S90 ile Alman rakiplere gözdağı

2010 yılında Ford bünyesinden ayrılıp Çinli Geely’e satıldığından beri büyük bir atılımda olan İsveçli Volvo, büyük adımlarına devam ediyor. S90 D segmentinin köşebaşlarını tutan Alman rakiplere gözdağı veriyor.

Volvo’nun 5 yıldır tanıttığı ilk yeni model olan S90, D segmenti premium modellerine ciddi bir gözdağı anlamına geliyor. Ülkemizdeki “ikinci el piyasaları” düşünülerek yapılan alımlar dışında otomobil tutkunları için Volvo, Alman markalarına her zamankinden daha güçlü bir alternatif hazırlamış. Özellikle burun tasarımıyla daha da üst segmente aitmişçesine güçlü ve karizmatik bir görünüm çizen S90, iç ve dış dizaynından teknolojisine, güvenlik donanımlarından motor ve süspansiyon performansına ilginç bir otomobil. Ekim başından itibaren teslim edilmeye başlanacak otomobilin Türkiye lansmanı, Trabzon’dan başlayıp Karadeniz yeşilliklerinin ardından Zigana’dan geçen rotanın ardından Bayburt’ta Baksı Müzesi’nde gerçekleştirildi. Issızlığın ortasında beklenmedik bir yapı olan Baksı Müzesi, bu eşsiz tasarım ve Volvo’nun 2020 vizyonunnun tekrar deklare edilmesi için belki de en doğru yerdi. Umulmadık bir yerde beklenmedik bir Volvo! Türkiye sınırlarının ötesinde bir vizyon! “2020 yılı itibariyle yeni bir Volvo içinde kimse ciddi bir şekilde yaralanmayacak veya hayatını kaybetmeyecek” hedefinde hızla ilerleyen Volvo Cars her yıl, her yeni modeliyle bu hedefine bir adım daha yaklaşıyor. Volvo Car Turkey, ‘2020 Vizyonu’ndan aldığı bu ilhamla, Volvo’nun en yeni modeli S90’ı, Anadolu’da sanat alanında iddialı bir hayalin gerçeğe dönüştüğü ve Bayburt’ta şehir merkezinden kilometrelerce uzakta, dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin sergilendiği Baksı Müzesi’nde otomobil gazetecilerinin deneyimine sundu.

Volvo Car Turkey Genel Müdürü Frank Versaevel Volvo’nun yeni sedanı S90’ı “Sınıfına meydan okuyan bu yeni modelimizi tasarlarken amacımız; sedan sınıfına yeni bir değer katmak, alanında liderliğin ve görsel tasarımın göstergesi olan bir model yaratmaktı. Yeni Volvo S90, sürüş dinamikleri, performans ve sürüş anlamında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı oluşturuyor. Volvo sürüş deneyimini değerlilik hissi sunma, kontrolü ele alma ve konfor anlamında yeniden tasarladık” diyerek tanıttı.

İlk 6 ay rakamlarında yüzde 10,5 büyüme

Volvo’nun yeni dönem stratejisinde altını çizdiği en önemli modelin S90 olduğunu vurgulayan Frank Versaevel, “Yılın ikinci yarısında Yeni S90, premium segmentin son dönemdeki en ciddi oyuncularından biri. Sahip olduğu Volvo teknolojileri, tasarımındaki sadelik, bulut tabanlı uygulama ve hizmetleri sadece bizi değil, tüm dünyadaki otomobil kullanıcılarını da heyecanlandırdı. Hem globalde, hem de Türkiye’de en az kardeşi XC90 kadar ilgi gördü” dedi. Volvo Cars’ın 2016 beklentilerinden de bahseden Versaevel, “Volvo Cars, 2016’nın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre satışlarında yüzde 10,5 oranında artış yakaladı. Volvo Car Turkey’in 2016’nın ilk yarısındaki satışlardaki lokomotif modeli S60 oldu. İlk 6 ayda en çok ilgi gören ve segmentinde başarılı olan modelimiz ise XC90’dı. Volvo Car Turkey, yüzde 14,3 Pazar payı ile premium SUV segmentinde ikinci sıradaki marka oldu. Yılın kalan yarısında gerek globalde gerekse Türkiye’de Yeni S90’ın da Premium segmentte ilgi görerek, satış rakamlarında etkin olacağını ön görüyoruz” dedi.

Türkiye’de şimdilik sadece 235 HP’lik 2.0 litrelik D5 dizel motorlu ve dört tekerlekten çekişli olarak satılacak Volvo S90’ın 2016 sonuna kadar satış hedefi 350 adet. 2017 yılında otomobilin 320 HP’lik yine 4 tekerlekten çekişli T6 ve 254 HP’lik önden çekişli T5 modelleri ithal edilecek. Düşük güçlü diğer dizel seçenek 2.0 litre 190 HP’lik D4 versiyonu da seneye gelecek. 2017’nin ikinci yarısında 407 HP’lik Twin Engine T8 modeli de satışa sunulacak. Dört tekerlekten çekişli bu versiyonda arka akslar elektrik motoruna teslim edilmiş.

