TOFAŞ 50 yaşında
Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından Tofaş 50. yaşını kutluyor. Fiat lisans altında 50 yıldır otomobil ve hafif ticari araç üretimi yapan şirketin Bursa fabrikasının temellerinin atıldığı 1968’den günümüze kilometre taşlarını bu yazıda görebilirsiniz.
“Şuna inanıyorum ki, bu memlekette hangi esaslı kumpanya otomotiv sanayi işine, rakiplerden evvel başlarsa, o muvaffak olacaktır. Bu memlekette kamyon ve otomobil imâl edilmesi lazım. Geniş bir otomobil piyasası olacaktır” sözlerinin sahibi, Merhum Vehbi Koç’un, ilerici vizyonu ve girişimleriyle, 1968 yılında temelleri atılan Tofaş Türk Otomobil Fabrikası, 50 yılı geride bıraktı. Koç Holding ve Fiat ortaklığında temelleri atılan Tofaş, bugün Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri haline geldi. Tofaş özellikle son yıllarda, Türkiye otomotiv sanayisinin üretim rekortmenlerinden biri olmanın yanı sıra Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan şirket olarak da öne çıkıyor. Tofaş’ın 50 yıllık tarihi sadece bir şirket geçmişi değil; sürekli ilerleme arzusunun ve yenilenmenin hikâyesi, aynı zamanda Türkiye otomotiv tarihinin önemli satır başlarından biri olarak da dikkat çekiyor.
Binlerce otomobil üretecek, otomobil sahibi olmayı hayal olmaktan çıkartıp somut bir gerçeğe dönüştürecek olan Tofaş fabrikasının temelleri 1968 yılında atılırken, inşaatına, Bursa valisiyle hissedar temsilcilerinin katıldığı sade bir törenle, 13 Nisan 1969 günü başlandı. Kapalı inşaat sahası 73.465 metrekare olarak belirlendi ve tüm inşaat 22 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı. Yılda 20 bin adetlik kapasiteyle devreye alınan fabrikada ilk üretim 1971 yılında başladı. Fabrikanın resmi açılışı Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst düzeyiyle birlikte Bursalı devlet erkânı, Koç ve Agnelli Ailesi mensupları, Fiat ve Koç Holding yöneticileri ve büyük bir davetli kitlesinin katılımıyla gerçekleşti.
Kurucu ekibin isim arayışına girmesi üzerine, fabrikanın yanından geçen çaydan ilham alan ‘Nilüfer’, Bursa ovasına atıf yapan ‘Ova’, Bursa’nın ipekçiliğinden yola çıkılarak önerilmiş olan ‘Koza’, eteklerine yaslandığı ‘Uludağ’ ve Bursa iline bir zaman adını vermiş olan Murad-ı Hüdavendigar’ı akla getiren ‘Murat’ isimleri gündeme getirildi. Bu isimler arasından ‘Murat’ ismi kabul gördü. Üretilen ilk araç ise Murat 124 oldu. Üretiminin başladığı 1971 yılından 1976 yılına dek toplam 134 bin 867 adet satılan Murat 124 ilk kez 1974 yılında Mısır’a ihraç edildi. 1976 yılında Murat 131, 1977 yılında Şahin, 1981 yılında ise Kartal ve Doğan modellerinin üretimleriyle ülkemizde çok sayıda insan otomobil sahibi olurken, otomobil, ayrıcalık olmaktan çıkmıştı.
1990’lar, Türkiye’de dönemin sanayi ve ekonomik şartlarıyla ağırlıklı montaj üretimin yapıldığı, Türkiye otomotiv sanayisinin yalnızca iç pazar için üretim yaptığı bir ortamın hâkim olduğu yıllar olarak dikkat çekiyordu. Tofaş bu dönemde, ilk robot kullanımını gerçekleştirip, fabrika kapasitesini arttırarak büyük bir sıçrama kaydetti ve Türkiye’nin otomotiv ana ve yan sanayisinin gelişiminde öncü rol üstlendi. 1990 yılında Tempra modelini banttan indiren Tofaş, 1993 yılında fabrikasını, yoğun talebi karşılamak için üçlü vardiya düzenine geçirdi. Hafta sonu ve bayram mesaileriyle üretimi yılda 200 bin adede dayanmıştı. 1 milyonuncu aracın banttan indirilmiş olduğu yıl da kayıtlara 1993 olarak geçti.
Tofaş’ın 1994 yılındaki Fiat Uno üretimiyle, Türkiye pazarına ilk kez, yerli üretim küçük sınıf bir otomobil sunulmuş oldu. Tofaş’ın ilk Ar-Ge çalışmaları da 1994 yılında başlamıştı. İlk etapta Fiat lisansıyla üretilen araçların Türkiye koşullarına uygun hale getirilmesi amacıyla kurulan Ar-Ge, yıllar içinde gelişerek Tofaş’ın yenilenme sürecinde önemli bir rol oynadı. 1995 yılına gelindiğinde, Tempra modeli ile Türkiye’nin Avrupa pazarlarına ilk büyük ölçekli ihracatı gerçekleşti. 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği anlaşması sonrası değişen sektör dinamikleri ile yeni bir rekabet ortamı oluşmuştu. Bu dönem Tofaş için de ayrı bir dönüm noktası oldu. Tofaş’ın ve ülke sanayisinin imkânlarını, yetkinliklerini ileri seviyeye taşımak ve yeni rekabet şartlarında mücadele etmek için çalışmalar hızlanarak devam etti.
Tofaş, 1998 yılında Fiat Palio modelinin geliştirilmesi sürecine dahil oldu. Böylelikle ilk defa küresel bir ürün projesinde yer aldı. 1999 yılında ise Bursa’daki üretim tesisinde Marea ve Brava modellerinin üretimine başlandı.
Doblò’nun doğuşu
Ar-Ge’nin kurulmasıyla başlayan yenilenme süreci, yeni bir fikrin netleşmesini beraberinde getirdi. 2000 yılına gelindiğinde, Tofaş’ın yeni nesilleriyle üretimine ve ihracatına bugün de devam ettiği, Fiat Doblo üretimine başlandı. Tofaş’ın kalıp tasarım ve üretim alanında o günlere kadar ulaştığı yetkinlikler, Doblo’nun proje ve geliştirme sürecinde yer almasını sağladı. Projenin ikinci adımından itibaren Türk mühendislerin projeye katılımı arttı ve tasarım aşamasında 100 Tofaşlı görev aldı. Doblo otomobil kadar kullanışlı, minivan kadar geniş ve çok amaçlı bir ticari araç olarak tasarlanmıştı. Türkiye otomotiv pazarında kendi segmentini yaratan Fiat Doblo, hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir başarı elde etti. Tofaş’ın Doblo ihracatı, şirketin performansını yükselterek yeni bir kilometre taşı oldu. Öte yandan, Fiat Auto çatısı altında üretilen Alfa Romeo markası, 2001 yılından itibaren Tofaş çatısı altında temsil edilmeye başlandı.
2001’de, Tofaş için önemli bir kırılma noktası daha yaşandı. Siena’nın yerini alacak daha büyük hacimli bir ürünün kavram çalışması başlatılmıştı. 2002 yılında o ürün ortaya çıktı; Albea üretimine başlayan Tofaş’ta, Albea Projesi ile ilk kez yeni ürün prototipi geliştirilmiş oldu. Bu model daha sonra Fiat’ın küresel üretim yelpazesine dahil oldu ve farklı ülkelerdeki Fiat işletmelerinde üretime alındı.
Türkiye’nin en çok satan otomobil modellerinden Fiat Linea’nın üretimine ise 2005 yılında ‘start’ verildi. Aynı yıl, Fer Mas Oto Ticaret A.Ş. kuruldu. Tofaş; Nisan 2005 tarihinden itibaren Ferrari, Temmuz 2005 tarihinden itibaren Maserati otomobillerinin Türkiye Resmi Distribütörü oldu.
