BMW X1 25e XDrive Plug-in Hybrid

 BMW X1 25e XDrive Plug-in Hybrid
Reklam Advertisement

Elektriğin işi çok da ileri götürmeyip içten yanmalı motorlara omuz attığı, destek verdiği kombinasyonları daha çok seviyorum. İş buralara gelmeden, emisyon kirliliği hiç başlamadan çoktan var edilip kullanıma sunulması gereken teknolojiydi belki. Olmadı, her şeyin bir zamanı vardı demek ki. Ve bu kombinasyonların en verimlilerinden biriyleyim: BMW X1 25e XDrive Plug-in Hybrid. BMW’nin bildiğimiz sürüş zevki, beklendiği üzere yüksek performans ve buna karşılık düşük tüketim, şarjdı, menzildi, hani bir kahve içimiydi diye düşündürmeden, anksiyete bozukluklarına girmeden eziyetsiz kullanım. Hepsi bu üçüncü nesil X1’in elektrik destekli versiyonu olan güzel otomobilde buluşturulmuş. İkinci nesil X1, X2, Active Tourer ve MINI Countryman ile aynı UKL2 platformda yükselen X1 4500 mm uzunluğunda ve gövdenin aks mesafesi ise 2692 mm. 2022’den beri yollarda olan otomobil, selefinden 61 mm daha uzun. Güncel X3’ten ise 70 mm kısa. Premium crossover, rafine kullanım özellikleriyle sürücüler tarafından tutkuyla takip ediliyor. Otomobil Bavyera’nın Regensburg kentindeki tesislerde üretiliyor.

BMW’nin son tasarım trendleriyle şekillendirilmiş tanıdık gövde, yılların sevilen küçük premium X1’inden başkası değil. Hafifçe şişkin marşbiyelere sahip güzel gövdenin sadece aerodinami öncelikli cılız kapı kollarından hoşlanmıyorum. İlk olarak iX ile BMW ürün gamına giren bu kollar daha sonra sırasıyla i7, i5 ve 5 Serisi’yle de yerini korumuştu. Ama kapıların ardındaki donanım ve teknolojiler gerçekten çok etkileyici. Burun yapısında LED farlar ve aralarındaki büyük ızgara ile marka kimliğini öne çıkaran X1’in arka tasarımında da, L biçimindeki üç boyutlu stop lambaları etkileyici bir ışık izi bırakıyor. Yalnız, M sembolünün koltuklardaki havalı duruşuna şapka çıkartmamak imkansız. Özellikle gece araçtan inildiğinde içeride M harfleri bir süre daha ışıldamaya devam ediyor ki, kesinlikle çok etkileyici bir şov. Burundaki siyah BMW böbreği, M paketin bir parçası. Keza jantlar da öyle. Fonksiyonsuz tavan raylarındansa tamponlardaki sportif tasarım ve özellikle arka tampondaki difüzörlü yapı daha etkileyici.

Türkiye gibi vergileri, araçların motor hacmine göre düzenlenen ülkelerde artık büyük motor hacimleri tarihe kavuşmuşken M gibi AMG gibi performans sembolleri de ancak birer “sportif” donanımdan ibaret hale geldi. Şimdi bu otomobilde iki adet “yakıt deposu” kapağı var ve elinizde 245 HP güç olsa da M harfine şarj soketinin kapağında yer gösterilmiş! Elektriğin gücüne dikkat çeken bir seçim. Ha, diyebilirsiniz ki “zamanında M harfi kaç HP’lik araçlardaydı?” Evet, belki öyle ama zaman artık o zaman değil. Motorlar değişti, hacimler değişti, güç kaynakları değişti. Ve genel toplamda her şey gerçekten çok değişti. Bir performans sembolünün şarj soketine yerleştirilmesi, belki de emisyonsuz bir meydan okuma. Tamamen benzinli veya elektrikli versiyonu da bulunan araçta “elektrik alamayanlar” için bir de şarj edilebilir hibrid versiyon sunuluyor. Sadece elektrikle 86 km’ye kadar yol kat edebilen otomobille dur-kalk trafikte yakıt tüketimi ve emisyon salımı sıfır seviyesinde, çevreciyse çevreci, güçlüyse güçlü! Kalktıktan sonra da 1.5 litrelik benzinli motora gelen elektrik desteği, sürücüye 245 HP’nin keyfini tereddüt etmeden pürüzsüzce sürme olanağı tanıyor. Amma ve lakiiin, burada kullanıcı lehine 86 km’ye kadar yakıt harcamadan bir “kıyak” yapılıyor  gibi görünmekle beraber asıl kazanan, egzoz emisyon ortalamasını aşağı çekerek CAFE normlarına uyum sağlayan BMW oluyor. Tabi eğer sürekli dur kalk trafikte ilerliyor, mesela köprü geçiyorsanız, sürüşü dikkatli bir kullanımla benzinli motoru devreye almadan bedavaya getirme ihtimaliniz de var. Ha, hızlanmalarda ve sürüşlerdeki elektrik desteği, müşteri lehine elbette ki azımsanamaz bir bonus.

