VW Golf Bluemotion
Belki yakın gelecekte küresel petrol krizleri görünmüyor ama neredeyse bütün otomotiv dünyası yakıt ekonomisine kafa yorar duruma geldi. Hemen her marka hibrid motorlarını tanıtıp modellerine uyguluyor, Ferrari bile elektrikten dem vuruyorsa yeni çağ artık her zamankinden yakın demektir! Ülkemizdeyse global petrol krizi olmasa bile hali hazırda dünyanın en pahalı yakıtlarını kullandığımız için ekonomik kullanım büyük önem taşıyor. Elektrik ve hibrid seferberliğine karşılık elde halen bulunan kaynakları daha verimli kullanmaya yönelik gösterilen çabaların en öne çıkanlarından biri hiç şüphesiz Volkswagen’in Bluemotion teknolojisi. Daha önce konseptin uygulandığı Passat’ta ne kadar efektif olduğunu gözlemiştik, bu kez markanın bir diğer popüler modeli Golf’te yarattığı etkileri gözlemeye çalışacağız.
Golf’ü tekrar tekrar anlatmaya kalkmak yersiz! Birçoğumuza sanki aileden biri kadar yakın sorunsuzluğu, pratikliği yanında kalitesini defalarca kanıtlamış bir bestseller model. Altıncı neslinde de alışılagelmiş ergonomi, ferahlık, yükleme hacmi, kalite gibi özellikleri bir araya getiren Golf, bu kez sürpriz bir özelliğiyle karşımızda. Bluemotion teknolojisi, Volkswagen’in yakıt ekonomisine yönelik müthiş yeniliklerinden biri. VW Polo’da 1.4 litre hacimli turbo dizel motorla sunulan sistem, Passat’ta da kullanılan 1.6 litre 105 HP’lik TDI motorla Golf’te de karşımızda. Geçen yıl Polo ve Golf ile Bluemotion eğitimleri verdiğim için yakından tanıdığım sistemin, sadece TDI olan versiyona göre belirgin bir yakıt avantajı var. Tabii otomobilin sahip olduğu teknoloji kadar kullanım stilinin de çok büyük önemi var. Golf’ün dış görünümünde hava girişi kısıtlanmış radyatör ızgarası, köşelerinde ve eteğinde aerodinamik iyileştirme yapılmış tampon ve marşbiyellerin yanı sıra düşük dirençli lastiklerin kullanıldığı dikkat çekiyor. Arkadaki tavan spoyleri de dış aksamları tamamlayan bir diğer unsur. Kullanımla ilgili temel ekipmanlarsa Start/Stop sistemi, vites oranları uzatılmış şanzıman ve vites büyütme uyarı sisteminden ibaret.
Avrupa sürüş alışkanlıklarını değiştiriyor
Artık yakıt ekonomisi ve çevresel kaygılarla emisyon normlarında kıskaç daralırken Avrupa da sürüş alışkanlıklarını değiştiriyor. Yakıt ekonomisi için yeni ve modern bir sürüş stilini ifade eden New European Driving Cycle’ı benimsemeye yöneltilen Avrupalı sürücüler, avantajlarını görüncü zorluk çıkarmıyorlar! Akıcı ama ekonomik sürüş sağlamayı amaçlayan NEDC, yakıt ekonomisi ile birlikte atmosfere salınan egzoz emisyonunu azaltmanın peşinde. Otomobilde sunulan bazı aerodinamik bazı düzenlemelere ek olarak benimsenen ekonomi odaklı doğru kullanım stili, Avrupalı sürücülerin yeni sürüş tavrını belirliyor. VW’nin öncelikle TDI motorlarında uygulamaya geçirdiği mentalite ile motor devri yükselmeden vites büyütmek, doğru hızlarda doğru viteslerde olmak esas alınıyor. Tabii toplam ekol, bu kadar basit uygulamalardan ibaret değil. Kalkıştan duruşa kadarki süreçte her bir gaz emri, ara hızlanmalar, yavaşlamalar ölçülüp tartılarak gerçekleştiriliyor. Sürüş sırasındaki önlemler, otomobildeki teknolojilerle birleştiğinde gözlenebilir bir tüketim azalması ve kullanıcı için gözlenemez ancak vicdanı rahatlatan çevresel kazançlar elde ediliyor! Özellikle yüksek devir çevirmeyi seven Türk sürücüsü için çok da keyifli olmayacağı muhakkak bu yeni sürüş stilini destekleyen