V1 New York’ta sergilendi
“Geleceğin Taksisi” (ToT – Taxi of Tomorrow) ihalesinde dünya devi markaları geride bırakarak finale kalan ve ilgi odağı haline gelen Karsan, özgün olarak ihale için yarattığı V1’in gerçek boyutlu iç ve dış modelini New York’ta sergiledi.
New York taksi ihalesini; Türkiye’nin kendi özgün markasını yaratma amacı doğrultusunda bir fırsat olarak değerlendiren Karsan; bu ihale için tasarladığı özgün model ile finale kalarak Türkiye ve Türk otomotiv sanayi adına paha biçilmez bir tanıtım gerçekleştirmiş oldu. “Sınırsız Ulaştırma Çözümleri” vizyonu doğrultusunda kardeş şirketi Hexagon Studio’nun tasarım ve mühendislik desteğini arkasına alarak ihale şartnamesi kapsamında sadece New York’a ve NewYorklu’lara özel, özgün bir model ve özgün bir tasarım geliştirip sunan Karsan’ın “V1” modeli ihaleyi düzenleyen TLC (Taxi and Limousine Commission – Taksi ve Limuzin Komisyonu) nin yanısıra dünya basını tarafından da beğeniyle karşılandı. İhale komisyonu Karsan’ın aracını dünya devi markalar ile birlikte finale kalmaya layık gördü. 15 Kasım 2010’da finalistlerin açıklanmasının ardından Amerika’nın yanı sıra İtalya, Avustralya, Norveç, Rusya, Almanya ve İsviçre gibi değişik birçok ülkenin basın yayınlarında yer alan Karsan V1, rakiplerine göre sahip olduğu farklılıklarla uluslararası arenada ilgi odağı oldu. Böylece, Karsan ve Türk otomotiv sanayinin tasarım, mühendislik ve konsept yaratma niteliği konusunda çok geniş bir farkındalık yaratılmış, Karsan ismi dünyaca tanınmış, markalaşma yolunda önemli bir aşama kaydedilmiş oldu.
Gerçek boyutlu dış modelinin sergilendiği 29 Ekim – 7 Kasım tarihlerinde düzenlenen İstanbulda’ki Autoshow 2010 fuarından, sonra V1’in kısa sürede gerçek boyutlu iç modeli de geliştirdi ve dış modeli ile birlikte 1 – 2 Şubat tarihlerinde New York’ta sergiledi. Karsan V1’in tanıtıldığı bu “Basın Organizasyonu”nda aracı ilk defa görme fırsat bulan yabancı basının yanısıra, Türk otomotiv editörleri ile bir araya gelen Karsan Murahhas Azası Jan Nahum; ihalenin kazanılması halinde Başbakan’ın dile getirdiği Türk markasının doğmasının neredeyse kesinlik kazanacağını belirtti. Nahum sözlerine şöyle devam etti; “Markalaşmanın yolu, herhangi bir araç yapmak değil evrensel belli bir ihtiyacı tespit edip o ihtiyaca cevap veren bir ürün konsepti yaratmak ve bu ürünle global pazarlarda kabul edilir olmaktan geçiyor. Bizler Karsan V1 ile bunu amaçladık, Dünya’nın en kalabalık ve en popüler metropollerinden biri olan New York’ta açılan ihaleye girdik. Burada amaç, dünya otomotiv sunumunda gördüğümüz bir boşluğu doldurmak, münhasıran taksi kullanımına yönelik bir aracı geliştirmekti. Bu arada taksi yolculuğunu bir mecburiyetten, bir maceraya döndürebilen ve verimli zaman harcanabilen bir mekan yaratılması amaçlandı. Aynı zamanda ihale şartlarına uyarak engelli yolculara da eşit ulaşım hakkı sağlamak önemli gayelerden biri oldu. Böylelikle dünya otomotiv sunumunda ikinci bir boşluk daha doldurulmuş oldu. V1’in bu özellikleri, ve varolan diğer araçlardan farklılığı finale kalmamızın ana nedeni oldu. Uluslararası arenada Karsan ve Türkiye’nin isminin birlikte telafuz edilmesi ve hala ediliyor olması, New York’taki taksilerinin içinde yer alan ekranlarda her 15 dakikada bir Karsan’ın ismi ve Karsan V1’in video’sunun geçiyor olması belki milyonlarca dolarlar değerinde reklam ve tanıtım yaratılmasını sağladı. Bu girişimimiz ile hem Karsan hem de Türkiye ile ilgili yurt dışında büyük bir farkındalık sağlamış olduk. Sadece finalist olarak sağlanmış olan bu tanıtım, ihaleyi kazanmamız durumunda oluşacak olan kamuoyunun boyutu hakkında bize ipucu vermekte. New York’ta hergün taksiye binen 700.000 kişi, ve 10 yıl boyunca New York’un konu olduğu çekilecek her filmde kaçınılmaz olarak yer alacak olan V1 sayesinde bu ürünün ve Türk otomotiv sanayinin markalaşması kaçınılmaz olacak. Buradan da özlemini duyduğumuz Türk markasının doğması neredeyse kesinlik kazanacak”.