Toyota C-HR Hybrid 140
Toyota’nın Adapazarı tesislerinde ürettiği kompakt SUV modeli C-HR’nin ikinci jenerasyonu, sonbaharda satışa sunulmuştu. Yeni nesilde ülkemizde üretilen ilk şarj edilebilir versiyonu da bulunan C-HR, bize hibrid versiyonuyla teste geldi. İlk olarak geçen yıl aylarında örtüsü kaldırılan otomobil, Japon üreticinin çok güçlü olduğu Avrupa pazarına yönelik olarak geliştirildi. Avrupalı müşterilerin beklentileri doğrultusunda tasarlanıp Türkiye’de üretilen otomobil, ikinci nesliyle ilkinin açtığı yolda başarısını sürdürmek peşinde.
Toyota’nın “süper coupe” olarak isimlendirdiği tasarım çizgileri, doğrusunu isterseniz biraz tasarım stüdyosundan erken firar etmiş gibi görünmesine neden olmuş. Yollardaki deneysel otomobil yeni Toyota C-HR, önden bakıldığında Japon üreticinin elektrikli model ailesinin yeni yüzünü taşır gibi. Ama bu sert çizgilerle seveni kadar sevmeyeni de olacağı muhakkak. Toyota C-HR Prologue konseptinin tasarım temasına bağlı kalınarak üretilen ikinci nesil Toyota C-HR, dinamik tasarım çizgileriyle moda deyimle her an harekete hazırmış gibi duruyor. Ama bu özel bir şey değil, bir otomobilden beklenen zaten bu… 2018’in E210 Corollası ile ortak TNGA (Toyota Yeni Global Platformu) üzerinde üretilen C-HR, bugün Yaris Cross’un üzerinde Corolla Cross’un altında bir kompakt SUV modeli. İlkiyle aynı platform üzerinde üretilen ikinci nesil C-HR, ona benzer gövde boyutlarıyla dikkat çekiyor. Yeni Toyota C-HR Hybrid 4362 mm uzunluğa, 2640 mm aks aralığına, 1558 mm yüksekliğe ve 1832 mm genişliğe sahip. Sadece ende 37 mm’lik artış var. Compact High Rider’den süper coupé’ye geçiş aslında imaj yüklemesinden pek farklı değil yani. Artık Japonya’da üretilmeyen C-HR, sadece Türkiye’de üretilip Avrupa’ya pazarlanacak ve bundan böyle Amerika pazarında da satılmayacak.
İstenirse çift renkli de tercih edilebilen gövdede keskin çizgiler hakim. Öyle ki, 8 sene önce çıktığında füturistik bulduğumuz ilk C-HR, yenisinin yanında “meğer gayet gelenekselmiş” dedirtiyor! Farlar kadar gövdenin tasarım çizgileri abartılı agresif. “Parabola” tasarıma sahip LED ön farlar ve aracın genişliği boyunca uzanan ve aracın isminin yer aldığı LED arka aydınlatma grubu, Yeni Toyota C-HR’ın dış tasarımında dikkat çeken diğer unsurlar arasında. Ön kapıları alışılagelmiş ebatlarda olan otomobilin arka kapılarıysa “super coupé” tanımı uğruna yarım porsiyon koyulmuş gibi! İlk C-HR’daki geri görüş kısıtı, yenisinde de coupé formunu kazandıran yatık arka cam sayesinde devam ediyor! Bu “dinamik tasarım” unsuru, otomobilin geri görüşünü oldukça sınırlıyor, sürücü geri görüş kamerasına sığınmak durumunda kalıyor! Gövde arkaya doğru yükseliyor ama doğrusu yeni C-HR da 2005’te tanıtılan sekizinci jenerasyon Honda Civic HB gibi önü arkası belli olmayan türden abartılı bir gövdeye sahip! Dışarıdan yorumlamak istediğim son unsur kapı kolları. Kilit açıldığında dış açılan kapılara gömülü ince kapı kolları, pek de kullanışlı değil.
