Yolcu taşıtlarında yeni trend küçük motorlar

 Yolcu taşıtlarında yeni trend küçük motorlar

Frost & Sullivan’ın otomotiv sektörüne yönelik olarak Avrupa çapında gerçekleştirdiği araştırmaya göre düşük CO2 salınımlı, yakıt verimli küçük otomobil kullanımını teşvik etmek amacıyla yapılan çalışmalar, motor hacmi küçük araçların yaygınlaşmasına yol açacak.

2010 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başlayan dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan, Türkiye’de hazırladığı başta enerji, otomotiv, savunma ve sağlık olmak üzere çeşitli sektörlerde uzun vadeli pazar öngörülerini de kapsayan raporlarıyla uluslararası şirketlerin ve yatırım fonlarının Türkiye’deki faaliyetlerine yardımcı olmanın yanı sıra farklı sektörlerde birçok Türk firmasına özel araştırma ve danışmanlık hizmetleri vererek iç ve dış pazarlarda büyümelerine yardımcı olmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Frost & Sullivan, Türkiye için de büyük önem taşıyan otomotiv sektörünün yeni trendi olan küçük motor hacimli otomobil segmentinde yaşanan gelişmeleri analiz ediyor.

Dizelden sonra sıra benzinli motorlarda
Frost & Sullivan’ın analizine göre 10 yıldan bu yana dizel ve turbo dizel motorlarda yaşanan motor hacminin küçülmesi trendinde olduğu gibi benzinli motorlarda da aynı etki hızla yaygınlık kazanacak. Araştırma, yeni trendin ayrıca turboşarjlar ve değişen valf mekanizmaları gibi motor hacmini küçültmeyi destekleyen teknolojilere olan talepte de olumlu gelişme yaşanacağını ortaya koyuyor. Frost & Sullivan’ın “Batı Avrupa’da Yolcu Taşıtları Motorlarının Hacminin Küçültülmesine Yönelik 2011 OEM Stratejileri” başlıklı raporuna göre güç aktarım mekanizması geliştirme ve karşılaştırma kapasiteleri tam olan tedarikçiler süreç içinde büyük önem kazanacak.

Trendi çevre etkisi ve yakıt verimi belirliyor
Frost & Sullivan Üst Düzey Araştırma Analisti Bharath Kumar Srinivasan, görece daha düşük CO2 salınımı nedeniyle dizel motorların CO2 limitlerine uyum sağlamada bir zorlukla karşılaşmayacağını, dolayısıyla dizel motorların hacmini küçültmede sınırlamadan kaynaklı sorunların yaşanmayacağını belirtiyor. Srinivasan, küçültmenin düzeyinin düşürülmesinin dizel motorlarda 2014 yılında yürürlüğe girecek düzenlemeyle NOx salınımını kontrol altına almaya yardımcı olacağını da ifade ediyor.

Frost & Sullivan’ın analizine göre benzinli motorlarda silindir sayısı olasılıkla sadece 1.2 litrenin altındaki motorlar için düşecek. 2018 yılına kadar ise benzinli motorların yüzde 35 ila 38’inin turbo olması bekleniyor. Araştırmada, Avrupalı Orijinal Parça Üreticileri (OEM) tarafından gerçekleştirilen yüksek turbo dönüşüm düzeyinin destek teknolojilerin pazar payını artırmaya yardımcı olacağı da ileri sürülüyor.

Yasal düzenlemeler ve nihai kullanıcıların çevreye olan duyarlılığı, küçük motorlu taşıt satışını harekete geçirecek. Örneğin, Batı Avrupa’da 2009 yılında düzenlenen hurda araç programları motor değiştirme ortalamasını aşağı çekmiş bulunuyor. Benzer girişimlerin motor hacminin küçültülmesini teşvik etmeye yardımcı olacağı belirtiliyor. Öte yandan, turboşarjlar ve değişken valf mekanizmaları gibi destekleyici teknolojilerin eklenmesiyle maliyetlerin artacağı, dolayısıyla maliyete duyarlı sekötörlerde hissedarların yeni hisse alma oranlarının etkileneceği de beklentiler arasında yer alıyor.

Ford, Volkswagen ve Opel karlı çıkacak
Motor hacimlerinin küçülmesi motordan daha düşük tork çıkışı elde edilmesine ve dolayısıyla daha düşük geçici tepkinin oluşmasına neden oluyor. Değişken geometrili turboşarj (VGT) daha iyi tork çıkışı için iyi bir çözüm olsa da, benzinli motorlara düşük maliyetli VGT uygulanmasının oldukça zor olduğu belirtiliyor.

Frost & Sullivan’ın deneyimli uzmanı Srinivasan, dizel motor hacimlerinin yoğun bir şekilde küçültülmesinin daha özgül bir yüke ve dolayısıyla NOx salınımında artışa sebep olduğunu ifade ediyor. SCR gibi NOx işleme teknolojilerinin pahalı olmasından dolayı bu durumun maliyeti etkileceğini de belirtiyor.

Frost & Sullivan’ın araştırmasına göre orijinal parça üreticilerinin düşük CO2 salınımlı araç satışlarını artıracağı, bu gelişmenin nihai tüketiciye vergi karı olarak yansıyacağını ileri sürülüyor. Raporda, Ford Focus, Volkswagen Polo, Volkswagen Golf ve Opel/Vauxhall Corsa gibi düşük CO2 salınımlı modellerin satışı açısından mükemmel bir fırsat doğacağının altı çiziliyor.