Dacia Duster 1.2 TCe
İlk nesliyle “halk cipi” olarak jargonda yerini alan Duster, yeni modeliyle birçok rakibine alternatif olabilecek özelliklere sahip.
Renault markasının akıllı bir stratejiyle derleyip toparladığı Romen partneri Dacia, son 10 yılda dünya otomobili olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. İlk zamanlarda ucuz otomobil mantığı ile düşük gelire sahip kullanıcı için geliştirilen Logan sonrasında, aynı platform üzerine hatchback karoserli Sandero ve en son da ailenin SUV temsilcisi Duster üretilmeye başlanmıştı. Başlarda özellikle Uzakdoğu, eski Sovyet ülkeleri ve güney Amerika kıtası için oldukça başarılı satışlar yapan Duster, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde de önemli satış başarıları elde etti. 2009 yılında Dacia B0 platformu üzerine oturtulan SUV Duster, dünyanın çeşitli montaj üslerinde %40 oranında Dacia Duster, %60 Renault Duster ve yalnızca Rusya ve Hindistan’daki montaj tesislerinde Nissan Terrano ismiyle üretildi.
Romanya, Brezilya, Colombia, Rusya, Hindistan ve Endonezya’da üretilen ilk Duster, Kuzey Amerika kıtası dışında dünyanın bütün noktalarına erişebildi. Genişleyen SUV ve crossover pazarındaki haklı başarısının temelinde kompakt ölçüleri, kullanışlı ve düşük maliyetli oluşu dışında Renault tarafından desteklenen verimli ve dayanıklı mekanik özelliklerini saymak mümkün. Binek kardeşleri Logan ve Sandero’dan daha yüksek satış grafiklerine erişmesinde dış tasarımındaki basit ancak oldukça çekici çizgiler de sayılabilir. Eski sayılarımızda testini gerçekleştirdiğimiz Duster 1, en başta ergonomi konusunda bizden eksi puanlar almıştı. Renault markasının geçmişte kalan Clio ve Mégane modellerinde kullanmış olduğu ekipman ve aksesuar ayrıntılarının Duster 1 modellerinde sıkça karşımıza çıkmış olması, otomobilin düşük maliyet hedefini karşıladığından ötürü kusur olarak bile saymamız gerektiğine neden oluyordu. Diğer taraftan Duster 1, girdiği tüm dünya pazarlarından irili ufaklı ödüller de alıyordu. Hatta 2011 COTY adaylığına hak kazanmışlığı vardır. 2017 Kasım ayına kadar bantlarda kalan Duster 1, son iki model yılında günün gereksinimleri ve elektronik oyuncaklarını bünyesinde toplama amaçlı kapsamlı bir makyaj operasyonuna tabi tutulmuştu.
Testini gerçekleştirdiğimiz Duster 2, yerini aldığı eski model ile çok benzer çizgilerde gözüküyorsa da yeniden tasarlanmış bir otomobil. Markanın baş tasarımcısı Laurens van den Acker, eski modelin B0 platformu dışında tüm karoseri panellerinin yeniden tasarlanmış olduğunu söylüyor. Zaten otomobilin yeni kasa olduğunu arkasına geçtiğinizde daha rahat anlıyorsunuz. Jeep Renegade modellerinin stop grubunu andıran bir tasarım esintisini hissettiğinizde Duster 2 ile tanışmış oluyorsunuz. Önden ve yandan otomobili incelediğinizde, temel Duster silueti yanında, yeni modelde daha güçlü ve estetik hatları yakalayabiliyorsunuz. Duster, yeni elbisesiyle daha şık ve sınıf atlamış algısı uyandırıyor.
Otomobilin köklü değişiklikleri kabine girdiğinizde daha çok kendini belli ediyor. Kullanılan plastik kalitesinde de Duster sınıf atlamış ancak hala sert plastiğin hakim olduğu bazı kokpit detayları göze batıyor. Yine beylik Renault modellerinden alındığı belli olan şalterler, koltuklar ve kapı kolları eski modeldeki kadar göze batmıyor. Çünkü bu sefer ucuz tasarım ve ergonomi hataları giderilmiş gözüküyor. En basitinden koltuklar yolculuklarda sizi üzmüyor, yormuyor… Eski modelin koltukları Clio 2 ve Megane1 modelinden alınmıştı. Yeni Duster muhtemelen Clio 4 koltuklarına sahip gözüküyor. Aynı marka grubu içinde üretim yapan farklı alt markaların birbirlerinin temel parçalarını ortak kullanımı yüksek maliyetler nedeniyle birçok markada gördüğümüz bir uygulama.
Testini gerçekleştirdiğimiz Dacia Duster 1.2 TCe Prestige modeli, üzerine konulabilecek tüm ek donanımlara sahip, Turbo beslemeli, küçük hacimli ancak tatmin edici bir benzinli motorla donatılmıştı. 6 ileri oranlı manuel şanzımanın motorun torkuna uyumlu sıralanmış oranları ile gerek şehir içi, gerekse otoyol parkurlarında performans oldukça başarılı gözüküyordu. Üstelik herhangi bir tıkırtı yahut kulağa tatsız gelebilecek bir akustik kusura rastlayamadık. Otomatik klimadan kör nokta uyarı sistemine, merkezi mültimedya ekranından 360 derecelik geri görüş kamerasına kadar birçok çağdaş yeniliği ve donanımı Duster bünyesinde toplanmış. “Halk cipi” olarak jargonda yerini alan Duster, yeni modeliyle birçok benzer rakibine ciddi alternatif olabilecek mekanik ve görsel özelliklere sahip. Doğal olarak üzerine eklediğiniz her donanımın bir maliyeti var. Eski modelde sınırlı sayıda seçenek sunan Duster, yeni modelinde ikisi benzinli, biri dizel olmak üzere üç motor seçeneği, 4×2 ve 4×4 olmak üzere iki çekiş seçeneği ve Confort veya Prestige olmak üzere iki donanım seviyesi sunuyor. Böyle olunca yine tüketiciler bütçelerine ve kullanım amacına uygun versiyonu seçmekte rahat hareket ediyorlar.
Duster gibi kompakt sınıfa dahil bir SUV otomobilinden beklenti yüksek hızlara ulaşmak veya sportif kullanım olmamalı. Önden çekişli bir SUV otomobiline, 125 HP gücünde 205 Nm torka sahip turbo beslemeli cüce motor gayet yeterli olabiliyor. Ancak şehir içi kullanımlarda tüketim 7,5 lt/100 km sınırına yükselebiliyor. Start&Stop sistemi de yeni Duster’da efektif çalışıyor. Sakin otoyol sürüşlerinde bir de cruise control desteğini kullanacak olursanız, bu cüce motorla büyük yakıt ekonomisine rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Bu 1,2 litrelik motorla gelen bir EDC şanzıman seçeneği de olsaydı, muhtemelen sürüşler daha da ekonomik hale gelebilirmiş. Benzinin litresinin 6.250 TL olduğu günümüzde SUV sınıfından bir otomobili benzinli motorla satın almak ne derece ekonomik olabilir sorusunun yanıtını siz kullanıcılar vereceksiniz. Turbo destekli 4 silindirli benzinli TCe motor, Renault’nun güncel modellerinde de etkin kullanılan, rüştünü ispatlamış bir ünite; esneklik ve ivmelenme konusunda oldukça tatmin edici ve 1301 kg ağırlığındaki Duster, 100 km hıza çıkışını 10,4 saniyede tamamlıyor. Yüksek hızlarda eski modelde olduğu gibi rüzgar sesine maruz kalmıyorsunuz. İzolasyon detaylarında yol almış gözüküyorlar. Kabin içi akustik seviyesi düşük ve kulağı rahatsız edecek herhangi bir gürültü gelmiyor.
Elektrik destekli direksiyon ile otomobili yönlendirmek oldukça rahat gözüküyor. Dacia Duster yeni modelinde sürüş keyfi veriyor desek abartmış olmayız. Yükselen döviz kuru ile eski modelinin başarısını sürdürebilir mi demeden duramıyoruz. Kompakt sınıf seviyesindeki hala en düşük maliyetli SUV modeli olduğunu markaların fiyat listelerine bakarak anlayabiliyoruz. Yeni Duster sürüş olgunluğu ve malzeme kalitesinde bir Kadjar veya Qashquai seviyesine ulaşmış değil, ancak donanım ve kalite çıtasını da eskiye oranla epey yükseltmiş gözüküyor. Grubun ekonomik SUV seçeneği olarak gayet cazip bir seçenek.
Tam donanımlı ve yüklü tüm ilave aksesuarlarla test ettiğimiz 1.2 TCe Prestige modelinin anahtar teslim fiyatı 93.800 TL. Ana firma Renault’nun bir alt sınıfta değerlendirebileceğimiz Captur modelinin Touch giriş seviyesindeki aynı motorla satılan versiyonunu 102.350 TL gibi bir fiyat etiketine sahipken, değerlendirmeyi son kullanıcıları bırakmak en doğrusu olur diye düşünüyorum. Fazlası var eksiği yok!
+ Yükselen kalite özellikleri
+ Performansına oranla ekonomik benzinli motor
+ Kullanışlılık ve geliştirilmiş ergonomi detayları
+ Zengin donanım
– Hala geliştirilmesi gereken kalite özellikleri mevcut
– Arka tasarımda kişilik eksikliği
– Benzinli motorların otomatik şanzıman seçeneği bulunmuyor
Yakıt tipi: Benzinli
Motor hacmi (cc): 1197
Motor gücü (HP): 125@5300
Maksimum tork (Nm): 205@2300 d/d
Vites kutusu: 6 ileri manuel
Maksimum hız (km/s): 177
0-100 km/s hızlanma (sn): 10,4
Tüketim (şehiriçi/şehirdışı/karma) (lt/100km): 7,3 / 5,5 / 6,2
Ağırlık (kg): 1301
U/G/Y (mm): 4341 / 1804 / 1693
Aks mesafesi (mm): 2674
Bagaj hacmi (lt): 445/1478