VW Polo GTI
GTI, otomobil terminolojisine Volkswagen’in Golf ile kazandırdığı bir kısaltma. Kısa ama anlamı büyük. Gövde formatı dışında otomobil tarihinin belki de en çok ilgi çeken, en belirleyici versiyonu. Haziran 1976’da ilk nesil Golf’ün ateşli versiyonu olarak tanıtılan bu ilk ‘hot hatch’, hepi topu 1.6 litre 109.5 HP’lik bir motora sahipti. Dört vitesli bu ilk GTI, döneminin en hızlı kompakt otomobiliydi. Büyük heyecan yarattı, ardından zaman zaman farklı markalarda farklı kısaltmalarla ortaya çıkmış olsa da Peugeot 205 GTI’a kadar hiçbir atmosferik otomobil, benzer bir histeri yaratamadı. Diğer markaların hot hatchleri de hep saygıyla karşılansa da Golf GTI ve 205 GTI’nin eline su dökmek kimse için kolay olmadı. Sonra boyutlar büyüdü, gelişen teknolojiyle GTI benzerleri türedi de türedi. Değişen kompakt otomobil kavramında Golf altı jenerasyonda bambaşka boyutlara varırken hızlı minik misyonu Polo’ya kaldı! Elimdeki bu model, o minik Golf GTI’ın açtığı yola 2010’da giren bu hot hatch, onun 21. yüzyıla yansıması! Gerçi boyutları o ilk Golf’ten büyük ama artık her motor versiyonunda misyonu ilk Golf ailesinin misyonlarıyla örtüşüyor, onlara modern yorumlar getiriyor! Kompakt boyutlar, ekonomik kullanım, ateşli performans…
İlk Golf’ten büyük dedim, 3970 mm’lik boyu 3705 mm’lik dedesinden neredeyse 27 cm uzun. 5 cm de yukardan bakıyor! İhtiyarın 810 kg’lık ‘hafifliğine’ karşın bu genç 1200 kg ağırlığında! Önemli farklar var yani. Ama en önemlisi kalpleri farklı atıyor. Golf GTI’nin 109.5 HP’lik maksimum gücüne karşılık Polo GTI 180 HP gücünde! Diğerlerinin hepsi tolore edilebilir ama dünyalarının asıl ayrıldığı yer burası işte. Neden bu karşılaştırma derseniz, Polo GTI’yi gördüğümde aklıma gelen hemen bu oldu da ondan!
Golf’ün küçüklüğünden bugünlere elbette otomotivde çok şey değişti. Teknoloji bambaşka yerlere geldi, artık otomobillerden beklenen maharet çok daha fazla. Hem hızlı olacak hem ekonomik olacak hem de çevreci olmak zorunda. Değişmeyen tek şey ise sürüş coşkusu. Bu yeni nesil VW temsilcisinde işte bunların tümü bir arada! Ama bir de modern hot hatch’lere yakışır teknolojilere sahip. Bunlardan en fiyakalısı 7 ileri vitesli DSG otomatik şanzıman! Bir de stop sart sistemi var, yakıt tüketiminde olumlu rol beklentisi taşıyor! Tamam bunlar modern dünyanın gerekleri ve kesinlikle çok faydalılar ama ya dört kapılı GTI olur mu? Bu biraz garibime gitti. Dört kapılı M3 gibi bir konsept olarak yorumladım! Ve belki de bu otomobilde en çok yadırgadığım fikir oldu arka kapı eşiklerindeki GTI yazıları… Safkan minik aile GTI’si gibi…
Otomobili yalın çizgileriyle dışardan küçültülmüş bir Golf gibi yorumladım. 17 inçlik -ayağına büyük gelmiş gibi görünen!- jantları hariç tutarsam çok agresif görünmeyen bir gövde yapısı, kırmızı çizgiler ve abartılmamış GTI yazılarıyla desteklenmiş, tahrik edilmeye çalışılmış. Öndeki GTI yazısı tamam ama arkadaki de bir hayli cılız göründü gözüme. Sanki kuzu postunun altında gizlenmiş kurdu çok da ortaya çıkartmak istemiyor gibi. Merak edenlere yolda gösteriyor, o ayrı! Kabinde de yine kırmızı dikişler, İtalyanvari GTI baskılı sportif koltuklar ve tabii GTI yazılı direksiyon simidi en çok dikkat çeken sporcu kostümleri. Buna karşılık dokunmatik ekranlı multimedya paneli GTI için lüks donanıma giriyor! Kişisel beğenilerimi hariç tutarsam gayet zengin bir donanımla, dolu dolu bir kokpit var karşımda! Direksiyon ve vites kolu ile çevresindeki metalik renkli parçalar, kabindeki sportif havayı destekleyen diğer unsurlar. Tabii 280’de sona eren hız göstegesinden de söz etmeden olmaz. Açıkçası bu kadar küçük bir otomobilde beni ürküten bir değer bu. Hızı severim ama Polo ile ulaşmayı deneyeceğimi sanmıyorum!
