Yeni 208

Renault Fluence 1.5 dCi EDC

VW, Seat, Skoda başta olmak üzere birçok markanın yıllar önce birbiri ardına kullanıma aldığı çift kavramalı otomatik şanzıman, Renault modellerinde bir hayli geç yer buldu! Fluence gibi iki yılını tamamlamış bir modeli denemek istememin temel nedeni, yenilik gibi tanıtılan sistemin var olanlardan farklılıklarını görebilmekti. EDC (Efficient Dual Clutch/Verimli çift kavrama) olarak adlandırılan altı ileri vitesli bu otomatik şanzıman, klasik otomatik vites kutularına göre %17′ye kadar yakıt düşüşü ve km’de yaklaşık 30 g daha az karbondioksit salımları sergiliyor. İnceleyip özellikle teknik tablolardan pratik kullanıma nasıl yansıdığını görmek istiyorum.
Bu arada belirtmem gerekiyor, Fluence’ta donanım seviyesi yükseldiğinde otomobil bambaşka bir kimlik kazanıyor! Deneme sürüşünü yaptığım Privilege donanım versiyonu, deri döşemesinden 17 inçlik alaşım jantlara, çift bölgeli klimasından sunroofuna bin bir ekipmanla donatılırken Fluence’a sanki sınıf atlatmayı başarmış… Öyle ki baz donanım versiyonuyla kıyasladığınız zaman bir şirket otomobili mütevazı bir makam otomobiline dönüşmüş adeta! Bu donanım zenginliğinden hiç beklemediğim kadar etkilendiğimi itiraf etmeliyim.

Orta Avrupa-Ön Asya limuzini
Fluence’ın çift renkli kokpiti, onun ortasından geçen massif ahşap görünümlü panel ve koltuklarla direksiyonu saran açık renkli deri döşemenin yarattığı zarif ambiansla bütünleşen EDC vites konsolu, otomobilin bütün imajını değiştirmiş.
Yıllardır kullandığımız 1.5 litrelik verimli dizel motorun 110 HP’lik en güçlü haliyle nefis bir Orta Avrupa-Ön Asya limuzini haline getirilen Fluence, bu misyonunu başarıyla yerine getirebilecek bir tasarıma sahip. Bir Renault klasiği olarak ‘sıkıntılı’ bir burun tasarımına sahip olan otomobil, -Renault mühendisleri dahi bunu itiraf eder!- dalgalı profili ve şık arka yapısıyla son buluyor. Tipik gürültülü dizel olarak çalışan motor neyse ki sesini dışarıda bırakıyor! İçerideyse daha çok zarafet göze çarpıyor. Geniş hareket alanları, kafa, omuz, ayak boşlukları ve oturma alanları gerçekten iyi hissettiriyor.

  

Verimli ve kullanışlı EDC
Vites kolunu D pozisyonuna alıp ilerlemeye başladığımda motorun 1.5 dCi’dan beklemediğim kadar atak olduğunu fark ediyorum. Ne de olsa 1750 d/d’den itibaren 240 Nm’lik maksimum tork kullanımda! Üstelik otomatik şanzımanın işi ağırdan alması gibi bir durum söz konusu değil. Bu da tereddütsüz, güçlü bir ivmelenme anlamına geliyor. İşte EDC’nin birinci kazancı bu. Yol, yük ve hız durumuna göre en ideal vitesi seçen bir işlemciyle kumanda edilen vites geçişleri, otomatik ve yumuşak şekilde yapılıyor. Bazı markaların “çift debriyajlı” diye tanımladığı kafa karıştırıcı çevirinin aksine çift kavramalı olarak açıklayabileceğimiz sistem, tıpkı DSG (VW), TCT (Alfa Romeo), SMG (BMW) gibi benzerlerinin prensibiyle, motorun verimini ve yakıt tüketimini optimize etmek amacıyla vites dişlilerini dört mil üzerinde taşıyor. Kuru tip kavramalı sistemde birinci kavrama, tek viteslere (1., 3. ve 5.), ikincisi ise çift viteslere (2., 4., 6.) ve geri vitese ayrılmış bulunuyor. Vites seçimi, tıpkı manuel vites kutusunda olduğu gibi senkromeçlerle yapılıyor. Bir işlemcinin kumanda ettiği elektrikli iticiler senkromeçlerle kavramaları yönetiyor. Hız arttıkça vitesler birer birer ama şaşırtıcı bir hızla sarsıntısız olarak gerçekleşirken hissedilir bir akıcılık gözlüyorum. Sürücünün komutlarına anında cevap verebilen sistem, 290 milisaniyede gerçekleşen vites değişimleriyle hem otomatik modda hem de manuel kullanım modunda mekanik vites kutularını aratmıyor. Klasik bir otomatik vites kutusunda olduğu gibi, rölantide fren pedalı serbest bırakıldığında hareket eden otomobil, aşamalı şekilde hızlanıyor. Bu sistem özellikle trafik sıkışıklığında veya park manevralarında son derece işlevsel oluyor. Yeri gelmişken bayan sürücüleri rahtlatalım, EDC, yokuşta yapılan kalkışlarda sürücü fren pedalını bıraktığında, otomobili birkaç saniye hareketsiz tutmak için tekerlekler üzerindeki fren basıncını sürdürüyor. Böylece sistem otomobilin geriye kaymasını önlerken rampada güven içinde kalkışları garanti ediyor.

