Ortadan motorlu ilk yol otomobili
Günümüzün gözde GT üreticilerinden Lamborghini, bundan sadece 42 yıl önce 1966’da kurulmuştu. Traktör üreticisi Ferruccio Lamborghini’nin Ferrari’nin sahibi Enzo Ferrari’ye tepki olarak kurduğu firma, üretim sürecine oldukça hızlı başladı. Ne var ki ürettiği ilk otomobil olan 350 GT, kendine rakip seçtiği Ferrari’yi yakalayamıyordu. Ama bu bir başlangıç modeliydi ve Lamborghini’nin iddiasını ortaya koyuyordu. Asıl hazırlıklarsa 1964 yılında pistlerde de yarışabilecek bir cadde otomobili için başlatılmıştı. Şirketin şef teknisyeni, günümüzde de otomobil teknolojilerinde çok önemli bir yeri olan Dallara’nın sahibi Giampaolo Dallara’ydı. Lamborghini ve Dallara, kendi geliştirdikleri V12 motoru, tasarım aşamasındaki otomobilin arkasına yerleştirmeyi planladılar. Uzunlamasına yerleştirildiğinde ağırlık dağılımını olumsuz etkileyen motor için başka bir yol arandı. Ve Alec Issigonis’in 1959 yılında Mini’yi geliştirirken uyguladığı yöntemin, ilk kez bir GT otomobilinde denemesine karar verildi. İzmir doğumlu Issigonis, Mini’deki yer sıkıntısı nedeniyle motoru önde enlemesine yerleştirmişti. Dallara da P400 adlı konseptte motoru koltukların arka kısmında enlemesine konumlandırdı. Bu, yarış otomobillerinde yaygın olarak kullanılan bir yöntemdi. Ferruccio Lamborghini, yarış otomobili fikrine karşı çıksa da Dallara’nın bir yol otomobilinde bu fikri denemesine sıcak baktı ve çalışmalar bu yönde ilerlemeye başladı.
P400 projesindeki P harfi, İtalyanca “posteriore”den (arka) alınmıştı. 400 ise, motor hacmini ifade ediyordu. Anlaşıldığı üzere otomobilin ismi performans üzerine kurulmuştu. Bu hedef doğrultusunda geliştirilen projenin ilk adımı olan şasi, 1965 yılı Torino Otomobil Fuarı’nda 350 GT’nin yanında sergilenerek tanıtıldı. Otomobilin şasisi elbette tek başına büyük bir anlam taşımıyordu. Ancak aynı yılın sonlarında ona giydirilen Bertone etiketli kostüm, gerçekten göz kamaştırıyordu. Turuncu renkli bu kıyafete büründürülen otomobil, ilk olarak 1966 yılı ilkbaharında Cenevre Otomobil Fuarı’nda sergilendi. Fuarda büyük ilgi toplayan otomobil, proje ismi olan P400 adıyla sergileniyordu. Fuardan sonra otomobilin ismi, ünlü matador Eduardo Miura’nın soyadından esinlenilerek Miura koyuldu. Zaten bu tarihten sonra Lamborghini, bütün modellerinde boğa güreşinden esinlenilen isimler kullanıldı.
Bertone tasarımcıları ortaya son derece etkileyicibir spor otomobil çıkarmışlardı. Yerden yüksekliği sadece 1041 mm olan otomobilin en can alıcı tasarım noktaları olarak, elektrikli kumanda edilen hidrolik kapaklı farlar, şık eğimli C sütunu ve şişkin çamurluklar gösteriliyordu. Farların alt ve üstündeki ızgaralardan giren hava, fren disklerini, C sütunundaki girişlerse motorun soğutmasına destek oluyordu. Bu deaylar bir yana, doğrusu şu ki, Lamborghini Miura her açıdan çok estetik görünüyordu.
Başdöndüren performans
İki kişilik otomobilin koltuklarının arkasında enlemesine konumlandırılmış üstten çift eksantrikli V12 motor, yaydığı sıcaklık ve gürültüsüyle küçücük kabinde rahatsızlık yaratacak gibi görünüyordu. Ama Lamborgihi mühendisleri yalıtım için büyük çaba harcayarak otomobilin motor sesini de bir şarkı haline getirmişlerdi. Isı yalıtımı için de eşi görülmedik malzemelerden yararlanılmıştı. Kokpit yapısı, sonraki yıllarda üretilecek GT modellerinin tasarımında da yol göstermişti. Oldukça agresif tasarlanan deri kaplı kokpiteki en can alıcı noktalardan biri, metal zemin üzerinde açılmış vites yollarıydı. Kabin biraz dar olsa da iki kişi sportif sürüşün ruhunu rahat rahat özümseyebiliyordu. Alçak oturma pozisyonu, sürücü için ön görüşte bile bir miktar sorun çıkartıyorken o dönemin gözde tasarım unsurlarından olan panjurlu arka cam, geri görüşü iyice zorlaştırıyordu. Aerodinamik tasarıma sahip gövde, V12 motorun sunduğu performansa engel çıkarmıyor ve otomobil 0-100 km/s hzlanmasını sadee 6.3 saniyede tamamlayabiliyordu.
1968 yılında Lamborghini, otomobilin Miura S versiyonunu tanıttı. Motor gücü 350 HP’den 370 HP’ye yükseltilen otomobilde daha geniş tabanlı lastikler kullanıldı. 1071 yılındaysa serinin en güçlü versiyonu olan 385 HP gücündeki SV versiyonu tanıtıldı. İsme eklenen V harfi, İtalyanca hızı simgeleyen Velocity’den başka birşey değildi! Bu otomobilde süspansiyon artan güce göre düzenlenmiş ve iz açıklıkları tam 127 mm artırılarak 1412’den 1537 mm’ye ulaştırılmıştı.
1966’dan 1972’ye kadar süren Miura üretimi, Lamborghini’nin Ferrari’ye ciddi ciddi rakip olduğunu gösteriyordu. Sonraki yıllarda Lamborghini Ferrari’nin zirvedeki huzurunu kaçıracak modeller üretmeyi başardı. Otomobil tarihine ortadan motorlu ilk yol otomobili olarak geçen Miura, iki yıllık boşluktan sonra 1974’te yerini Countach modeline bıraktı.