Kabine girdiğimizde BMW’nin son dönem trendlerini yansıtan kokpit tasarım unsurları dikkat çekiyor. BMW’nin X1’de ilk kez sunduğu kavisli ekranda direksiyonun arkasındaki 10.25-inçlik gösterge tablosu ve 10.7 inçlik infotainment ekranı, kalite hissini değilse de teknoloji hissini yükseltiyor. Bu ekranda sekizinci nesil BMW iDrive infotainment arayüzü yer alıyor. Birbirine entegre olsa da minik açılıyla kavis yaratan yüksek çözünürlüklü bu iki ekran, ön koltukların arasında vites seçici ve kumanda butonlarını toplayan konsol, 2 Serisi Active Tourer ve X1’den de tanıdığımız bir bölüm. Bu konsol sayesinde kokpit üzerinde fiziksel düğmeye gerek kalmamış.

Kokpit üzerindeki hava kanalları artık geleneksellikten çok uzakta. İrilikleri sayesinde etkili havalandırma sağlıyorlar. Otomobilin vites değişimleri paddle shift elcikleri aracılığıyla manuel olarak direksiyon üzerinden de yapılabiliyor. Entegre kafalıklı koltukların sportif yanal destekleri kadar açılabilir baldır destekleri de M paket kapsamında. Bu kadar sportiflik istemeyenlere X-Line donanım paketi de mevcut. Oradaki koltuklar normal formunda. Gövde alıştığımız X1 ölçülerinde olduğundan kabin içi ferahlığı/rahatlığı/kullanışlılığı tartışmaya kapalı. Sadece direksiyon üzerindeki minik dairesel kumandalar çok da pratik değil. Bunları Active Tourer’da da görmüş eleştirmiştik. Harman Kardon müzik sisteminden panoramik cam tavana, türlü çeşitli elektronik destek sistemlerinden ısıtmalı deri döşeme koltuklara, Adaptif LED farlara geniş kapsamlı zengin ekipman listesine sahip otomobilde koltuklar da ideal sürüş pozisyonunu bulmak için elektrikli olarak ayarlanıyor.

Yakıt tipi fark etmeksizin BMW’nin lezzetli sürüş özelliklerini yansıtan Plug-in Hybrid X1, sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi sayesinde 245 beygir gücünü kayıpsız olarak yola aktarıyor. Eskilerin deyimiyle “yolu kavrayan” SUV, virajlarda da yüksek tutunma kararlılığı gösteriyor. İki motorun kombine ürettiği 477 Nm’lik tork, çok güçlü çekiş sağlıyor.  BMW X1 25e XDrive Plug-in Hybrid’in ismi akıl karıştırıcı olabilir, bilmeyene karmaşık gerçekten. Buradaki 25, aslında elde edilen gücü sembolize ediyor. Yani motor hacmi değil. Kaputun altındaysa 1.5 litrelik benzinli motor yer alıyor. Turbo ile aşırı beslenen üç silindirli geleneksel içten yanmalı motor, elektrik desteğiyle 245 HP’ye ulaşan güç ve 477 Nm’lik torku  7 ileri vitesli Steptronic şanzımanla akıllı dört tekerlekten çekiş sistemine aktarıyor. Alçakgönüllü motorun görkemine bakar mısınız? Biraz kuzu postu giymiş kurt durumu var. Bu teknik donanımla otomobil sadece 6.8 saniyede 100 km/s hıza ulaşabiliyor.

X1’in 490 litrelik bagaj hacmi, Sensatec katlanabilir koltukların sırtlıkları yatırıldığında 1495 litreye kadar genişletilebiliyor. Koltuk sırtlıklarını 40/20/40 oranında üç parça bağımsız olarak katlamak mümkün. Bu değişkenlik farklı yükleri taşırken avantaj sağlıyor.

Sürüş Asistanı, Park Asistanı, BMW Live Cockpit Plus, Adaptif LED Farlar, Otomatik Uzun Far Fonksiyonu, Konfor Erişim Sistemi, Güneş Korumalı Arka Camlar, Kablosuz Şarj, Elektrikli Ön Koltuklar ve Hafıza Fonksiyonlu Sürücü Koltuğu, Isıtmalı Ön Koltuklar, Panoramik Cam Tavan, Otomatik Açılır Bagaj Kapağı ve Spor Ön Koltuklar donanımları standart olarak yer alıyor. Ama sportif koltuklar, sportif böbrek ızgarası, jantlar gibi özellikler M pakette yer alıyor. Audi Q3, Volvo XC40, Range Rover Evoque gibi rakiplerin arasında daha elit bir pozisyonu var bu küçük BMW’nin.

Yorum yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir