Skoda Octavia 1.5 TSI DSG

VW Grubu markalarının birbirine çok benzer bir hali var. Grup lideri Volkswagen dahil hepsinde, yenilenen her gövde hem birbirini aşırı anımsatıyor hem de markalar arası ortak kullanımlardan hepsi birbirlerini çağrıştırıyor. VW Golf’e bakınca V, VI, VII, VIII ne kadar birbirlerini çağrıştırıyorsa Octavia da belli bir şablon içinde kaldığından sanki zaman donmuş da hep aynı otomobil yeni donanımlarla işleniyormuş gibi hissettiriyor. Çek otomobil üreticisi Skoda’nın yollara çıktığından bu yana en çok satılan modeli Octavia’da durum farklı değil. Hep geliştiriliyor, modernize ediliyor, grubun en yeni donanımları ve motor/şanzıman kombinleriyle sunuluyor olsa da yollarda hep aynı otomobil dolaşıyormuş gibi görünüyor. Çünkü grup markaları kalıplarına o kadar sadık ki bildiğimiz modellerde hiç radikal değişimlere gitmiyorlar. O tür değişiklikleri otomobilleri satın alıp içine girmeden, içselleştirmeden anlamak pek de kolay olmuyor.
Markanın VW şemsiyesi altına girdikten sonra 1994’te “batılı” parçalarla ürettiği ilk model olan Felicia’nın ardından 1996’da VW teknolojisiyle Golf IV platformu üzerinde geliştirdiği Octavia, o kadar rağbet gördü ki, yaklaşık yedi buçuk milyon adetlik satış rakamıyla bugün markanın en çok satılan modeli konumunda. Skoda’nın geleneksel model isimlerinden olan Octavia, VW şemsiyesi altındaki kariyerinde dördüncü jenerasyona 2019 yılında ulaşmıştı. Yoksa Octavia ismi, 1959-1971 arasında da Doğu Bloku yıllarında da önemli bir kariyere sahip. VW Grubu’nun bütün marka ve modellerine peyderpey uyguladığı yeniliklere sahip en güncel versiyon olan test aracımız ise, dördüncü jenerasyonun 2024’te makyajlanan hali. Bu tarihsel detayları vermemiş olsak otomobili soracağımız birinden doğru yanıtları almamız zor olabilir. Çünkü çizgi hep aynı!
Safkan bir sedan ülkesi olarak yıllardır Volkswagen’in Jetta ve Passat gibi popüler modellerinden vazgeçmesi, başlıca rakipler Renault’nun Megane’dan, Ford’un Focus’tan çekilmesi gibi durumlar, arayışları hep Skoda’da sonlandırdı. Ve satış başarılarına baktığımızda Skoda modellerini hep zirvede görür olduk. Marka da bunun karşılığını hep daha geliştirilmiş modeller ve başarılı satış/servis ağıyla verir oldu. 4689 mm’lik liftback gövde, geniş ve rahat kabini, dev bagaj hacmi ve makul sürüş karakteriyle hep rağbet gördü.
Makyaj masasında ızgarası, ön ve arka tamponları ile farları, arka aydınlatma grubu yenilenen Octavia, iç mekanda da bazı önemli güncellemelere tabi tutulmuştu. Koltuk döşemelerinde sürdürülebilir çevreci kumaş kullanımına geçilen otomobilde infotainment ekran içerikleri yenilenmiş, multimedya ve dijital güvenlik unsurları eklenmişti. Yürüyen aksama geldiğimizde de otomobilde 1.5 litrelik benzinli motorun çift kavramalı DSG otomatik şanzımanla kombin edildiğini görüyoruz.
Son bir senedir sıkça karşılaştığımız karşıdan bakıldığında BMW gibi güçlü görünen Octavialar işte hep bu yeni ızgaranın eseri. Krom rengi ızgara ve Crystallinium Full LED farları saran LED gündüz aydınlatmaları, güçlü bir yüz ifadesi oluşturuyor. Bir de otomobilin ağırlığını hissettiren bir gövde rengi varsa işlem tamam… Tamponlardaki yenilikler de ağır renklerde kendilerini daha iyi ifade ediyor. Ama beyaz gövdelerde değil! Makyajlı versiyonda yeni gövde renkleri ve jantlar da dikkat çekiyor. Ama test aracımız bembeyaz olduğu için filo otomobili gibi görünüyor ve yeni renk skalasına dair bir iz göremiyoruz. Bu arada içindeki kristal unsurlarla, animasyonlu sinyal lambalarına sahip LED arka farlar da alengirli. Aracın içindekiler haliyle görmüyor ama dönülecek yönde “yürüyen ışık” misali sırayla yanan dinamik sinyal lambaları arkadan gelen sürücülere renkli anlar yaşatıyordur!
