Ford B-Max 1.6L Duratorq TDCi
Elinizde dikdörtgen bir kutu var ve onunla istediğiniz gibi oynama hakkına sahipsiniz. Otomobil tasarımcıları da bunun karşılığını gerçekten iyi veriyor. Oyuncakların kralı Lego, 1932’den beri üretiliyor olsa da bugünkü otomobillere bakınca Lego ile büyüyen çocukların bir gün otomobil tasarımcısı olduğunu anlamak zor değil! Geride kalan 125 yılı aşkın geçmişine karşın halen geliştirilebilecek projelere, fikirlere açık bir sektör otomotiv. Yokluğu düşünülemez zannedilen ana aksamlar üzerinde hala umulmadık değişiklikler yapılabiliyor. Ford’un geçen yıl tanıttığı tek hacimli kompakt van B-Max orta direkleri, sektörel tanımıyla B sütunları olmayan bir dikdörtgen kutu! O kutu ki, burnunda Aston Martin ızgarası taşıyor. Ve o direkler ki, ön kapıların kilitlerinin, arka kapıların menteşelerinin bağlı olduğu için vazgeçilemez görünürler. Hele bir de gövde bütünlüğünü sağlayan, yandan gelen darbeleri sönümleyen koruyucu görevi vardır ki, vazgeçilmesi düşünülemez bile. Ama Ford düşünmüş ve vazgeçmiş. Biz de bu yüzden elimize iki tane raket aldık ve B-Max’in içinin ne kadar ferah olduğunu netleştirmek için küçük bir tenis maçı yaptık!
“Sanki SUV’deymişcesine yüksekte olup otomobil kullanır gibi sürüş dinamikleri elde edebilmek gerçekten önemli bir avantaj.”
Tamam bu bir fantaziydi, o ferahlığı görüp görüntüleyip takımları topladık ve otomobili incelemeye giriştik. Tenis fantazimiz eğlenceliydi ama peki ya gerçekte bu otomobille elde edilen kazanımlar neydi? Kompakt boyutlu bir vana olağanüstü ferah iniş biniş olanağı ve alınabilecek darbeler konusunda gövde gösterisi! EuroNCAP çarpışma testlerinden 5 yıldız almanın ötesinde yandan gelen darbelere karşı korumada maksimum puanlar hep Ford B-Max’e ait!
“Dizel motorlu araçlar agresif kullanılmak istendiğinde yaşanan tork steer sıkıntısı B-Max’te yaşanmıyor çünkü dinamik tork kontrol ünitesi, ekonomi öncelikli tasarlanmış aracı da kendisini kaybetmiş sürücüyü de korumaya alıp dizginliyor!”
Ford, son yıllarda artan fonksiyonellik beklentisinde çıtayı çılgınca yükseltiyor ve 4 metrelik kompakt vanına iniş binişlerde limuzin olanakları sunuyor. B sütunu devreden çıkarılınca, daha doğru bir ifadeyle ön ve arka kapı içlerine gizlenince otomobilin ortasından kalınlığı 15 cm’yi bulan sabit kayıp alan, kullanıma açılmış. Bu ferahlık kapılar açıldığında kabine giriş çıkışta 1.5 metrelik bir açıklık anlamına geliyor. B sütununun göstermesi beklenen direnç de zeminde ve tavandaki gelişmiş kilit mekanizmalarına yüklenmiş. Otomobilin en büyük numarası bu gibi görünse de başka “tasarım numaraları” da var. Arka koltuk yolcusunu istediği zaman limuzinde hissettirebilecek ön koltuk hareketliliği B-Max’i ideal bir aile otomobilinin yanında istenirse küçük bir VIP van da yapabiliyor 2.5 metrelik kabin uzunluğuyla yük taşımak için fonksiyonel bir araç da. Belki uzun yükleri taşımak için fonksiyonel sayarız ama elbette ki koltuk sırtlığının öne katlanıyor olması VIP olmasına yetmez. Ama otomobilin -donanım seviyesine bağlı olarak- birçok lüks özelliği göze çarpmayacak gibi değil. Diğer Ford modellerinden alışkın olduğumuz form içerisinde klima yönetimi, telefonla senkronize olabilen audio ünitesi ve kaliteli hissettiren aksamlar göze çarpıyor. En eğlencelisiyse Ford EcoMode’ün sürüş performansınıza göre çiçeklerle verdiği vites değiştirme, öngörü ve hız puanları! Otomobilin ferah kabinin ardında sunduğu bagaj alanıysa tüm koltuklar kullanılırken 304 litreyken 1377 litreye kadar genişletilebiliyor.
