Reklam

Ford EcoSport 1.0

 Ford EcoSport 1.0


Üretimlerini yalnızca SUV ve MPV sınıflarına odaklayıp sedan üretimini Amerika’da tamamen durdurma kararının açıklandığı bugünlerde, Ford’un B sınıfı SUV temsilcisi EcoSport modelini derinlemesine inceledik. Otomotiv dünyasının en eski markalarından Amerikalı Ford, 2013 yılında İngiltere ve Belçika fabrikalarını kapatma kararı almıştı. Günümüzde ise Avrupa’da bulunan diğer montaj fabrikalarını ya kapatmak, ya da binek otomobil işinden bu eski kıtada çekilme yoluna gitmekle ilgili bir karar açıklandı. Yahut bu karar dediğimizin belki de yalnızca söylenti olduğu da yarın farklı bir ağızdan ifade edilebilir.
Aslında Ford Avrupa, her sınıftan otomobil tipini geniş bir model yelpazesiyle günümüze kadar pazarladı. Epey de başarılı satış rakamlarına erişti ancak rekabetin ve daralan ekonomi şartlarına göre muhtemelen durumdan memnun olmasa gerek. Kaldı ki çok kısa bir zaman önce tanıttığı Focus modeline bu kadar misyon yüklemişken Amerika’da binek otomobil pazarından çekilmeyi düşünmek bile insanın kafasında çelişkiler yaratıyor. Artık iyice SUV’lara kanalize olmak istedikleri belli.


Test otomobilimiz Ford EcoSport, ülkemiz açısından çok yeni bir kavramı yansıtıyor. Aslında 2003 yılından beri aynı isimle üretilen bir kompakt SUV modelinin geçen yıl tamamen yenilenmesiyle ancak Ford Türkiye model gamına girmiş bir ürün. Pazarda giderek etkinliğini arttıran B sınıfı SUV modellerine güçlü bir alternatif oluşturabilme fikriyle, Avrupa’daki tek üretim yeri olan Romanya/Craiova montaj fabrikasından Türkiye’nin yolunu tutuyor.


2016 Los Angeles Motor Show’da tanıtılan üçüncü nesil EcoSport, Kuzey Amerika pazarına bile Hindistan’daki Ford montaj fabrikasından temin edildiği düşünülürse, Ford markasının artık iyice çizgiden çıkmış olan global üretim felsefesi nedeniyle kan kaybettiğini söyleyebilirim. Romanya, Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan ve Tayland fabrikalarında üretilen Ford EcoSport modellerinin “dünya otomobili” imajından çok üretim kalitelerinde artık ortalamanın gerisine düşmek zorunda kalmasını bu şekilde açıklamak mümkün gözüküyor. Amerika, İngiltere ve Almanya üretimi kale gibi sağlam Ford modelleri artık belli ki tarihe karışıyor.
Kısa bir zaman önce yenilenen Ford Fiesta ile aynı B Platformu paylaşan EcoSport, yürüyen aksam ve motor ünitesinde de aynı eşleşmeye sahip. Belki de Ford Fiesta’nın SUV yorumu demek bu otomobil için hiç de abartı olmaz. Kaldı ki rakip firmaların her biri neredeyse benzer modellerle pazarda yerlerini sağlamlaştırırlarken Ford’un da bu B-SUV modasına katılmaması beklenemezdi. Fiat 500X, Seat Arona, Peugeot 2008, Citroen C3 Aircross, Renault Captur, Hyundai Kona, Kia Stonic, Opel Mokka gibi pazarda yerleşmiş markalar yanında nasıl bir rekabet şansına sahip olacağını zaman gösterecek.


Yüksek yerleştirilmiş kabini, akıllı sürüş destek sistemleri kullanışlı ve ergonomik kokpiti ST Line donanımı sayesinde sportif dokunuşlara sahip bulunuyor. Ford modellerinin artık birçoğunda rüştünü ispatlamış olan Ecoboost teknolojisine sahip sıralı 3 silindirli turbo destekli bir makine bulunuyor. EcoSport’un ithal edilen tek benzinli motor seçeneği de bundan ibaret. Oldukça esnek ve atak sürüş sunan motorun, 6 oranlı ve direksiyondaki kulakçıklardan da kumanda edilen otomatik şanzımanıyla uyumlu çalıştığını söyleyebilirim. Ancak motorun küçük hacimli olmasından ötürü sportif sürüşlerde hem tüketim, hem de akustik seviyesinde artış hemen fark edilebiliyor. Apple Car ve Android uyumlu multimedya sistemi yanında elektronik kontrollü iklimlendirme sistemi de otomobile çağdaş özellikler katıyor. B sınıfı ama 4×2 çekiş sistemine sahip bir SUV karakterli otomobilin yüksek sürüş konforu ve zevki vermesine odaklanılmış.


Otomobilin yana doğru açılan bagaj kapısı ilginç bir yaklaşım. Fonksiyonel mi tartışmaya açık. Yapılabilecek en net yorum, değişik…
EBD (Elektronik Fren Gücü Dağıtım Sistemi), ESP (Elektronik Denge Programı), TCS (Çekiş Kontrol Sistemi), EBA (Acil Durum Fren Desteği) ve HLA (Yokuş Kalkış Destek Sistemi) gibi çağdaş elektronik sürüş yardımcılarının hepsinin seri olarak sunulduğu bu optimum ST Line modelinde ne yazık ki bazı kalite problemleri gözümüze çarptı. Örneğin kokpit plastik kalitesi, suni deri döşemelerin ucuz görünümü, özellikle torpido gözünün 80’li yıllarda üretilen otomobiller gibi olması, kapağının tam oturmaması bizi şaşırttı. Otomobilin Almanya dışında bir ülkede montajlandığını anında hissettirdi. B sınıfı bir otomobilden daha fazla kalite beklentisi olmaması gerektiğini düşünmemize rağmen, daha önce test ettiğimiz rakipleri ile arasındaki bariz kalite farklılıkları, hele ki ekonomik kriterlerin günümüz şartlarında birincil önem taşıdığını göz önüne aldığımızda Ford markasının, sundukları ile birlikte fiyat konusunda da avantajlar getirmesini beklerdik. Çünkü artık kıran kırana bir rekabet yaşanıyor ve birincil kriter de ciddi anlamda maliyet.


Tüketim de fabrika değerlerinin ne yazık ki üstünde çıkıyor. Ağır İstanbul trafiği şartlarında, biraz da otoyol kullanımını kattığımızda 8,5 lt./100 km ortalamasının altına düşemedik. Tasarım, kullanışlılık, mekanik ve teknoloji bu otomobili alınabilir kılıyor. Ancak 162.000 TL anahtar teslim fiyatını mutlaka rakipleri ile karşılaştırmakta fayda var. 1 Litre hacminde, turbo destekli bir motor, yükseltilmiş (!) B sınıfı ki -4×2 bir araç konseptine SUV demek cidden yanlış geliyor- benzer elektronik yardımcı ve donanımlara sahip diğer rakiplere baktığımızda; Peugeot 2008 GT Line 174.500 TL; Citroen C3 Aircross 132.350 TL; Seat Arona FR 156.000 TL; Fiat 500X 175.000 TL; Renault Captur 162.350 TL ve Hyundai Kona 156.400 TL olarak anahtar teslim fiyatı veriyorlar. Ayrıca bu fiyat karşılaştırmasını test ettiğimiz Ecoboost ST Line ile paralel donanıma sahip versiyonlar arasından çıkartmış bulunuyorum.
Eğer sıfır kilometre bir B sınıfı SUV alacak bütçeye sahipseniz ve Ford EcoSport ST Line ve benzerleri rüyalarınızın otomobillerindense, bu bedeli ödemekten geri kalmamalısınız.

+ Akıcı performans ve yol tutuş konforu
+ Yeterli donanım
+ Değişken yükleme kapasitesi
+ Başarılı sürüş ergonomisi
– Kısmen düşük malzeme kalitesi
– Yüksek yakıt tüketimi
– Sola doğru açılan bagaj kapısı her zevke hitap etmeyebilir

Yakıt Tipi : Benzin
Motor Hacmi (cc) : 998
Motor Gücü (HP) : 125@5500
Maksimum Tork (Nm) : 170@1400-4500
Vites Kutusu : 6 ileri Otomatik
Maksimum Hız (km/s) : 180
0-100 km/s hızlanma (sn) : 11,6
Tüketim (şehiriçi/şehirdışı/karma) (lt/100km) : 7,2 / 5 / 5,8
Ağırlık (kg) : 1477
U/G/Y (mm) : 4.096 / 1816 / 1.713
Aks Mesafesi (mm) : 2.519
Bagaj Hacmi (lt) : 356/1238