MINI ve Deus Ex Machina’dan iki sürpriz konsept

 MINI ve Deus Ex Machina’dan iki sürpriz konsept
Reklam Advertisement

MINI’nin Deus Ex Machina ile iş birliği, IAA Mobility 2025’in en dikkat çekici sürprizlerinden biri olacak. İki konsept John Cooper Works modeli, MINI’nin motorsporları mirasını ve kişiselleştirme kültürünü yeniden yorumlayarak dikkatleri üzerine çekecek.

MINI JCW x Deus Ex Machina: İki felsefe, iki otomobil, tek tutku

Elektrikli “The Skeg” ve içten yanmalı “The Machina”, fuarın sürdürülebilirlik temasına katkı sağlarken; özellikle The Skeg’in elektrikli yapısı (190 kW/258 hp) ve ağırlığı yüzde 15 azaltan fiberglass panelleri, enerji verimliliğini artırarak çevresel etkiyi minimize ediyor. İçten yanmalı versiyon ise 170 kW/231 hp gücündeki motoruyla performans odaklı bir deneyim sunuyor. Her iki otomobil, büyük beyaz “X” çatı grafiğiyle iş birliğini simgeliyor ve motor sporları ile yaşam tarzı kültürünü birleştiriyor.

Holger Hampf’tan MINI JCW x Deus tasarım felsefesi

MINI Tasarım Başkanı Holger Hampf, ilham kaynağını şöyle anlatıyor: “Bu olağanüstü iş birliğinde, MINI’nin motorsporları tarihini ve başarılarını hatırlatan iki otomobil sergiliyoruz. Her detay, zanaatkâr titizliğiyle ve ustalıkla işlendi. Bu sayede özgün tasarım dili ve grafik kullanımıyla birbirine bağlı benzersiz karakterler ortaya çıktı. Otomobiller ham ve el yapımı bir yaklaşımla ‘kusursuzluğun güzelliğini’ kutluyor; parlaklık yerine özgünlük ön planda. Görünür dikişler, çarpıcı anahtarlar ve geleneksel kollar kokpitin mekanik karakterini vurguluyor. Dış tasarımda sayılar, geometrik unsurlar ve parlak renkler, MINI’nin yarış tarihine saygı duruşu niteliğinde.”

Elektrikli “The Skeg”: Sörf kültürüyle buluşma

Elektrikli “The Skeg”, sörf kültüründen esinlenerek minimal tasarlandı. Vivid sarı ve gümüş gövde, yarı şeffaf fiberglass paneller (yüzde 15 ağırlık azaltımı, sürdürülebilir verimlilik için) ve Flex Tip Surf Spoiler (dalga konturlarını taklit ederek hava akışını optimize eder) ile dikkat çekiyor. Gerilim kayışları, sörf tahtası taşıma ritüelini yansıtırken, aydınlatmalı sekizgen ön ızgara çerçevesi ve tavan spoyleri silueti keskinleştiriyor.

İç mekânda analog kontroller, neopren koltuk kaplamaları (su itici ve konforlu) ve sörf tahtası yapısına benzer ön panel, sadelik ve fonksiyonelliği birleştiriyor. Fiberglass tepsiler ise ıslak mayo depolama gibi pratik detaylarla sahil yaşam tarzını araca entegre ediyor.

İçten Yanmalı “The Machina”: Saf yarış ruhu

İçten yanmalı “The Machina”, MINI’nin saf yarış ruhunu taşıyor. Kırmızı-beyaz-siyah renk paleti, geniş çamurluklar, Nürburgring Nordschleife esintili yarış difüzörü ve Can-Am tarzı spoyler, MINI JCW’nin yarış DNA’sını yansıtıyor.

İç mekânda 5 noktalı emniyet kemerleri, ham alüminyum zemin plakaları (hafif ve dayanıklı) ve mumlu kumaş ön panel, ağırlık tasarrufu sağlayarak performansı artırıyor. Her iki modelde de görünür dikişler ve geleneksel kollar mekanik karakteri vurgularken; dış grafikler (sayılar ve geometrik şekiller) ve takla kafesi MINI’nin yarışçı geçmişine saygı duruşu niteliğinde.

Sürdürülebilirlik ve malzeme kullanımı

The Skeg’in fiberglass panelleri ve The Machina’nın alüminyum bileşenleri, ağırlık tasarrufu ve verimlilik sağlayarak sürdürülebilirliği destekliyor. Bu malzeme seçimleri, fuarın döngüsel ekonomi temasını yansıtarak kaynak tasarrufuna katkıda bulunuyor. Ayrıca, The Skeg’in elektrikli yapısı emisyonları sıfıra indirerek çevresel etkiyi minimize ediyor.

MINI X DEUS Yaşam Tarzı Koleksiyonu

MINI x DEUS yaşam tarzı koleksiyonu, Münih’te bulunan MINI Pavillon’da ve seçili satış noktalarında tanıtılacak. Koleksiyon, yüksek kaliteli materyaller ve hikâye anlatımıyla motor sporları kültürünü modern giyimle buluşturuyor.

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir