Kelebeğin ömrü…

Eskiler bilir, yenilerin ise pek çoğu bilmez… 1980’lere kadar otomobillerde yaygın olarak kullanılan küçük camlar vardı. Bunlar açılmaz, bazıları “çeyrek” aralanırdı. Otomobil terminolojisini -kendince!- Türkçeleştirmeye bayılan ülkemiz insanları, bu sevimli camcıkları kelebek camı olarak adlandırmış vaktiyle. Hani Murat 124’lerde olan ama Renault 12’lerde olmayan… Mercedes-Benz 230.4’lerde olan ama BMW 3.15’lerde olmayan… Kimi coupe, nam-ı diğer “tek kapı” otomobillerdeyse aralanabilen ama kelebekten sayılmayan arka camlar ise ayrıydı… Şimdilerde az miktarda modelde de yok değil ama artık hiçbiri aralanamadığından eskiler gibi değil… Yoksa onlar da kelebek, kelebek olmaya. Zira bu camlar, hala hırsızların işini kolaylaştıran temel unsurlardan… Otomobillerde ilk sunulduğundan itibaren hırsızlar tarafından kapı kilidine ulaşabilmek için “kısa yol” olarak kullanılan bu camlara “kelebek camı” denmesi de işte bu yüzden! Tamam ’60’larda çiçek çocuklar vardı, efsane aşklar vardı ama hiçbiri otomobilin içinde gezinen kelebekleri arzuladıklarından “kelebek camı” dememişti bu camcıklara… Bu camların kelebek kadar kısa ömürlü olması, hırsızlara dayanamaması nedeniyle ülkemizde kelebek camı ismi koyuluvermişti. Otomobil terminolojisindeyse bizim kelebek camı diye bildiğimiz, quarter glass/çeyrek cam olarak geçiyor.