start/stop sistemi, düşük dirençli lastikler, vites uyarı göstergesi gibi aslında basit ama kombine kullanıldığında kazanca dönüşen minik sistemler, başarıyla görev alıyor. İşin etkileyici yanı, siz savurganlık yapmak isteseniz de umduğunuz kadar harcamıyor. Engeller koyulduğundan değil, asla sanmayın ki hantal, ilerlemekte isteksiz, sıkıcı bir otomobil! Zaten ekonomik olan 1.6 litrelik TDI motor, uzun vites oranları ve Bluemotion konsepti, çok düşük tüketimler vaat etmekle kalmıyor, sağlıyor da! Ama yine de altını çizerek vurgulamak isterim ki, tüm bu önlemlere karşın bir otomobil, ancak sürücüsünün kullanım stili kadar ekonomik olabilir! Her dizel otomobil için satın almadan önce yapılması gereken analizi Golf Bluemotion’a da yapın ve fiyatı kullanım stilinize uyuyorsa asla kaçırmayın. Bir dizel otomobili satın alırken benzinli eşdeğerine göre ne kadar fazla ödeme yapacağınızı, o farkı dizelden sağlayacağınız yakıt ekonomisiyle ne vadede (kaç yılda, kaç kilometrede!) çıkartabileceğinizi mutlaka hesaplayın. Yoksa dizel versiyona baştan fazla ödeme yaparak zarardan kar etmeyi ummak biraz çılgınca bir fikir olabilir!
Golf Bluemotion ile yola koyulduğumda, otomobil elbette ki tanıdık, bildik Golf’tü. Kullanışlı, konforlu ve kalite hissi yüksek, bildiğiiz Golf! İlk anda isteksiz değil ama sakin ivmelenmeler gözledim. Güzel bir yalıtımla dizel gürültüsünü kabin dışında bırakan otomobilde vites büyütme uyarısı, olabildiğince erken vites artımına yönetmenin peşindeydi. Zaten Bluemotion’ın dahil olduğu sürüş stilinde ikna olması zor olsa da vitesleri çok hızlı büyütmek gerekiyor. Öyle ki, bu prensip dahilinde ben de 50 km/s hıza ulaştığımda 5. vitesle seyrediyordum. Bunu tabii ki trafik ve yolun eğim durumuna göre düzenlemek biraz alışkanlık ve bu yeni sürüş stiline sadakat gerektirebiliyor! Vitesleri erken erken büyütünce otomobilde oluşan kasılmaları hissetmemek imkansız. Ama turbo beslemeli 105 HP’lik TDI motor, bu kasılmaları da görmezden gelebilecek şekilde tasarlanmış, stop etmiyor ve hareketlilik kesilmiyor. Sürücü biraz titizse aracın silkelenmesiyle huysuzlanmasına sebep verebiliyor ama 50 km/s’yi aştığınızda 6. vitesle ilerliyor olmak da yakıt tüketiminde şaşırtıcı sonuçlar ortaya koyabiliyor. Cimriliğe programlanmış olan Golf Bluemotion, sadece ilerlerken değil, durduğunda da tüketmemek için hemen stop ediyor! Sürücü ne zaman debriyaja basarsa motor tekrar çalışmaya başlıyor ve yolculuk devam ediyor!
Genel toplama baktığımızda bu prensiplere uyum sağlandığında Gof Bluemotion, 100 km’de 4.0 litre düzeyinde yakıt tüketimiyle -ki sabit hızda yapılacak uzun ve sabırlı yolculuklarda bu değer 3.5 litreye kadar inebiliyor!- yeni ve modern sürüş stilinin verebileceği sıkıntıları unutturabiliyor!
Volkswagen Türkiye, bu özel tasarruf ekipmanlarından yoksun standart Golf TDI’ı baz donanımlı Trendline donanım versiyonunda 51.400, Highline donanım versiyonunda 60.300 liradan satarken Golf Bluemotion’ı 58.100 TL fiyatla satıyor. Buna karşılık 102 HP’lik benzinli Golf 1.6 38.300 TL ve 122 HP’lik 1.4 TSI ise 42.600 TL’den satılıyor. 1.4 TSI en zengin donanımla ve DSG otomatik vitesle 53.600 liraya alınabiliyor! Fayda/fiyat hesabını çok iyi yapıp, yıllık kat edilen kilometreyi iyi değerlendirip karar verilmeli. Otomobil az tüketiyor diye baştan fazla ödeme yapıp kar etme sevdasıyla daha fazla gezmek zorunda kalmamak gerek!..