Reklam

Peugeot 301 Kasım başında piyasada


1889 yılından bu yana faaliyet gösteren köklü bir otomobil üreticisi olarak Peugeot, 404, 504, 305, 505, 405, 406, 407, 408, 508’in izinden yepyeni bir sedana daha imza atıyor. Peugeot’nun yepyeni küçük sedan dünya otomobili 301, Antalya’da otomobil basınına tanıtıldı. 29.900 TL’den başlayan iddialı fiyatlarala giriş yapacak olan 301, Kasım ayında yapılacak İstanbul Autoshow fuarıyla beraber 1 Kasım 2012’de satışa çıkacak. Renault Symbol, Fiat Albea/Linea, Hyundai Accent, Chevrolet Aveo ve Dacia Logan ile mücadele içinde olacak Peugeot 301, kullanıcıların dışında şirket filoları, rent a car firmaları ve taksi esnafından da rağbet görecek. Otomobili tanıtımı ön için düzenlenen Türkiye turu da 8 Ekim günü başlayacak ve 16 şehirde 30 yerde sergilendikten sonra 24 Ekim’de son bulacak. Peugeot 301, Türkiye ile beraber Orta ve Doğu Avrupa, Rusya, Ukrayna, Yunanistan, Mağrip, Orta Doğu, Körfez ve Afrika ülkeleri ile bazı Güney Amerika pazarları gibi çok sayıda ülkede de satışa sunulacak. Fransız üreticinin İspanya’daki Vigo tesislerinde yılda 90 bin adet üretilecek olan otomobilin Çin pazarı için üretimiyse Aralık 2013’ten itibaren Wuhan tesislerinde yılda 75.000 adet hedefiyle gerçekleştirilecek.

2013 yılında 10.000 adetlik satış hedefi koyulan otomobil, ülkemizde 1.2 litre 75 HP ve 1.6 litre 115 HP’lik benzinli, 1.6 litre 92 HP’lik turbo dizel olmak üzere üç motor seçeneğiyle satılacak. Peugeot 301, sürüş keyfi ve düşük yakıt tüketimini birleştiren teknolojisi sayesinde, 208’den sonra Peugeot ürün gamının yeni benzinli 3 silindirli (1.2 l VTi) motor gamından yararlanacak ikinci modeli olacak. Peugeot 301’de otomatik vites seçeneği sadece 1.6 litre 115 HP’lik benzinli versiyonda sunulacak. Otomobilde Access, Active ve Allure olmak üzere üç donanım seviyesi yer alıyor. Baz donanım paketinde ABS, EBD, acil fren destek sistemi EBA, elektronik denge kontrolü ESP, çekiş kontrol sistemi ASR, ön havayastıkları, hıza duyarlı merkezi kilit, elktrohidrolik direksiyon, yükseklik ayarlı direksiyon simidi, manuel klima, uzaktan kumandalı merkizi kilit, yol bilgisayarı, uzaktan kumandayla açılabilir bagaj kapağı, elektrikli ön camlar ve gündüz farları standart olarak sunulurken Allure donanımında arka park sensörü, Bluetooth/USB, grafik ekran ve direksiyonden kumandalı müzik sisteminden oluşan paket, 16 inçlik alaşım jantlar, krom ön ızgara çerçevesi, krom kapı açma kolları, elektronik klima, deri kaplı direksiyon simidi ve vites topuzu da standart donanımda yer alıyor.


Ön izlenimler
i-motoring.com olarak Peugeot’nun küçük sedanını Antalya’da düzenlenen basın lansmanında ilk kullananlar arasındaydık. Yaklaşık 100 km boyunca deneyimleme şansı bulduğumuz otomobilde ilk saptamamız, yaygın olarak hizmet sedanı olarak kullanılan otomobile sınıfında eşine rastlanmayan bir stilin kazandırılmış olduğuydu. Dışardan başka bir segmente aitmiş gibi görünen otomobil, kabininde de sunduğu konfor ve şaşırtıcı derecede geniş mesafelerle çok dikkat çekeceğini gösterdi. Aynı şekilde bagaj kapasitesinde de kompakt sedanlara meydan okuyan bir kullanım hacmi görülüyor. Özellikle arka koltuk yolcularının bacakları için rakiplere göre oldukça uzun bir kullanım alanı gözleniyor.

