MINI Countryman
İlk kez 1960’ta tanıtılan Countryman, BMW’nin ellerinde yeniden doğuşunun ardından ikinci nesle başladı. O artık “mini” değil de sanki stilini koruyarak hayli büyütülmüş iri bir MINI. Geri kalan 50 yılda MINI’yi 1956’da patlayan Süveyş Kanalı krizinin sebep olduğu petrol krizine tepki olarak tasarlayan Alec Issigonis’i gururlandıran çok şey yaşandı.Ne markanın kazandığı ralli zaferleri, ne modellerin bir kült olarak değerlendirilmesi ne İngiltere kraliçesinden Beatles üyelerine şöhretli sahipleri unutulacak detaylar değil. MINI markası da onu ikinci hayatında sahiplenip milyon adetlik satışlara ulaştıran BMW de bu projeden çok büyük kazançlar elde etti. Bunlar yadsınamaz. Ama İzmir kökenli tasarımcı Issigonis bugünkü Countryman’i gördüğünde hala MINI’yi görebilir miydi, tartışmaya açık.
En başta araç, markasıyla çelişecek kadar büyümüş durumda. İlk Countryman’e göre 134 mm uzatılan aracın genişliği de 32 mm artırılmış. Yüksekliğinde kayda değer bir değişim yok ama aks mesafesi de 2595 mm’den 2670 mm’ye 75 mm uzatılmış. 2010’da tanıtılan ilk versiyonun hormonlanmış MINI Clubman haline göre daha büyük ve daha doğal bir tasarımı olduğu gerçek. Ama büyütülen ebatlar MINI markasını aşıp, artık büyük paraların döndüğü crossover pazarında daha da güçlü yer alma niyetini ortaya koyuyor. BMW’nin ilk önden çekişli modeli 2 Serisi Active Tourer ile aynı platformda geliştirdiği yeni Countryman, alışılmadık, beklenmedik boyutlarda bir kompakt SUV.
Dış tasarımda aracın abartılmış ölçülerine karşın bir MINI olduğu hemen anlaşılıyor. Ama farların formu, iri ızgara, “piyano siyahı” tamponlar göz alışana kadar bir garip görünüyor. Tampon ve marşbiyeller üzerindeki alüminyum renkli parçalar, off-road kimliğini vurguluyor. İri stop lambalarıysa ilk kez doğru gövdeyi bulmuş! BMW’den alınan birçok özellik, Countryman’in artık genç işi oyuncak değil, daha üst yaş kuşaklarını da hedefleyen ciddi bir SUV olduğunu gösteriyor. Kumandaya basıldığında kapı kollarında yanan LED’lerin gösterisi, kapı açıldığında yere yansıyan MINI logosuyla devam ediyor. Ama asıl gösteri içerde başlıyor. Kabindeki olgunlaşma fark edilmeyecek gibi değil. Kullanılan malzeme kalitesi daha da yükseltilmiş, en çok dokunulan plastikler hep yumuşak dokunuşlu ve orta konsoldaki marka klasiklerinden yuvarlak ekran artık teknoloji dolu ve Mickey Mouse kulakları yok! Dikey havalandırma peteklerinin arasındaki dairesel ekranda tüm interaktif teknolojilerin yanı sıra geri görüşü takip etmek mümkün. Ama hareket halinde kullanabilmek için infotainment menülerini biraz çalışmak gerekiyor. Kokpit teknolojilerin yanında piyano siyahı kaplamasıyla “zengin gösterir” olmuş. Direksiyon üzerindeki kumandalardan ses ve frekans seçimi acaba sol tarafta, hız sabitleme butonlarının yerinde olsa daha iyi olur muymuş, MINI tasarımcıları bunu düşünse iyi olurmuş sanki.
Otomobilin sürüş karakteri, tıpkı hatchback ya da cabrio versiyonlarında olduğu gibi vites kolunun arkasından değiştirilebiliyor. Otomobile ekonomik sürüşlerle çevreci bir kimlik de kazandırmak mümkün sportif ruh katmak da. Tabii bu değişiklikler S versiyonlarda çok daha belirgin. Seçilen sürüş moduna göre dairesel göstergeyi saran ışıkların rengi de değişiyor. Aynı ışıklar motor devrie göre değişen renkleriyle devir saati pozları da veriyor! Eskisinden kesinlikle daha iyi görünüyor ama kokpitin ortasında yemek tabağı kadar bir gösterge günümüz standartlarında artık pek de iyi durmuyor. MINI’de cam kumandaları ilk Countryman’le orta konsoldan kapı içlerine taşınmıştı. Yeni Countryman’de de yeri farklı değil.