   

Az kusurlu ama biraz “leylek”!
Fluence, süspansiyon tercihlerini saymazsam kullanıma dair kusurları büyüteçle bulunan otomobillerden. Kişisel görüşüm olarak 17 inçlik jantlar kullanılmasına karşın otomobil çok stabil değil, sanki biraz sert süspansiyona ihtiyacı var gibi, deyim yerindeyse pek bir ‘leylek’ gibi! Süspansiyonun yumuşaklığı ve aracın yüksekliği bu etkiyi yaratıyor! Kullanılan 205/55 R17 lastik ebatları konfor kaybı yaşamamak için seçilmiş gibiyse de yükseklikten dolayı stabiliteyle ilgili sıkıntılar var, zira 17 inçlik jant kullanılan otomobillerin daha stabil olması beklenir.

Bagaj problemleri
Türk tüketicisinin sedanları baş tacı yapmasını sağlayan dev bagaj beklentisini karşılayan Fluence’ta ne yazık ki bagajda iki önemli sorun var. Bunlardan ilki bagaj kapağının içinde kapatmak için kullanılan bir tutamak koyulmamış olması! Yağışlı havalarda bagajı kapatırken eller kesinlikle kirlenmeye mahkum! Diğeriyse, 530 litrelik bagajın hacminden çalan kapak kolları! Kimi markalar bu durumu kolları yan duvarlara gömerek kamufle ederken yine de hacimden biraz kaybedebiliyor. Ama en azından üst donanım seviyesinde amortisörlü bagaj kapakları tercih edilebilirmiş!.. Sonuncusuysa ön koltukların fotoğrafında belirgin şekilde görülebilen ayar “demiri”! Kenarları yuvarlatılmış ayar koluna belki ayak değil ama çanta, mont vs takılması muhtemel! Basitleştirerek bir çözüm bulunabilirmiş gibi görünüyor! Otomobilin navigasyon sistemi de çok pratik değil, daha iyi, daha kullanışlı örnekleri bulmak zor değil…

   

Ataklığı, genel performansı ve fren tepkileriyle gayet tatmin eden otomobilin yakıt tüketimiyse karma kullanımda 100 km’de 5 litre civarında seyretti. Tüketimdeki istikrarlı seyir, bu otomobilin uzun yolda 4 litrenin altını görebileceğini ortaya koyuyor. Yakıt tankının da 60 litrelik olduğunu hesaba katarsak 100 bin km’de alınacak tam depo dizel sayısı kesinlikle 100’den aşağı olur… Peki ya fiyat? Fluence’ın 1.5 EDC 110 HP motor seçeneği Extreme, Dynamique ve Privilège versiyonlarında sunuluyor. 52.800 liradan başlayan fiyat aralığı, 58.300 liraya kadar yükselebiliyor. Doğru fiyat, kullanım, tüketim analiziyle uzun sürede çok verimli bir otomobil olarak tercih edilebilir.

Lansmanı Mégane HB ve Fluence modellerinde gerçekleştirilen otomatik EDC vites kutusu, Grand Scénic, Mégane Sport Tourer, Mégane Coupé ve Megane CC modellerinde de yer alıyor.