Neden McQueen?

Sinema tarihinin ve popüler kültürün belki de en önemli otomobil ve motosiklet tutkunuydu Steve McQueen. Otomobilden ve motosikletten çok iyi anlamakla kalmaz hakkını vererek yarışırdı da! İlk motosikletini katıldığı yarışlarda kazandıklarıyla aldığını söylesek yeter belki! Başrolünde yer aldığı filmlerin hatırı sayılır bir bölümünde mutlaka otomobil ve motosikletler ihtişamlarıyla boy gösterir. Bullit gibi polisiye ve Le Mans gibi otomobil yarışı içerikli filmlerinde otomobilleri kendisi kullanırken benzerlerinden çok daha etkileyici sahneler göze çarpar. Özellikle bu iki film Steve McQueen’i öyle bir kült haline getirmiştir ki, Tag Heuer saat firması, Monaco modellerini bugün bile onun fotoğrafıyla promote ediyor! McQueen’in Le Mans filminde taktığı saat olan Monaco 1133B Caliber 11 Automatic ise bir açık artırmada yaklaşık 90 bin dolara satılırken modeli de ihya etmiştir. Motosiklet kullandığı The Great Escape filmindeyse Dakar Rallisi’ni aratmayacak sahnelerde boy gösteriyordu Triumph motosikletiyle. Steve McQueen’in motosikletlerinden biri olan 1937 model Crocker, bir açık artırmada ulaştığı 276.500 dolarlık rakamla kült haline gelebilmiştir.

Kısa yaşamı boyunca sahip olduğu otomobiller bile onun ne kadar ilgili olduğunu anlatır; adıyla özdeşleşmiş yarış otomobili Jaguar D-Type’ın yol versiyonu XKSS, Ferrari 250 Lusso Berlinetta, Le Mans filminde de kullandığı otomobillerden Ferrari 512, Porsche 917, Porsche 908, Porsche 356, herkesin kullanmaya bile cesaret edemeyeceği türden performans makineleriydi. McQueen’in motoring tutkusu o kadar büyüktü ki 2005 yılında, -evet ölümünden 25 yıl sonra!- Ford, dijital teknolojiyle Mustang reklamlarında onu oynatmakta tereddüt etmemişti! Reklamda bir çiftçi kendi yaptığı pistte Mustang ile tur atarken mısır tarlasında beliren Steve McQueen geliyor ve anahtarları alıp otomobili kullanıyordu.

The King of Cool’du Steve McQueen. Bütün bunlar yüzünden motoring sevenlerin ve i-motoring.com’un kalbinde yeri başkadır.