Hyundai Tucson 1.6 T-GDI HEV 4×4 Elite Plus Hibrit
Hyundai markasını en çok sürükleyen, başarılı imaj modellerinden biri Tucson. Markanın Amerika’dan kent isimli SUV’lar serisinden, Avrupa pazarı kadar Amerikan pazarında da yer sahibi. 2004 yılından itibaren dört jenerasyonda sadece Avrupa’da 1.4 milyon adet satılan, bu performansla Yaşlı Kıta’nın en çok satılan kompakt SUV’u olmayı başaran Tucson, Amerika ve Asya’da da yüksek grafik çiziyor. Modelin ulaştığı toplam satış rakamı 7 milyonu çoktan aştı. 2019 yılında Vision T Concept adıyla 2019’da Los Angeles Auto Show’da tanıtılan otomobil, sonra yeni Tucson olarak yollara çıkmıştı. Bölgemiz için markanın Çek Cumhuriyeti’ndeki Nosovice fabrikasında üretilmekte olan Tucson, bu dördüncü nesliyle testimize “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçildiği 2021’de gelmişti. Ama şimdi, serinin en üst versiyonu, elektrik desteği aldığı hibrit karakteriyle tekrar karşımızda. Bakalım hibrit kimlik kazanmasına sahip elektrik motoru takviyesi Tucson’a ne getirmiş ne götürmüş?
Sıra dışı şişkin çamurluklarıyla heybetli ve şık görünen Tucson, yoldaki ağırlığını her zamankinden fazla hissettiriyor. Burun tasarımındaki kuyumcu vitrini kadar gösterişli ızgarası ve ona taşan entegre aydınlatma unsurlarıyla kendini hemen belli eden Tucson’da hibrit versiyonu dışardan tanımanın tek yolu, bagaj kapağındaki yazı. Yoksa sürücü koltuğuna oturmaktan başka yolu yok. Direksiyona geçip kontağı açtığımızda o bildiğimiz Tucson’un 10,25 inçlik dijital gösterge tablosunda fazladan “Enerji Akışı” ve devir saatinin altında akü şarj durumunu gösterir grafikleri çıkıyor. Dijital gösterge tablosunda yeşil EV ibaresini de görmemek mümkün değil.
Bu “elektrikli” göstergeler, siz oturduğunuz yerden görmeseniz de aracın Smartstream 1.6 litrelik T-GDi (direkt benzin enjeksiyonlu turbo) motorunun yanında 59 “destek” beygiri” üreten, 44 kW’lık elektrik motorunun varlığını gösteriyor. Hatta daha da ileri gidelim, o koltuk takımın altında bir de lityum iyon polimer batarya yer alıyor! Bütün bunların toplamı, Tucson için 226 HP güç ve düşük egzoz emisyon salımı anlamına geliyor. Ha, hibrit almak zorunda değilsiniz, o bir seçenek. Gelgelelim “hibridi kalsın, sadece benzinlisini alayım” derseniz, 200 bin TL cebinizde kalıyor. Ama güç de 180 HP de kalıyor! Ha yok, dizelini tercih ederseniz alırken yine 200 bin TL az ödüyorsunuz ama gücünüz de sadece 136 HP’de kalıyor.
Otomobilin kontağını açıp gaza bastığınızda sadece elektrik gücüyle hareketlendiği için hibritlerin o gizemli sesi duyuluyor. Ta ki gazın şiddetini ve tabii hızınızı artırana kadar! O zaman benzinli motor devreye giriyor ve Tucson geleneksel bir otomobil kimliğine bürünüyor. Yalnız, yol koşulları uygun olduğunda otomobili 80 km/s hıza kadar elektrikle ulaştırmak ve o şekilde seyretmek mümkün oluyor. Ondan sonrasında yapacağınız kontrollü sürüşle koskoca SUV, akla gelmeyecek kadar ekonomik olabiliyor. Sürekli 4×4 (HTRAC) bir araç için 6.5 litrelik ortalama tüketim gayet yerinde.
Sürüş sırasında elektrikten benzinli sürüşe geçişi motorun sesinden anlıyorsunuz. Ama bir süre sonra artık o anı anlama, fark etme gereği de kalmıyor, alışıyorsunuz, doğal bir şekilde sürüyor, çift kavramalı altı ileri otomatik vitesle akıyor, gidiyorsunuz. Otomatik vites kolu yerine düğmeli bir çözüm sunmuş Hyundai mühendisleri. İsterseniz direksiyon üzerindeki elciklerle de yönetebilirsiniz ama özellikle manevralarda şu ileri geri seçimlerine özen gösterilmesi şart. Çünkü manevralarda her basışta fonksiyon etmeyebiliyor düğmeler. Hızlı hareketlerde dikkatli olmalı, sinyal sesine kulak vermeli, geriye niyetlenmişken ileri fırlamamak lazım!
Aracımız şarj ihtiyacını kendi içinde hallediyor, bizi yormuyor. Benzinli motor çalışırken lityum iyon polimer batarya, rejenerasyonlarda şarj oluyor ve mesaisi geldiğinde görevi devralıyor. Elektrikli motor, rejeneratif frenleme sistemi sayesinde aracın hız kesmesine de yardımcı oluyor ve bu sırada açığa çıkan kinetik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürerek bataryayı şarj ediyor. Bataryada depolanan enerji; elektrikli motora güç sağlayarak hızlanma, yokuş yukarı sürüş ve düşük hızda seyir sırasında destek sunuyor. Böylece benzinli motorun üzerindeki yükü hafifleterek yüksek yakıt verimliliğine imkan sağlıyor. En çok gücün harcandığı kalkışlarda elektrik motorunun kullanılıyor olması, hem benzin tüketimini hem de emisyon salımını olumlu etkiliyor.
Otomobilin iç mekanında hibrit versiyona özel değişik bir şey yok; konfor yine ön planda ve teknolojiyle iç içe. Kokpitteki ekran da gösterge tablosu gibi 10.25 inçlik dokunmatik ekrana sahip. Buradan Multimedya Eğlence Sistemi üzerinden hem sürüşe ait fonksiyonlar ayarlanabiliyor, hem de navigasyon, müzik sistemi, klima gibi fonksiyonlar yönetilebiliyor. Kabindeki cömert mesafeler, ön ve arka koltuk yolcularını rahat ettiriyor. Ön koltuklar elektrik kumandalı ayarlanıyor.
Aracın süspansiyonu da konfor öncelikli. Arazi marifetleri de yok değil ama tabii ki öncelikle yol konforu ve dinamikleri ön planda. Tek bir düğmeye dokunarak Tucson’un güç aktarım mekanizması değişen yol ve hava koşullarına göre ayarlanabiliyor. 4×4 HTRAC ile kar, çamur ve kum ayarları sayesinde, sürüşün en zorlu anlarında bile maksimum çekiş gücü elde edilebiliyor. Tabii burada her yüzeye uygun lastik seçimi baş rolde, unutmamak gerek.
Araçta yer alan Ön Çarpışma Önleme Asistanı (Kavşak dönüş özellikli FCA) FCA sistemi, öndeki araç ani bir fren yaptığında ya da yolda yaya veya bisikletli olduğunda sizi uyarır ve otomatik olarak fren yapıyor. Öndeki araçla mesafeyi koruyan akıllı hız sabitleme sistemi, şerit takip asistanı ve arka çapraz trafik çarpışma önleme asistanı gibi donanımlar da her an sürücünün yanında. Tucson’un elektronik donanımları ve asistanları çok zengin ama gösterge tablosundaki bir detaydan söz etmek gerekiyor. İlk olarak Elantra’da karşımıza çıkan sonra Tucson’da da kullanılan gösterge içi kör nokta önleme amaçlı arka çapraz görüş kamerası, çok iyi düşünülmüş bir güvenlik önlemi. Sinyal verildiği anda çalışan kameralar, Tucson’un sol ve sağ arka tarafını dijital gösterge bilgi ekranına yansıtıyor. Bu sayede şerit değiştirmek çok daha güvenli hale geliyor.
Aracın sürüş karakteri bir düğmeyle ekran temasıyla birlikte değiştirilebiliyor. NORMAL rahat bir sürüş sağlarken ECO modunda optimum yakıt verimliliği sağlanıyor ve her şey biraz yavaşlıyor. SPORT modunda ise daha hızlanmış gaz tepkileri, geç vites değişimi ve sertleşen direksiyon ile daha güçlü sportif hisler uyandırıyor. Bunların yanında SMART modu, sürücüyü öğreniyor ve son sürüş alışkanlıklarını analiz edip ona göre vites değiştirme aralıkları ayarlıyor. Aslında bunların hepsi oyuncak biliyorsunuz, sürüş karakterini, tüketimi, güvenliği her otomobilde olduğu gibi kişinin kendi sürüş stili belirliyor.
Otomobilin bagaj kapasitesi 40:20:40 oranında katlanabilen arka koltuklar sayesinde 620 litreye kadar ulaşıyor. Arka koltuk sırtlıkları yatırıldığında düz zemin oluşması önemli bir avantaj. Tucson’un bagaj kapağının içerden ya da kumanda üzerinden elektrikli olarak açılıp kapatılabiliyor. Hyundai servislerinde Tucson için bagaj separatörü, bagaj havuzu, bagaj içi matı, bagaj düzenleyici çanta aksesuar olarak satılıyor. Otomobil içinse mavi renkli iç aydınlatmalar, krom bagaj çıtası, tavan için yük taşıma barı, tampon eşik koruması ve kapı eşiği gibi donanımlar satışa sunulmuş.