C-HR’ın içine geçildiğinde eskisi kadar klostrofobik olmasa da basık bir iç mekan var. Eee coupé alan buna katlanır. Önce sürücü ile yolcuyu tuhaf bir vites konsolu ayırıyor. Sağ tarafın yüksek tasarlanmış olması, adeta separatör görevi görürken otostopçu fantazilerine de son veriyor! Başka nasıl bir amacı olabilir, hayal edemedim! Ekranların kokpitlerin ortasına kurulmasıyla tasarım işleri kolaylaşmıştı. Düğmeler ortadan kalkıyor, herkes 1970’lerin başında televizyonlar ortaya çıktığındaki gibi bir merak ve tutkuyla bu minik ekranlara odaklanıyordu. Ta ki çip krizine kadar! 2020’den itibaren dünyayı etkisi altına alan pandemiyle paralel yükselen çip krizi, otomobil ekranlarını da aşağı çekti. İlk çıktıklarında daha nitelikli olan otomobil ekranları, artık bir çok markada ucuzlatılıyor, sadeleştiriliyor. C-HR’da kullanılan ekran ve arayüzü, Corolla Cross ile aynı. Grafiksel açıdan zayıf olan ekran, içeriğiyle de etkileyici olmaktan uzak. Bu kadar içerik için böyle büyük bir ekrana da gereksinim yok. Zaten havalandırma ve klima kumandaları hala orta konsolda fiziksel düğme olarak yer alıyor! Sanki etrafa karşı geri kalmamak için ekran yerleştirilmiş gibi. Ahh şu çip krizi!
Toyota, yeni nesil C-HR’ı çoklu ambiyans aydınlatma özelliğine sahip ilk modeli olarak seçti. 64 farklı renk seçeneğine sahip ambiyans aydınlatması, kişiselleştirilebilir renk seçiminin de ötesinde, soğuk veya sıcak olmak üzere kabin ortamını ya da günün saatini yansıtacak şekilde ayarlanabiliyor. Müşteri bu tür oyuncakları seviyor. Söyleyecek fazla bir şey yok.
Otomobilin ön koltukları rahat, sorunsuz. Arkadaysa bir Corolla konforu bulabilirsiniz. Ama özellikle uzun boylu arka koltuk yolcular, kafalarının tavana değmesinden şikayet edebilir. Ne yapalım, basketbolcu yolcuları önde oturtacağız bu durumda. Zaten uzun boylu ya da göbekli kişilerin dar arka kapılardan inip binmesi de pek pratik olmayacaktır. Yalnız şöyle bir özellik var, iyi mi kötü mü yorum kullanıcıların. C-HR’da geri dönüştürülmüş parça kullanımı ilk nesle göre iki kat artırılmış ve 100’den fazla parçada kullanıldı. Bunlar arasında, geri dönüştürülmüş PET şişelerden yapılmış yeni bir koltuk döşemesi kumaşı da bulunuyor. Ben bunu üretici açısından biraz da maliyetleri düşürmek için atılmakta olan adımlar olarak yorumluyorum.
Hem Toyota’da hem de C-HR’da bir ilk olarak yeni, perdesiz teknolojili termal yalıtımlı panoramik cam tavanı sunuluyor. Bu yenilik, geleneksel cam tavan teknolojisinden farklı olarak, azaltılmış 5 kg ağırlık ve tavan seviyesinde sağlanan 3 cm artış ile iç mekanda sıcaklığı korumak için klima kullanma ihtiyacını azaltırken tüm yolculara her zamankinden daha ferah bir yolculuk vadediyor. Cam tavan kabinin aydınlık olmasını sağlıyor.
C-HR’ın bagaj hacminde önceki nesle göre 11 litrelik artış var. Kullanım kapasitesi artık 388 litre.