2005 yılında Türkiye’de yeniden bir ilki gerçekleştiren Tofaş, MCV kodlu çoklu marka, “Minicargo Projesi”ne başladı. Bu proje kapsamında Tofaş’ta Fiat ve PSA markaları için hafif ticari araç geliştirildi. Fiat Fiorino’nun içinde yer aldığı MCV Projesi kapsamındaki modeller 2007’de ülkemizde üretilmeye başlandı. 2008 yılında yıllık üretim kapasitesi 400 bine ulaştı. 2012 yılında Fiat ve Chrysler’in birleşmesi ile Tofaş, Jeep markasının temsilciliğini de üstlendi.
2013 yılında Dünya Klasında Üretim (WCM) programı kapsamında Altın Seviye’ye ulaşma başarını gösteren Tofaş, Fiat Chrysler Automobiles’ın dünyadaki tüm fabrikaları içerisinde en iyi ilk 3 fabrika arasında yer aldı.
İki kez ‘Yılın Ticari Aracı’ dahil olmak üzere pek çok ödüle layık görülen Doblò’nun tüm nesilleri yurt içi ve Avrupa pazarlarında çok başarılı oldu. 2014 yılında Kuzey Amerika pazarına özel bir versiyonu geliştirildi ve RAM markası altında, ProMaster City ismiyle ihraç edildi.
Tarihin en büyük yatırımı
Yeni Doblo ile başlayan ve Egea ile devam ederek devreye alınan yeni model yatırımları 1,5 milyar dolar ile ülkemiz otomotiv sektöründe “Tarihin En Büyük Yatırımı” olarak kayda geçti.
Tofaş tarafından geliştirilen yeni kompakt sedanın (Egea) tasarımı yapılırken, Tofaş çalışanları projeye liderlik etti ve 6 ay boyunca Fiat Chrysler Automobiles Stil Merkezi’nde farklı ülkelerden tasarımcılarla kol kola çalıştı. Sonuç olarak projeyle ilişkili 250 tedarikçinin devrede olduğu, 2,5 milyon mühendislik çalışma saati ve 2 milyon km sürüş testiyle “Egea”, Tofaş’ın prestij projesi oldu.
Tofaş, iki yıl üst üste Türkiye’nin en çok satan modeli unvanını kazanacak ve Autobest 2016’nın sahibi olarak Avrupa’nın en iyi otomobili seçilecek Fiat Egea Sedan’ı ilk kez 2015 yılında bantlarından indirdi. Ardından Hatchback ve Station Wagon modellerinin üretimine başlandı. Modeller “Tipo” adıyla Avrupa, Dodge markası altında “Neon” ismiyle Meksika pazarlarına sunuldu.
Tofaş yarattığı ihracat hacmi ve istihdamın yanı sıra otomotive yaptığı yatırımlar ve ürettiği projelerle uzun vadede de Türkiye ekonomisine değer katmaya devam ediyor. Tofaş Ar-Ge Merkezi, Bilim, Teknoloji, ve Sanayi Bakanlığı tarafından 2016 ve 2017 yıllarında art arda “Otomotiv Sektöründe En iyi Ar-Ge Merkezi” seçildi. Tofaş, ayrıca Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve kuruluşların Ar-Ge’ye ayrılan yatırım tutarlarına göre belirlenen sıralamada, üç yıl üst üste Türkiye’den ilk sırada yer alan firma oldu. Tofaş’ın büyümesi ülkemiz otomotiv sanayisinin üretim ve ihracatının da itici gücü oldu. Özetle Tofaş, kendini yenilerken, tüm ekosistemini, paydaşlarını aynı şekilde değişime ve ilerlemeye yönlendiren bir kurum haline geldi. Bu yönüyle hem çalışanları hem bayileri hem de tedarikçileri için otomotiv sektöründe “okul” niteliği taşıdı.
Bugün otomotiv sektörü bir değişim sürecinden geçiyor. Göstergeler bu değişimin bugüne kadar yaşananlardan daha büyük olacağını da gözler önüne seriyor. Tofaş’ın bundan sonrası öncelikli amacı ise, ilk 50 yılında yakaladığı sürdürülebilir başarıyı, müşterileri için değer üreten, çalışanlarının ve iş ortaklarının parçası olmaktan gurur duydukları bir ‘küresel şirket’ olarak devam ettirmek olacaktır.