eriyor. Belki şehir içinde, rotanız belli ve limitler dahilindeyse sorun olmaz, elektrik motoru güçlü çekişiyle keyifle iş görüyor ama işte şarj hızlı tükeniyor. Hele birkaç otoyol sürüşüyle kombine ederseniz, gözünüzü menzil göstergesinden ayıramıyorsunuz. Önden çekişli Fiat 600e’nin sürüş modunu Sport’a değiştirdiğinizde pilin daha bitişini naklen izliyorsunuz! Sonuç olarak elde ettiğiniz 115 kW/156 HP, az uz bir güç değil ve tüketim de ona göre tabii ki! Şarj aşaması ise tüm elektrikli otomobillerde olduğu gibi ayrı bir deneyim, ayrı bir macera.

Evinize şarj ünitesi bağlatma imkanınız varsa sorun yok ama otomobilinizi bataryasını şarj etmek için de her zaman bir saatlik “kahve molası” zamanınız olmuyor! Zaten iş kahveyle de kalmıyor, araya bir de market alışverişi sıkıştırıveriyorsunuz! Bunun sırası ya da ünitenin önüne hatalı park edip gidenini katmıyorum. 100 kw’lık DC hızlı şarj soketi ile yarım saatte %80 şarj edilebilen batarya, tam dolmak için bir yarım saat daha ayırmanızı rica ediyor. Fazla program/rota değiştirmeye gelmeyen, gaza gelip çok açılmayı sevmeyen, buna karşılık kahve içmeyi seven, elektrikli hayatı bir bütün olarak kabullenip şarj odaklı başka bir yaşam modeli benimsemek gerekiyor. Hava soğuk olunca da bataryalar daha da çabuk tükeniyor.

Otomobilin sürüşüne gelince, gayet zevkli ve pratik. Elektrik motorunun ön akslara aktardığı 260 Nm’lik tork, güçlü bir çekiş sağlıyor. Fiat’ın sürüş geleneklerini yansıttığı yürüyen aksamda iki kollu direksiyonun tepkileri net, süspansiyon ise küçük bir otomobil için beklenenden olgun, tutunma limitlerini yükseltiyor. Frenleme ve yokuş aşağı inişler sırasında rejenerasyonla şarj ediliyor ama kelimenin tam anlamıyla devede kulak! Menzile etkisi yok denecek kadar az. 600e rejenerasyona geçtiğinde ekrandaki görüntüde ön tekerlekler mavileşiyor.

Aracın konforlu süspansiyon ayarlarına sahip olduğu bile söylenebilir. Kabin içindeki kullanışlı özelliklerin yanı sıra 360 litrelik bagaj hacmiyle gövde hatlarına paralel “taşımacılık” kapasitesi de sunuyor 600e. Küçük SUV’nin en büyük lükslerinden biri elektrikli bagaj kapağı. Ama donanım listesi de hiç azımsanacak türden değil.

Finale gelirsek, şehir içinde çok iş görmeye aday bir otomobil Fiat 600e. Ama şehir dışına çıkıp kafa rahat yolculuk yapabilmek için pek uygun değil. Sürüş temposu artırıldığında fazla uzağa gidemeyeceği net. Anksiyete bozuklukları yaşamamak için şehirden dışarı çıkmamayı gerektiriyor. Birçok elektrikli otomobilde ne yazık ki tüm çekici özelliklerine rağmen bu hesaplamaları yapmak gerekiyor. Ama bataryası küçük olanlarda daha çok! Belki bir gün şarj istasyonları benzin istasyonları kadar sıklaşır, şarj süresi 2-3 dakikaya, menziller de minimum -ama net!- 500 km’ye çıkarsa o zaman problem kalmaz.