Kabin de sunulan zengin donanımların etkileyici olduğu muhakkak. Ancak, kokpitin yüksek yapısı, adeta saklanmış gibi konumlandırılmış ayna kumandaları ve kullandığımız Allure donanım versiyonunda radyonun ayar kumandaları, (ses ayar düğmesinin daha büyük ve ortada olmasıyla daha ideal hale getirilebilirmiş!) kabin içinde soru işaretleri yaratan unsurlardı. Sürüş sırasındaysa uzun vites yolları ve sert geçişler, küçük engebelerde zıplayabilen arka kısım dikkatimizi çekti.
Küçük sedanlarda kalite algısını değiştirecek otomobilin sürüş ile ilgili olarak yaylandırma konforu kimi kullanıcılarda -rahat ettirdiğinden- çok beğeni toplayabilir ama özellikle virajlı yollarda süspansiyonun yumuşaklığı, stabiliteyle ilgili direksiyondan sürekli düzenlemeler gerektirebiliyor. Gövdenin tok yapısına karşın salınımları, bu tip süspansiyon ayarından hoşlanmayanları memnun etmeyebilir.
Vites konsoluna yerleştirilmiş olan dört elektrikli camın kumandalarıysa, otomobilin en fazla eleştiri toplayan noktalarından biri olmaya aday. 1995 öncesini saymazsak genellikle coupe ya da üç kapılı hatchback otomobillerde tercih edilen vites konsolu üzerindeki cam kumandaları, kokpit bütünlüğünün dışında kalan unsurlar! Denediğimiz dizel versiyon, zaten diğer birçok marka ve modelden tanıdğımız, kendisini ispat etmiş bir Peugeot motoruydu ve yine çekişiyle, sağladığı akıcı sürüş özelliğiyle ve tabii düşük yakıt tüketimiyle beğenimizi topladı.


Yeni Peugeot 301, sürüş koşullarının medeni coğrafyalara göre daha zorlu olduğu ama kaliteli iç mekana çok önem veren müşteri profilinin yer aldığı pazarlara yönelik bir model. Bu nedenle, proje süresince tasarımcıları bu iki unsur yönlendirmiş. Peugeot 301’in sınıfında iç mekan genişliği ve sağlamlık açısından referans olması hedefleniyor. Markanın tüm dünyada satış hacmi açısından zamanla en önemli modellerinden biri olacak Peugeot 301, sınıfının merkezinde konumlanıyor. Araç, satışa sunulacağı farklı pazarların beklentilerine uyarlanmış olan modern bir tasarım ve standartlar sunuyor.

Böylece, 301 hem duygulara hitap eden ve hem de dayanıklılık sergileyen güçlü karakterli tasarımı ve modern görünüşü ile, Peugeot’nun en yeni tasarım kodlarını üzerinde barındırıyor. Otomobilin tasarımı Peugeot’nun en üst kalite kriterlerinin bir araya getirilmesiyle yönlendirilmiş. 301, sıcak ülkeler, soğuk ülkeler, bozuk yollar gibi farklı kullanım ve yol koşullarına uyum gösterecek şekilde geliştirilmiş. 4440 mm uzunluğundaki araç rakiplerinin bir adım önüne geçmesini sağlayan cömert mimarisi ile ayırt ediliyor. Böylelikle sınıfında referans özellikler sunuyor:
➢ Sınıf lideri dingil mesafesi : 2605 mm
➢ Arka koltuklarda rekor oturma alanı genişliği : 121 mm’lik diz boşluğu
➢ 640 litrelik rekor bagaj hacmi
➢ Her durumda sürüş keyfi sağlayan, Peugeot’nun bilgi birikiminden kaynaklanan üstün konfor seviyesiyle birlikte güvenli sürüş özellikleri,
➢ Çok sayıda güvenlik donanımı: ESP, ABS, 4’e kadar hava yastığı, acil fren destek sistemi, ISOFIX, vs.


Şıklık ve sadelik
301’in tasarımcıları Peugeot Markası’nın yeni kimliğini simgeleyen konsept otomobil SR1’den esinlenmişler. Dolayısıyla aracın çizgileri saf, esaslı fakat aynı zamanda seçkin. Modern ve yalın tasarımı ve tarzıyla zarafet sergiliyor.
Peugeot’nun son stil kodlarını devralan 301’den heykelsi hatlar ve büyük karoser yüzeyleri ile güçlü ve dinamik bir karakter yayılıyor, bunlar aynı zamanda otomobilin cömert, sağlam ve kalite imajına katkıda bulunuyorlar. Dengeli boyutları araca ince ve şık bir profil kazandırıyor.
301, panjur tasarımı ve kaputun burnunun altında konumlandırılmış marka logosu ile yeni Peugeot stilinin bütün genlerine sahip. Bu marka stili 508’de olduğu gibi, ucunda ön plana çıkarılan Aslan amblemi ile kaputu işleyen hatların hareket noktasını teşkil ediyor. Dinamizm ve sağlamlık hissini artıran logo aynı zamanda 301’in aslan bakışını da ön plana çıkarıyor. Canlı, teknolojik ve aynı zamanda heyecan yüklü logo farların karakteristik eğrisi ile doğrudan SR1’den esinlendi.
Kaput, tampon ve ön çamurluk kesişme noktasında çok teknik bir bölümde yer alan farların dizaynı üzerinde de özel çalışma yapıldı. Gerçekten de, kasa yanlarını kat eden ve çift renkli stop lambalarını boydan boya geçen nervür çizgisi stop lambasının içinde Peugeot’da sık rastlanan bir tema olan ters ‘C’ şeklinde bir damga çiziyor. Ayrıntılara gösterilen özen duygusu ile yönlendirilen tasarımcılar bu çizgiyi stop lambalarının ötesinde bir geri dönüş hareketi içinde incelikle arka çamurluğa kadar uzattılar.
Arkada, tekerlek üzerinde yer alan üçgen şeklindeki dolu C sütunu 301’den yayılan sağlamlık ve dinamik niteliklere katkıda bulunuyor. Bu bölgenin ve bagaj kapağının üst kısmının tasarımı ve arka çamurluğun biçimi konsept model SR1’in yeniden yorumlaması sonucunda ortayla çıktı. Yeni tasarım kodlarının bütün saflığını ve yalınlığını ifade ediyorlar.
Böylece, arka tasarım hem yalın ve hem de statü kazandırıcı bir görünüş sunuyor. Bu bölüm aracın tamamını görsel olarak kuşatan yan omuzlu çizgisiyle karakterli olarak yontuldu. Bu stil benzeşmesi aynı zamanda ön panjurun çevre sınırlarını hatırlatan plaka bölümünün çiziminde de görülüyor. Öte yandan, 301’i biraz daha yola ‘oturtmak’ için tamponun alt kısmında konumlandırılan nervürler en ufak stil ayrıntılarının hangi hassasiyetle işlendiğine tanıklık ediyorlar.
Aracın içinde de, 301’in karakterini ve kişiliğini güçlendirilen bu yalın çizgileri yine buluyoruz. Sadelik, şıklık ve sağlamlık iç tasarımın parolaları.
Buna göre torpido paneli iki büyük yuvarlak kadrandan oluşan bir gösterge tablosu, tipik olarak Peugeot tasarımını çağrıştıran üç kollu direksiyon simidi ve V şeklinde orta konsol ile birlikte sürücüye yönelik bir kokpit gibi tasarlandı. Sağlamlık, kullanılan pütürlü malzemelerin kalitesi ile vurgulanıyor. Donanım düzeyine göre, volfram, perdahlı krom veya parlak siyah dekor veya kaplamalar da bütünün şıklığını arttırıyor. Ön koltuklar arasında uzayan orta konsol altı gibi, versiyonlara göre sunulan kapı panolarının deseni de otomobile dinamizm kazandırıyor.


