Peugeot 5008
Bir otomobil satın alınacağı zaman performansı, yakıt tüketimi, konforu, bagaj büyüklüğü ve tabii fiyatı öncelikli merak konuları olarak araştırılır. Ama belli bir amaç için alınacaksa, tüm özelliklerin kullanım hedefiyle örtüşmesi beklenir. Peugeot 5008, kendisini tamamen fonksiyonelliğe adamış bir otomobil. Estetik tasarımıyla hep dikkatimi çeken bu otomobili kullanmak istememin nedeni, öncelikle Avrupa’da geçmişi 1996’da Renault Scenic ile başlayan kompakt vanların ne duruma geldiğini görmekti. 5008, yedi koltuğa ulaşabilmesiyle bir boy daha büyük ama kullanım amacı belli otomobillerden biri. Hemen sadece aile otomobili diye kestirip atmamak gerek, zarafeti ve sunduğu iç mekan genişliğiyle pek ala yönetici otomobili de olabilir.
Bestseller bir motor
DV6CTED gibi bir bestseller motor üzerine yapılabilecek fazlaca eleştiri yok. Tabii marka kimliğine ne kadar ait olduğu dışında! Gerçi motorun tasarım ve üreticisi olduğu için bu değerlendirmeyi diğer kullanıcı markalar için yapmalı! Motor bu kadar popüler olunca kullanıldığı herhangi bir otomobile ait özel bir karakteri de olmuyor. Ve tabii kullanıldığı hemen hemen bütün otomobilleri yeterince diri karaktere büründürüyor. Ateşli değil ama diri ve akıcı. Bu otomobil için düşündüğümüzde tam da olması gerektiği gibi. Tabii karakteri tercih edilen vites oranları ve kullanıldığı aracın ağırlığıyla paralel! Söyleyebileceklerim cüssesine göre yeterince cimri ve çevreci olduğu. Peugeot 5008, 7 koltuklu bir van ve boş ağırlığı da 1475 kg. Bu koltukların tamamı dolduğunda tepkileri ne kadar yavaşlar, tabii bilemiyorum ama iki kişiyle gayet tatminkar çekiş sergileyebiliyor. 0-100 km/s hızlanması 13.2 saniye sürüyor ama otomobilin ara hızlanmaları gayet dinamik. Yüksek hızlara ulaşma arzusu da şaşırtıyor. çünkü tork dağılımı çok iyi. Daha 1750 d/d’de açığa çıkan 270 Nm’lik maksimum tork, kalkıştan itibaren diri bir performans sağlıyor. Değişken geometrili turboyla aşırı beslenen 112 HP (80 kW) gücündeki motoru en fazla dizginleyen, elektro hidrolik ‘robotize’ otomatik şanzımanı. Sürüş keyfini de akıcılığını da etkileyen kesintili vites değişimleri, özellikle park manevralarındaki gecikmeli gaz tepkileriyle birleşince sürücüleri “etrafa karşı” acemi durumuna düşürebiliyor. Neyse ki hız arttığı zaman kesiklikler çok çok azalıyor. 1999 yılında bir yenilik ve kullanım kolaylığı olarak tanıtılan bu elektrohidrolik vites kutuları, özellikle ilk zamanlarında Alfa Romeo’dan Mercedes-Benz’e, Opel’den Citroen’e birçok markanın başına bela oldu. Kimilerinin hala adını kötüye çıkaran bir ekipman ne yazık ki… İlk uyanıp vazgeçen Mercedes-Benz oldu ama isimleri Selespeed’den Easytronic’e marka marka değişse de diğer birçok üretici halen kullanmaya devam ediyor. Tork konvertörlü gerçek otomatik şanzımanların pahalı olmasının yanında aslında sihirli özelliğiyse markalar için üretim maliyetlerini düşürmesi! Zaman içinde arıza sorunlarının giderildiği bir gerçek ancak kullanımına alışmak gerekiyor. 5008’de özellikle hanımefendilerin başağrısı olan geri kaymaya engel olan üniteyle donatılan sistem, altyapısında elektronik kontrollü 6 ileri vitesli manuel bir şanzıman bulundurduğu için yakıt tüketiminde normal bir kullanıcıdan daha iddialı vitesler değiştirebiliyor. Yok kullanıcı beğenmezse manuel kullanım moduna geçip ister direksiyon üzerindeki kollardan ister koldan değişimleri kendisi de yapabiliyor. Motorun hayli gürültüsüz çalıştığını da eklemem gerek.
En çok da aileler için tasarlanmış
Başta yöneticiler de kullanabilir dedim ama tam bir aile vanı olarak tasarlanmış Peugeot 5008’in sunduğu en önemli avantajlar, geniş ve değişken iç hacmi. Cam tavanın paravanının boydan boya açılabilmesiyle istenirse çok aydınlık hale getirilebilen kabinin genelinde kullanıcı dostu bir tasarım dikkat çekiyor. Önde yüksek vites kolu, kullanımı kolay kumandalar, rahat koltuklar… Kokpitin üzerindeki sırada bir dizi gelişmiş elektronik ünite var fakat ne derece kullanılır, kişiye göre değişir. Head Up display uygulamasında hız değeri ön cama değil, cama yakın noktada yükselen bir panele yansıtılıyor. Dikkatini yoldan ayırmamak isteyenler için fonksiyonel. Hemen yanında yer alan öndeki araç ile aradaki mesafeyi saniye birimiyle bildiren Distance Alert (mesafe uyarısı) ise bana çok da etkileyici gelmedi. Araç 70 km/s ile 150 km/s arasındayken devrede olan sistem, sürüşe müdahale etmiyor, sadece yanıp sönerek uyarıyor. Yola konsarte olmak gerekirken dikkat dağıtabilen bir detay… Her sürücünün, her an bu tip uyarılara gerek olmadan, kendi durumunu kontrol etmesi gerektiği inancındayım. Aradaki mesafe daraldığında uyarı çıkıyor da, sürücü görüyor da, fren yapıyor da…..