Ford B-Max ile yola çıktığımızda ilk algım ferahlık oluyor. Sanki SUV’deymişcesine yüksekte olup otomobil kullanır gibi sürüş dinamikleri elde edebilmek gerçekten önemli bir avantaj. Ford’un “tork patlaması” yaşatan PSA kökenli Duratorq dizel motoru, sık sık vites değiştirmeye gerek bırakmadan esnek ve akıcı sürüş karakterine sahip. Tüm dizellerde olduğu gibi otomobil maksimum tork devirleri içinde mümkün olan en üst viteste kullanıldığında çok düşük yakıt tüketim değerleri sağlayabiliyor. Zaten dizel araçların performanslı kullanımı da anlamsız üst devir zorlamalarından değil, ideal tork bandında kalıp doğru hızda doğru viteste olmaktan geçiyor. 5 kademeli vites, performans ve yakıt tüketiminde verimli kullanmak için gayet ideal. Dizel motorlu araçlar agresif kullanılmak istendiğinde yaşanan tork steer sıkıntısı B-Max’te yaşanmıyor çünkü dinamik tork kontrol ünitesi, ekonomi öncelikli tasarlanmış aracı da kendisini kaybetmiş sürücüyü de korumaya alıp dizginliyor!
Ford B-Max ile İstanbul’un karlar altında kalıp hayatın kilitlendiği bir günde buluşma şansı bulduğum için bırakın mesafe kat etmeyi fotoğraf çekimlerinin (ilk gününde!) bile önemli sıkıntılar yaşadık. O güne dair kaydadeğer en önemli notum, otomobilde yer alan Pirelli Snowcontrol kış lastikleriydi. Standart bir dört mevsim lastiği kadar yumuşak hissettiren lastikler, karla kaplanan TEM otoyolunda bir an bile takılmadan ilerlememi sağladı.
Ford B-Max, 1.4 litre 90 HP’lik motora sahip baz versiyonda 41.000 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor. Alınmadık opsiyon bırakılmadığında test otomobilimiz sahip olduğu Titanium donanımda ödenmesi gereken fiyat 51.800 liraya ulaşıyor. Donanım listesindeki en dikkat çekici unsurlarsa Sony Müzik Sistemi, Geri görüş kamerası, Otomatik kararan iç dikiz aynası, Otomatik yanan farlar, Yağmur sensörü, Karartılmış arka camlardan oluşan Titanium X paketi, Bluetooth & Türkçe Sesli Kontrol Sistemi, geri görüş kamerası ve ısıtmalı ön cam olarak dikkatimi çekti.
Ford B-Max 1.6L Duratorq TDCi Titanium
Yakıt tipi: Dizel
Motor hacmi (cc): 1560
Motor gücü (HP-d/d): 95/3800
Maksimum tork (Nm-d/d): 215/1750
Vites kutusu: 5-ileri manuel
Maksimum hız (km/s): 173
0-100 km/s hızlanma (sn): 13,9
Tüketim (şehiriçi/şehir dışı/karma) (lt/100 km): 4.7/3,6/4,0
Ağırlık (kg): 1310
Fotoğraflar: Batuhan KIRAN/Muhip Tuna Meti