Önde baldır destekli sportif koltuklar, yolcuları rahat ettiriyor. Arkada da eskisine göre çok daha geniş seyahat alanı sunuluyor. Marka stilini koruyarak boyutları büyütmeyi denemiş. Boyutlar büyümüş de dış tasarım sanki biraz abartılmış.
Gövdedeki büyüme aracın bagajına da yansıyor. İki katlı bagajda eskisinden 100 litre daha fazla kapasiteyle 450 litre hacim sunuluyor. Koltuk sırtlıkları yatırıldığında da 1170 litreden 1390 litreye ciddi bir artış var. Mercedes-Benz GLA’ya rakip olmuş desem abartmış olmayacağım. Bagaj zeminin altında ikinci bir kat yer alıyor. Bagaj kapağının elektrikli açılıp kapatılabildiğini de ekleyelim. Eller doluyken ayak müdahalesiyle açmak kapamak da mümkün.
Test aracımızda BMW’nin 3 silindirli 1.5 litrelik ikiz turbolu benzinli motoru yer alıyordu. Diğer versiyonlarda da kullanılan Twin Power Turbo motor, 136 HP’lik gücüyle makul performans sağlayabiliyor. Önceden bu kadar güç, 4 lindirli 1.6 litrelik motorla sağlanabiliyordu. Yeterince güçlü çekiş sağlayan motor, cüsseli SUV’u keyifle hızlandırıyor. Meşhur go-kart hissi için Sport modunda kullanmak gerekiyor. S kullanıcılarına yavaş gelebilir ama hem ivmelenme hem de son sürat isteği oldukça iyi. Fazlasını isteyenlerin ülkemize ithal edilmeyen Countryman S için biraz daha paraya kıyması gerekiyor. Huysuz ama rahatsız etmeyen bir üç silindirli sesiyle çalışan motor, vites kutusuyla uyum içinde, tereddütsüz ivmelenmeler sağlayabiliyor.
Countryman’in akıllı dört tekerlekten çekiş sistemi, motorun ürettiği torku ön ve arka akslar arasında %100’e kadar dağıtabiliyor. Normal sürüş koşullarında çekişi ön akslara aktaran sistem, virajlarda kaymayı önlemek için torku arka akslara da iletiyor. Countryman 4 tekerlekten çekişliyse de bu özelliği ıslak ve kaygan yüzeylerde güvenle ilerlemekten fazlasını sunmuyor. Çünkü otomobilde arazi koşullarında sürüş için düşük devir çekiş modu yok. Ama uygun lastiklerle hafif engebeleri de sorunsuz aşabilirsiniz.
Otomobilin süspansiyonu eskisi kadar sert değil, daha geniş müşteri potansiyeli için daha makul dirilikte. Ama dozdaki değişim tutunma zaafları getirmemiş. Countryman MINI felsefesine uygun olarak çok iyi tutunuyor ve yüksek keyifle kullanılıyor. Bozuk yüzeylerde süspansiyon elemanları biraz ses yapıyor, audiophil kulaklar yüksek hızlarda da aynalardan rüzgar sesi duyabilir. Keskin direksiyon tepkileri, sürücü emirlerini bekletmiyor, sportif bir otomobil kullandığınızı hissettiriyor. Otomobilin fren gücü de dikkat çekici karakterde. Yavaşlarken dozlaması da iyi kesin duruşları da.
Sadece 4 tekerlekten çekişli ithal edilen MINI Countryman’in fiyatı, 165 bin TL’den başlıyor ve donanımına göre 191 bin liraya kadar yükselebiliyor.
+ Yol tutuş
+ Kullanım zevki
+ Düşük tüketim
+ Rahat kabin
+ Büyük bagaj
+ Zengin donanım
– MINI felsefesini aşan boyutlar ve tasarım
– Gürültülü süspansiyon
– Yol gürültüsü
Yakıt tipi: Benzin
Motor hacmi (cc): 1499
Motor gücü (HP/d/d): 136@4400-600
Maksimum tork (Nm/d/d): 120@1400-4300
Vites kutusu: 6-ileri otomatik
Maksimum hız (km/s): 202
0-100 km/s hızlanma (sn): 9.6
Tüketim (şehiriçi/şehir dışı/karma) (lt/100 km): 6.8/4.9/5.6
Ağırlık (kg): 1440
U/G/Y (mm): 4229/1822/1557
Aks mesafesi (mm): 2670
Bagaj hacmi (lt): 450/1390