Referans oluşturan iç mekân genişliği
Peugeot 301’in iç mekanında hakim olan ilk izlenim genişlik. Gerek önde oturan yolcular için, gerekse arkada oturan yolcular için olsun oturma alanı genişliği kendi pazar segmentinde referans oluşturuyor.
Bu sonucu elde etmek için, tasarımcılar 301 üretiminde kullanılan platformun boyutlarını azami derecede optimize ettiler. Dingil mesafesi 2650 mm’ye çıkarıldı, bu rakam ise halen pazarda bir referans teşkil ediyor, ve tekerlek izleri önde 30 mm ve arkada 10 mm genişletildi. 0,816 m ön dingil çıkıntısı ve 0,974 m arka dingil çıkıntısı ile, toplam uzunluk 4440 mm’ye ulaşıyor. Bu şekilde yaratılan alan bir yandan yolculara ve öte yandan bagaj hacmine fayda sağlıyor.
İçerde, duyulan ferahlık hissi gerek önde, gerekse arkada cömert ölçülerle sürdürülüyor.
➢ Ön dirsek genişliği : 1409 mm,
➢ Arka dirsek genişliği: 1395 mm,
➢ Arka koltuklarda diz boşluğu (*): 121 mm – segment rekoru.
(* : Arka yolcu dizi ile nominal konumundaki sürücü koltuğu arasındaki uzunluk, arka diz mesafesi azami şekilde ileri itilmiş sürücü koltuğu ile 260 mm’ye kadar çıkabiliyor.)
Bu rekor alan, özellikle arka yolcularla ilgili olarak müşterilerin büyük bir beklentisini karşılıyor. Çoğunlukla araçlarını ailece kullanan müşteriler 5’e kadar yolcuyu bagajlarıyla birlikte rahatça taşımak için yeterli bir iç mekân genişliği istiyorlar. 301 proje ekiplerinin yaptığı çok sayıdaki görüşme de yeni Peugeot’nun bazı ülkelerde bir şoför tarafından kullanılabileceğini ve bu durumda arkadaki yolcunun bacaklarını rahatça uzatabilmesinin önemli olduğunu ortaya koydu.
Günlük yaşamı kolaylaştırmak için iç mekânda eşya yerleştirme gözleri düzenlendi. Yolcular böylece geniş ön kapı ceplerini, varsa ön kolçak içine ya da kolçak yoksa orta konsolun alt kısmına dahil edilen yerleştirme alanını kullanabilecekler. Geniş torpido gözü ile radyo tipine göre orta konsoldaki yerleştirme birimleri de yolcuların kullanımına sunulan saklama birimlerini tamamlıyor.

Rekor bagaj hacmi
301’in bagaj hacmi iç mekân genişliği ile aynı oranda bir genişlik sunuyor. 35 litresi bagaj halısı altında olmak üzere toplam 640 litre (VDA 210 standardına göre 20 dm3 taban altında 506 dm3). Segmentin rekor hacmi söz konusu!
Bagajı erişilebilir, pratik ve kullanışlı kılmak için tasarımcılar ona dörtgen şekil verdiler. Tek elle ve bir tek hareketle 2/3 – 1/3 yatırılabilen koltuk sırtlıkları sayesinde, donanım seviyelerine göre bagaj ve eşya yüklenmesine ayrılan hacim 1038 dm3 hatta bütün arka alan tavana kadar kullanılırsa 1 352 dm3 e ulaşabiliyor.
Sınıfının en cömert yaşam alanını sunan yeni Peugeot 301 hedeflediği yeni müşteri kitlesini fethetmek için büyük kozlara sahip.