Gelelim makine dairesine! Malum, Toyota’nın 20 yıldan fazladır en önemli kozlarından biri hibrit teknolojisi. Bu süreç içerisinde dünyanın hibrit lideri olmayı başaran Toyota, -bence Honda ile birlikte- elektrifikasyon işlerini ağırdan alırken pas geçip bambaşka yakıt teknolojilerine geçmeye hazırlanıyor. Her neyse, kehanetleri bir kenara bırakıp kaputun altına bakarsak, önceki versiyondan bildiğimiz 1.8 litrelik benzinli motor yine bize merhaba diyor. Ama C-HR yenilenirken dinamik sürüş deneyimini artırmak için gaz tepkileri biraz daha geliştirilmiş. Beşinci nesil 1.8 litre hibrit teknolojisiyle sunulan Toyota C-HR 140 HP güce sahip ve 0-100 km/s hızlanmasını 9.9 saniyede gerçekleştirebiliyor. WLTP ölçümlerine göre 4.8 lt/100 km gibi düşük ortalama tüketimiyle dikkat çeken Toyota C-HR, 108 g/km’lik oldukça düşük CO2 emisyon değerlerine sahip. Yeni hibrit ünite önceki Toyota C-HR modeline göre daha güçlü olmasının yanı sıra mevcut emisyon ve tüketim değerlerini koruyor.
Zaten genel toplamdan süspansiyon, frenler ve direksiyon sistemi yeniden tasarlanırken, aracın çevikliği ve sürüş konforu arasında daha ideal denge yakalanmış. Ama kullanımda göze batan şöyle bir sıkıntı var, CVT şanzımanın minik vites kolu, Toyota model gamında ilk kez sunulan özellikle “shift by wire” seviyesine yükseltilmiş olmakla birlikte pozisyon değişikliklerinde manuel vites kullanırmışcasına oynamayı gerektiriyor. Zaten karmaşanın farkında olmalılar, oklarla tarif edilmesi yetmemiş, gösterge tablosunda da yol tarifi yapılmış! Shift by wire, adı üstünde, mekanik bağın yerine kablolarla elektronik vites ve elektronik park freni kullanımı anlamı taşıyor. Hemen her marka düz manevralarla daha pratikliğe ulaşmışken Toyota neden böyle bir seçim yapmış, anlam veremedik.
Otomobilin broşürü kalın, çünkü donanım listesi kabarık. Türkiye’de Passion, Passion X-Sport ve Passion X-Style olmak üzere üç farklı premium donanım seçeneğiyle sunulan yeni Toyota C-HR’ın tüm versiyonları en gelişmiş Toyota Safety Sense 3 güvenlik sistemlerini de kapsayan T-Mate sürüş destek sistemi ile donatıldı. Kapsamı daha fazla artırılan güvenlik özellikleri, kaza riskini azaltırken sürüş destek asistanı sistemleriyle, keyifli ve güvenli bir sürüş deneyimi sunuyor. Yeni Toyota C-HR, düşük hızlarda kazaları önlemeye yardımcı sistemiyle birlikte, Proaktif Sürüş Desteği ve Viraj Hızı Yönetimine Sahip Radar Seyir Kontrolü özelliklerine ek olarak Otomatik Park Asistanı ve Şerit Değiştirme Asistanı gibi yeni özellikleriyle yarı otonom sürüş deneyiminin de kapılarını aralıyor. Yeni modelde, otonom sürüşün kapılarını açan Gelişmiş Otomatik Park Sistemi ve Akıllı Şerit Değiştirme Asistanı,12.3 inç multimedya ekranı, perdesiz termal yalıtımlı panoramik cam tavan, JBL premium ses sistemi, shift by wire elektronik vites, günün her saatine göre değişebilen gelişmiş ambiyans aydınlatması, Ön Cama Yansıtmalı Renkli Göstergeler ve Dijital İç Dikiz Aynası gibi özellikler sunuluyor.