Arka kapılar açıldığında ikinci sıra koltukların yolcularına neredeyse bir limuzim ferahlığı sunduğu görülüyor. Birbirinden bağımsız hareket edebilen üç koltuk, ileri geri kaydırılıp katlanarak kapatılabiliyor. Bu origami manevralarının sonu dümdüz ve uzun bir bagaj alanına kadar uzanabiliyor! Üçüncü sıradaysa düz zemine kamufle edilmiş iki tek koltuk var. Bu koltukların katlanma, kılık değiştirme hareketleri Opel’in 1999’da Zafira ile tanıttığı Flex7 ve takipçisi Flextreme kadar pratik değil ama yine de pek sorun yaratmadan kullanılabiliyor. 5008’de arka koltuk yolcularına ekstra özel gösterilmiş. Kapı tarafında B sütunlarına yerleştirilmiş üfleme şiddeti ayarlı hava kanalcıkları yolcuların klima faaliyetlerinden yararlanıp istedikleri gibi ayarlanmasını sağlarken ön koltukların kafalıklarının arasına LCD ekranlar ve arasına da soketler paneli yerleştirilmiş. İnsan bunu görünce sanki bir TV’nin arkasındaki panele baktığını zannediyor! Tabii ki ekstra donanım dahilinde iki kaliteli kulaklık da unutulmamış! Amaç, arka koltukta oturan çocukların TV, oyun konsolu vs. gibi eğlence imkanlarından yararlanmasını sağlamak. Bu koltukların önlerinde minik portatif sehpalar olduğunu söylemeye gerek var mı? Üçüncü koltuk sırasındaki minik koltukların ancak zorunlu durumlarda minik yolcuları rahat ettirebilecek kadar diz mesafesi sunduğunu eklemem gerek. Anne babaların diyelim ki ebeveynlerle çıktıkları bir seyahatte çocukları en arkaya oturttuklarında onları nasıl zaptedecekleriyse her ailenin özel sorunu olur, biz karışmayalım! İki koltuk sırası açıkken 680 litre olan bagaj hacmi, onları da katladığınız zaman 1755 litreye çıkıyor ki ticari bir van olarak örneğin Peugeot Partner Tepee’de bu hacim 2800 litre. Bu değerlerle 5008’in bir aile için sunduğu avantajları siz hayal edin!
Konforlu ve pürüzsüz sürüşler
5008 ile yola çıktığımda dinamik görüntüye çok aldanmayıp sakin sürüşler yapmaya şartlanmıştım. Sonuçta kullandığım bir vandı ve kullanım amacını, limitlerini , ‘haddini’ bilmek gerekiyordu. Fakat 5008, Peugeot’nun geleneksel dengeli sürüş özelliklerini yansıtan bir otomobil olarak dikkatimi çekti. Şehir içinde yoldan gelen darbeleri kabine bir hayli törpüleyerek yansıtan süspansiyon sistemi, yolcularını rahat ettirmekte zorlanmıyordu. Virajlı yollardaysa yüksek yapısına ve tabii uzun aks mesafesine karşın gayet stabil bir görüntü çizmeyi başardı. Gövde yüksekliği nedeniyle yanlara doğru yığılma olması doğal ama asla tedirginlik yaratmıyor ve mantıklı kullanım koşullarında denge bozulmuyor. Net direksiyon tepkileri, akışı destekleyen temel unsurlardan. Görüş açılarıysa çok başarılı. Zate önde ve arkada park sensörlerinin olması, dar alanlara bile park etmeyi kolaylaştırıyor.
Bu yumuşak kullanımlı aile vanı, ekonomik ve verimli motoru sayesinde 800 km’yi bulan limitleri zorlayabiliyor. Üstelik konfor ve prestijden de fedakarlık istemeden. Şehir trafiğinde en çok 100 km’de 7.2 litrelik tüketim sergileyen otomobil, uzun yoldaysa 4 litreye kadar düşebiliyor. Tabii araç boşken ve sabır yettiğince! Ama makul kullanım koşullarında 6 litrelik ortalamaya kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum. Eğer kalabalık aileniz varsa mutaka seçenekleriniz arasında yer alması gerekli bir otomobil. Sadece Auto6R adı verilmiş robotize otomatik şanzımanla ithal edilen Peugeot 5008, 62 bin TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Hayli zengin donanım seçenekleri bulunan otomobilde havayastıklarından ABS,
ESP gibi güvenlik ekipmanlarına, hız sabitleme sisteminden klimaya kadar birçok ekipman standart olarak sunuluyor. Zengin donanım paketiyle yetinmeyenler için yine zengin bir opsiyon listesi var. Bu listede alarm paketinden JBLTM (bu bildiğimiz JBL olsa gerek!) müzik paketine, elektronik klima paketinden, silecek, far, park gibi sensörlerle donatılmış görüş paketine birçok ekipman bulunuyor. Premium opsiyonlar alındığında otomobilin fiyatı 67 bin TL’ye kadar yükselebiliyor.