Hiç keşfedilmese daha mutlu olur muyduk?
Çok şükür, trafikte taksicilerin yarattığı keşmekeş ülkemize has bir durum değil! Dünyanın tüm metropollerinde taksicilerin kuralsızlıkları trafiği alt üst ediyor. Ama yine de özellikle şehirlerde ulaşımın yükünü çeken ana unsurlardan biri taksiler. Hiç merak ettiniz mi bu “çile” ne zamandır var hayatımızda?
17. yüzyılda Paris ve Londra gibi dönemin en büyük şehirlerinde atlı arabalarla sağlanan özel ulaşım organizasyonlarını saymazsak motorlu araçlarla ilk taksi kavramı, bundan 112 yıl önce 1896 yılında Almanya’da ortaya çıkmış. Mercedes-Benz’in kökeni sayabileceğimiz Daimler Motoren Gesellshaft şirketinin kayıtlarında 26 Haziran 1896’da ilk taksimetreli motorlu aracın trafiğe çıktığı bilgisi yer alıyor. Stuttgartlı ilk taksi işletmecisi Freidrich Greiner, mesleğe Daimler Victoria tipi bir otomobille start verdi. İlk taksi işletmecisi Greiner’in görev yaptığı Daimler Motorwagen Kutscherei şirketinin merkez ofisi ve durağı, Stuttgart şehrinin merkezinde, bugün bir Mercedes-Benz bayisinin bulunduğu Thuerlen’deydi.
O dönem, bugünen aksine bir statü sembolü olan meslek, iki silindirli ve 4 HP gücünde motora sahip olan araçlarla yapılıyordu. Daimler Victoria maksimum 18 km/s hıza ulaşabiliyordu. O günlerde “Der Motowagen” dergisinde yayınlanan bir habere göre, Greiner’in taksileri, günde ortalama olarak 70 kilometre yol yapıyordu. Aslında, modern taksi işletmeciliğinin babası olarak Greiner’i kabul etmek, hiç de yanlış olmaz. Çünkü, dünyada ilk kez Greiner, araçlarına taksimetre takmıştı.1896 yılında, Societe Anglo-Française tarafından bir tek araçla Paris’te başlatılan taksi servisi ise, fazla uzun ömürlü olmadı ve ancak bir kaç ay çalışabildi. İngiltere’nin ilk taksi servisi ise 19 Ağustos 1897 günü hizmete başladı. London Electric Cab.Co.adlı şirket,12 akümülatörle çalışan 3.5 beygir gücündeki Bersey marka elektrikli arabaları Londra’da, kent merkezi ile West End semti arasında çalıştırıyordu. Saatte ortalama 9 mil hız yapabilen bu taksiler, her şarjdan sonra 30 mil gidebiliyorlardı. O yılın sonunda şirketteki taksilerin sayısı 25′i buldu. Bir yıl sonra ise bu sayı 50′ye çıktı. Araçlar, kolaylıkla tanınabilmeleri için sarı ve siyah renklere boyanmıştı. Sonradan bu renkler bir taksi geleneği olarak kabul edildi.
Türkiye’de dolmuşlar ağır bastı
1901 yılında 34 HP’lik Daimler motorlu ilk Mercedes-Benz taksi, atlı taksilerin devrini kapatıyordu. Mercedes-Benz’in 1936 yılında tanıttığı dünyanın ilk dizel otomobili 260 D, taksiciliğin tarihinde en önemli noktalardan biri olarak görülür.
Türkiye’nin ilk taksileriyse 1920’li yıllarda ortaya çıktı. Ama yüksek tarifeleri nedeniyle lüks kaldı ve dolmuş kavramı doğana kadar da çok popüler olamadı. Gelir seviyesine daha uygun olan ilk dolmuşlarsa taksicilerin 27 Aralık 1939’da İstanbul Belediyesi’nden kopardığı izinle doğdu. Dolmuşların esin kaynağı Karaköy-Eminönü ve Kadıköy-Haydarpaşa arasındaki kayıklardı. Kayıkçılar, “Dolmuşa biiiir!..” diye müşteri çağırırlardı. Bu kayık dolmuşlar, taksicileri de özendirdi. Belediye’den istedikleri izin, uzun müzakerelerden sonra, 27 Aralık 1939’da kabul edildi. Böylece İstanbul’da dolmuşlar başladı. Türkiye’de taksicilikse özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gelişim gösterdi. 1950 ve 60’lı yıllarda taksi filolarımız gözde Amerikan otomobillerinden oluşuyordu!