Volvo’nun XC90 modeliyle benimsediği tasarım çizgisinin izinde geliştirilen S90, Avrupa’da Haziran ayında tanıtıldı. Burunda güçlü görünüm Iron Mark ızgara ve Thor’s hammer (Thor’un çekici) formlu farların dikkat çektiği otomobil, kaslı gövde formu ve görkemli yapısıyla BMW 5 Serisi, Mercedes E Serisi ve Audi A6’ya meydan okuyor. Bunun heybetli dış görünümden ibaret olduğunu düşünmemek gerek, otomobilin kabini, bugüne dek gördüklerimizden farklı bir teknolojiyle yüklü. Sade İsveç tasarım ilkelerinin içine yüksek teknoloji nakış gibi işlenmiş. Tıpkı XC90 veya Tesla’da olduğu gibi dokunmatik yüksek çözünürlüklü bir ekran üzerinden otomobilin klimasından audio ayarlarına, sürüş karakterinden yol bilgisayarına, navigasyona bütün sistemlerine kumanda edilebiliyor. O kadar detaylı çalışılmış ki, Bowers & Wilkins müzik sisteminin ses düzenlemeleri için geçmişin unutulmaz Aciko ekolayzerlerini anımsatan ayarlar ekran üzerinden dokunmatik olarak yapılabiliyor!

Volvo’nun yakın gelecekteki yeni modellerini de üzerinde taşıyacağı SPA (Scalable Product Architecture) platform üzerinde yükselen lüks otomobilin konfor standardı da segmentine ağırlık koyacak. Yerini aldığı S80’e göre daha büyük bir otomobil olan S90, özellikle arka bölümde çok geniş diz mesafesiyle büyük rahatlık sağlıyor.

Karizması kadar Volvo’nun geleneksel güvenlik donanımlarıyla da Alman markalara meydan okuma gözleniyor. Zira IntelliSafe Assist özelliği Volvo S90’da standart olarak yer alıyor. Pilot Assist fonksiyonu, otomobil 130 km/h hızla seyrederken, şerit çizgileri içerisinde kalması için hafif direksiyon uyarıları sağlıyor ve başka bir aracı izleme gerekliliği kalmıyor. Pilot Assist, Volvo’nun önem verdiği yenilik alanlarından biri olan, tam otonom sürüşe geçişte önemli basamak oluşturuyor. Gerçi bu tip gelişmiş otonom donanımları “medeni trafik koşullarına uygun” bulduğumu, ülkemizin sürücü ve yol profilinde ne yazık ki aksak işlediğini Mercedes ve BMW deneyimlerimde yazmıştım ama aynı düşüncelerimi S90 için de tekrarlayabilirim. Volvo 2020 vizyonunun önemli parçalarından biri olan otonoma sürüşe geçişte bir ara basamak olan “otomatik pilot” Pilot Assist, diğer araç sürücüleri ve yol koşulları da geliştiği zaman efektif olabilir. Ülkemizde bir anda kesilen, rengi değişen şeritler, varlığı yokluğu bir olan trafik işaretler ve tabii kural tanımamazlık bu tip gelişmiş sistemlerin önünde engel olmaya devam edecektir.

City Safety ile hayvan dostu Volvo S90

Volvo S90, dünyada bir ilk olan, büyük hayvan algılama teknolojisini City Safety – Şehirde Güvenlik Sistemi’ne dahil ediyor. Bu teknoloji ile gece ve gündüz süresince, geyik, at ya da inek gibi büyük hayvanları algılıyor. Aynı zamanda, sürücüyü uyarıyor ve çarpışmayı önlemek için fren desteği sağlıyor.

Sürüş izlenimleri

Trabzon Havalimanı’ndan başlayıp Türkiye’nin en düşük nüfuslu şehri Bayburt’ta, Baksı Müzesi’nde son bulan yaklaşık 200 km’lik deneme sürüşümüzde D segmentinin standartlarını etkileyebilecek S90 ile tanıştık. İskandinav modernizmiyle dizayn edilmiş kokpitin tam ortasındaki subwoofer ile etkisi altına girdiğim otomobilde ahşap akşamlarla bezeli kokpitin farklı bir yaklaşım ile tasarlandığını gözlemledik. Yüksek çözünürlüklü keskin görüntülerin yer aldığı ekran, karmaşıklığıyla ilk anda insanı korkutuyor ama biraz zaman geçirince menülere alışmak hiç zor olmuyor. Yine de alışana kadar dururken iyi çalışmak gerek! Çift renkli direksiyon simidi ve açık renkli kapı ve kokpit kaplamaları kabini ferah ve aydınlık kılıyor. Koltukların elektrikli ayar mekanizması, baldır desteğini de kumanda ediyor. Klimanın havalandırması en düşük ayarda bile biraz gürültülü çalışıyor olmakla birlikte kabin genelinde müthiş bir sessizlik var. Yolcuları sadece Bowers & Wilkins müzik sisteminden yayılan nağmelerle başbaşa bırakmayı hedefliyor.

480 Nm’lik yüksek tork çıkışıyla istekle devirlenen motor, 1800 kg civarındaki otomobili pürüzsüzce hızlandırıyor. Motorun Power Pulse sistemi sayesinde turbo boşluğu yaşatmamasına karşın 8 vitesli şanzıman ani gaz emirlerinde biraz gecikiyor olsa da S90 D5 ile konfor içinde akıcı sürüşler yapılabiliyor. 0-100 km/s hızlanmasını 7.0 saniyede gerçekleştirebilen otomobil, 240 km/s’lik maksimum hıza ulaşabiliyor. Fabrika verilerine göre S90 D5’in yakıt tüketimi 4.8 lt/100 km. Süspansiyon sistemi kısa sert darbeleri kabine yansıtmadan “dışarıda” absorbe ediyor ve konforu etkilemiyor. Süspansiyonun sessiz çalıştığı söylenebilir. Elektrikli açılıp kapatılabilen bagajın kapasitesi 500 litre. Bagaj zemininin altında 37 litrelik ekstra bir boşluk daha yer alıyor. Bütün bu avantajların yanında 291.540 TL’lik etiketle satılıyor. Standart sunulan otonom sürüş modundan Nappa deri döşemeye, LED farlardan otomatik şanzımana çok zengin donanım paketine sahip otomobil, rakiplere bu konuda da meydan okuyor.