Polo’nun çift kavramalı otomatik şanzımanı DSG, her tür kullanım stili değişikliğine her an hazır durumda. Saniyenin yüzde biri gibi çok kısa bir süre zarfında ve çekiş gücü kaybı yaşanmadan bir sonraki vitese sarsıntısız geçiş sağlayan sistem, yokuşta kalkışlarda da geri kaymayı önlüyor. Üstelik yakıt ekonomisinden neredeyse hiç ödün de beklemiyor! Bir GTI’yi yüksek tempoyla kullandığınızda tüketime dair olabilecek kötü deneyimler bu otomobilde pek de yaşanmıyor! 180 HP’lik otomobili ne kadar isteseniz de sakin kullanamıyorsunuz. Buna karşılık yakıt tüketimi hiç korkulan değerlere yükselmiyor. Bunun da sırrı DSG şanzıman ile 1.4 litrelik TSI motorun işbirliğinde yatıyor. 2000 d/d’den itibaren 250 Nm’lik gayet tatminkar bir tork değerini kullanıma sunan direkt enjeksiyonlu motor, 6.9 saniyede 0-100 km/s hızlanmasıyla büyük dedesi Golf GTI’ye 2.1 saniye fark atıp yüksek hızlara yelken açıyor. Tamam dediğim gibi 280 km/s’ye ulaşmayı hiç denemedim ama kendimce makul sayabileceğim hızlarda bazı gözlemlerim oldu. Kendimce diyorum, eminim ki bu otomobil 250’lerin deneneceği bir araç değil! Manasız risk! Üçüncü viteste 7000 d/d’ye ulaştığında 120 km/s’de seyretmeye başlayan otomobil, dördüncü vitesi 7000 d/d’de bitirdiğinde 160 km/s hıza ulaşmış oluyor. Beşinci vitesteyse 6500 d/d’ye ulaştığında 200 km/s hız görünüyor! Ama işte hava biraz rüzgarlı ise bu hızlar büyük otomobillere göre daha bir tedirgin edici oluyor.
Otomobilin viraj eğilimleriyle ilgili basın çevresinden takip ettiğim ‘adı çıkmış’ bir önden kayma meselesi var! Hayır efendim, bu otomobil adını çıkaracak kadar önden kaymıyor! Bilakis, 180 HP, önden çekişli bir araçta gayet güzel dizginlenmiş, ön tekerleklerin gövdeyi dışarı taşıması başarıyla engellenebilmiş! Zaten siz aşırı zorladığınızda diferansiyel kilidi disipline ediyor, ESP yola getiriyor! Korkmayın! 215/40 R17 ebatlı lastikleri virajlarda ezerek dönerken ne kadar stabil olduğunu dikkatle takip ediyorum. GTI logosu sadece motor gücünden ibaret değil, bir otomobilin adını çıkartırken buna dikkat etmek gerek! Polo GTI’nin yürüyen aksamı, üzerinde taşıdığı ibarenin hakkını verecek yapıda.
Keskin direksiyon tepkileri, yere sert basan ayaklar, üzerinde taşıdığı gövdeyi sıkı tutan kollar ve tabii güçlü frenaj. Standart versiyondan 15 mm alçaltılmış spor süspansiyonlu Polo GTI ile şehirdeki sürüşlerde gözlediğim, caddelerin engebelerinde, çukurlarda tüm bu sertlik sağlayan unsurlardan dolayı alıştığımız otomobillerden farklı tepkiler sunabildiği. Otomobilleri elbette çukurlardan korumak gerekli ama olur da çukura ya da bir kasise denk gelirseniz Polo GTI’deki sertlik kabine de sert yansıyor, daha bir dikkat etmek gerek! Hızlı döndüğüm virajlardaysa kısa aks mesafesi aklıma her an go-kart etkisini getirmedi dersem yalan olur! Sert dönüşlerde arka tekerlekler yerden kolayca kesilebiliyor! Önemli değil, 205 GTI ‘nin de en keyifli marifetlerinden biriydi bu!
47.200 TL fiyatla satılan Polo GTI’nin donanım paketi hayli zengin. Özel bir kumaş döşemeyle kaplı Jacky sportif koltuklar, dokunmatik multimedya ekranı, yol bilgisayarı, xenon farlar, deri kaplı direksiyon, DSG şanzıman, 215/40 R17 ebatlı lastikler, alaşım jantlar, ESP, metal pedal kiti, otomatik dört cam, yükseklik ayarlı ön koltuklar, gündüz farları, çekiş kontrol sistemi, XDS diferansiyel kilidi, ABS, ön, yan ve perde havayastıkları, lastik basınç sensörü gibi ekipmanlar standart olarak yer alıyor. Test süresince en agresif kullandığım anlarda dahi 7.0 litre civarında kalan yakıt tüketimi, belki de günümüz şartlarında bu otomobilin en dikkate değer özelliği. Bu otomobilde ispatlamadı ama Volkswagen’in TSi ile ne büyük iş yaptığı ortada. Bir GTI’da ne kadar söz konusu olabilir bilemem ama dikkatli kullanımla bu otomobilde 100 km’de 6 litrelik ortalama tüketimler elde etmek mümkün.