Skoıda’nın anahtarsız giriş ve çalıştırma sistemi KESSY Advanced, araca yaklaştığımızda kilitleri açıyor. İç mekana geçmek için sürücü kapısını açtığımızda kapı içine yerleştirilmiş Skoda şemsiyesini görüyoruz. Gerçi buralarda artık eskisi kadar çok yağmur yağmıyor ama dursun tabii, gerekebilir. Ha, bunun için otomobil tercih edecek değiliz ama sonuçta hiçbir otomobilde olmayan bir detay. Octavia’nın kabininde fazla renk yok, gösterişsiz güvenilik bir dostluk ortamı var. VW Group standartlarında plastik kalitesi ve ergonomi, sürücü ile yolcuların işini kolaylaştırıyor. Bence kabindeki en özgün ekipman, iki kollu direksiyon simidi! Kokpitteki ekranın büyüklüğü (10 inç) otomotivdeki yeni akıma uygun, eksik olan bir şeyleri kamufle etmek istercesine büyük!.. Direksiyonun arkasındaki gösterge paneli de 10.25 inçlik dijital bir ekran. Doğrusu bütün otomobil üreticileri şu ekranlar sayesinde eski usül fiziksel düğmelerin, ibrelerin ve onların devrelerinin maliyetinden iyi kurtuldular! Arayüzün kullanımında dikkate değer bir sıkıntı yok ama çip problemi yaşıyormuşcasına renksiz ve ucuz göründüğünü söyleyebiliriz. Gösterge tablosu ekranı da grafikleriyle pek gösterişli değil, yoğun gri. Doğu Bloku alışkanlıkları sanki!.. Otomobilde far düğmesinin olmadığı da gözümüzden kaçmadı. VW Grubu’nun geleneksel kokpitin solundaki çevirmeli düğmesi Octavia’da tarih olmuş. Makyaj öncesi olduysa da onu kaçırmışız demektir, kusura bakmayınız.
Vites konsolundaki “Shift by Wire” Şanzıman Kontrol Ünitesi, elciğine bakınca Skoda’nın da vites koluyla vedalaşan markalardan biri haline geldiğini görüyoruz. Minicik elcik, manevra yönünü belirliyor, hepsi bu. Değişimleri manuel olarak direksiyon üzerindeki paddle shift elcikleriyle yapmak da mümkün. Vites konsolundaki bardaklıklara portatif telefon tutucu yerleştirmek fikri, Skoda’dan başka kimsenin aklına gelmezdi doğrusu, güzel düşünce. Kapı içindeki geniş cepler de çok fonksiyonel. Bu kadar geniş kapasiteli olanına rastlamak zor. Bu arada ön koltukların arasındaki kol dayanağının altındaki Jumbo Box gözün büyüklüğü de ideal.
Octavia’nın 150 HP gücündeki dört silindirli turbo beslemeli benzinli motoru, bir çok VW markası tarafından kullanılmakta. 1,500–3,500 d/d arası 250 Nm tork çıkışı sağlayan 48V elektrik motorlu mild hybrid destekli motor, Skoda Octavia’ya dinamik sürüş karakteri kazandırıyor. Kalkış ve ara hızlanmalarda gelen elektrik desteği, motorun yükünü de hafifletiyor. Bu performansla 220 km/s maksimum hıza ulaşabilen otomobil, 0’dan 100 km/s’ye de 8.5 saniyede ulaşabiliyor. 7 ileri vitesli DSG çift kavramalı otomatik şanzımanla eşleştirilen motor, gücünü ön akslardan yere aktarıyor. Otomobilin yakıt tüketimiyse mantıklı sürüş koşullarında 5.0 litre civarında gerçekleşiyor. Octavia’nın sürüş karakteri, dijital ekran üzerinden yapılan seçimle, Eco, Normal, Sport ya da belirlenmiş özelliklerle atanabilecek Individual modlarıyla seçilebiliyor. Ama biliyoruz ki hemen her otomobilde bunlar hep oyuncak, otomobilin sürüş, performans, tüketim ve güvenlik kontrollerini belirleyen asında sürücünün ta kendisi oluyor!
2669 mm’lik aks mesafesiyle Octavia sınıfının şüphesiz en geniş iç mekanına sahip. Bunun avantajını bagaj hacminde de görüyoruz. Liftback formlu gövdenin önemli bir yüzdesi bagaj olarak kullanıcının hizmetinde. Koskocaman açılan bagaj kapısı, devasa hacme ulaşmayı kolaylaştırıyor. 600 litrelik bagajın içersinde pandizot yerine markaya özgü bir de ağ sistemi var. Bu ünite ile bagaj hacmini ihtiyaçlara göre düzenlemek mümkün oluyor.
Octavia’da Adaptif Hız Sabitleme Sistemi, Şerit Takip Asistanı, Ön Bölge Frenleme Asistanı, Geri Manevra Uyarı Asistanı, Çıkış Uyarı Sistemi, Çoklu Çarpışma Freni, Acil Durum Asistanı gibi dijital bazı yardımcı sistemler yer alıyor. Elite, Premium, Sportline ve Prestige donanım seviyelerine sahip olan otomobilde safkan sportif performans arayanlar için de 265 HP’lik RS seçeneği yer alıyor.