Konfor sağlayan süspansiyon
Yumuşak sürüş sağlayan ve konforu berberinde getiren süspansiyonun tercih edildiği 301’de ön takım Mc Pherson tipinde ve arka takım deforme olabilen bir kirişle donatıldı. 208, 308, 3008 gibi güncel Peugeot modellerde sunulan süspansiyon sistemleri 301’de de kullanılmış. Mühendislerin mükemmel şekilde hakim olduğu bu yürüyen aksam yol koşulları ne olursa olsun konfor ile yol tutuşu arasında en iyi dengeyi sağlayacak şekilde adapte edilmiş. Böylece, en iyi ayarları tanımlamak için birçok kıtada 5000 gün boyunca 4 milyon kilometre test yapılmış. Buna göre 301 yolun engebelerini mükemmel şekilde süzüyor. Kasa tutuşu ve kabin konforu, otomobil çukurlarla dolu son derece bozuk yollardayken bile en üst düzeyde yer alıyor.


Uzun kullanım ömrü ve kaliteye yönelik sağlam tasarım
301’in tasarımı farklı yol koşullarında, sıcak, soğuk veya nemli iklim şartlarının ağırlaştırdığı ortamların üstesinden gelmek üzere tasarlandı. Dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilen çok sayıda test mühendislerin sağlam, zorlu koşullarda müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılayan bir otomobil yaratmak için en uygun seçimleri yapmaları amaçlanmış. Böylece, süspansiyon aksamı bütün versiyonlarda farklı yol şartlarına göre adapte edilmiş. Soğuğa karşı en iyi davranışı sağlayan malzemeden üretilen çamurluklar 14 cıvata ile sabitlenmiş. Cömert boyutları sayesinde çamurluklar azami bir kapsama ve motor bölümü için çakıl ve taş sıçramalarına karşı etkin bir koruma sağlıyorlar. Toz, nem ve bu iki elementin yarattığı gürültüyle mücadele için kapılara bir çift sızdırmazlık duvarı konmuş. Zaman içinde sürekli kalan bir sağlamlık sunmak için, kabin içinde ve aracın dışında çok sayıda parça ve aksam vidalanmış. Bazen sertleşen bu yaşam ve kullanım koşullarına adaptasyon için bazı parçalar da yeniden gözden geçirildi. Böylece, motorun hava beslemesi son derece etkin bir hava/su ayırma sistemi içeriyor ve daha serin bir havayı kabul etmek üzere cepheden yapılıyor. Seçilen korna bile borulu değil, suya karşı dayanıklı olan diyafram tipte.
“Çok soğuk” olarak tabir edilen ülkeler için mevcut olan yenilikçi bir ön cam altı ısıtma sistemi yoğun donma durumunda cam sileceklerinin yapışık kalmasını önlüyor. Aynı şekilde, ısıtıcı elektrik rezistansları iç mekânın daha hızlı ısıtılmasını sağlıyorlar.
Sıcak ülkelerin beklentilerin karşılamak için, cephedeki havalandırma menfezlerinin yeri ve boyutları iç mekânda serin havanın daha iyi ve daha hızlı dağılımını sağlamak üzere özel olarak etüt edilmiş. Her donanım, her detay zorlu iklimlere adaptasyon ve sağlamlık düşüncesiyle yeniden düşünülmüş.
Bir otomobilin sağlamlığı aynı zamanda yüksek kaliteli fabrika montajından geçiyor. İspanya’da Vigo fabrikasında üretilen yeni Peugeot 301 bu nedenle PSA Grubu’nun en iyi imalat standartlarından yararlanıyor. Örneğin, boşluk ve hizaların kontrolü 508 ile aynı standartlara uyuyor ve beklenen kalite düzeyi 208 ile aynı seviyede yer alıyor.


Renkler ve malzemeler
301’in şıklığını ön plana çıkarmak için, renk kartelasını oluşturmak amacıyla 7 farklı renk seçildi: Meşe kahve, Bronz bej, Boğaziçi mavi, Köpekbalığı grisi, Alüminyum gri, Alp beyaz ve Onyx siyah.
Bu metalik veya opak gövde renklerine eşlik eden döşeme tonları da 301’in iç mekanından yayılan kalite ve güvence hissine katkıda bulunuyor. İki farklı ambiyans sunuluyor: Tek renkli Mistral Siyahı ve bazı pazarlarda büyük beğeni gören açık tonlu çift renkli Lama.