Bir konseptin 10 yıllık öyküsü
Eşsiz bir şeye ulaşmak herkes için değerlidir ama bir otomobil gazetecisi için bundan önemli bir his hayal edebilmek zor. Üzerinden 10 yıl geçmesine üzülmek de var ama gerçek bir dünya devinin üretim aşamasındaki teknolojilerini önce sizinle paylaşmasının gururu daha baskın sanırım. Volvo’nun ilk olarak 2001 yılı Detroit Otomobil Fuarı’nda tanıttığı Safety Concept Car’dan söz ediyorum. Aynı yılın sonlarına doğru, Kasım ayı olsa gerek, İspanya’nın Sevilla kentinde bir havaalanında dünya basınıyla buluşturulan bir otomobil, aslında tarihi bir gövde gösterisine de aracılık ediyor ve bir konsept otomobil kullanıma sunuluyordu! Bu öyle bir şey ki, Mercedes-Benz de benzer bir organizasyonu 2010 sonunda F800 Style için yaptığında sadece ‘geleceğinin’ içinde bulunma şansı veriyordu. (http://i-motoring.com/mercedes-benz-f800-style-2) Volvo ise on yıl önce ‘geleceğini kullanıma’ açmıştı. Ve ben de Volvo’nun onlarca gelecek teknolojisini sergilediği Safety Concept Car’ı kullanma şansı bulmuştum!
Volvo Car Corporation tarihinde başka hiçbir konsept otomobil şirketin teknolojik ilerlemesinde Volvo SCC (Safety Concept Car-Güvenlik Konsept Otomobili) kadar büyük bir öneme sahip olmamıştı. Geriye dönüp bakıldığında, 2001 yılında Detroit’teki lansmanından on yıl sonra, SCC’nin fantastik bir ‘kariyere’ sahip olduğunu görüyoruz…
2001 yılında Detroit Otomobil Fuarı’nda tanıtılan Volvo SCC konsept otomobilinde denenen teknik yeniliklerin çoğu seri olarak üretilen otomobillerde kullanılmaya başlandı. Tüm bu yenilikler Volvo C30 serisine de ilham kaynağı oldu.
– Otomobil, şirketin aktif güvenlik sistemlerine öncülük etmeye başladığı nokta oldu. Şu anda Volvo model otomobillerde bulunan ileri teknik çözümlerin 15 kadarı ilk olarak Volvo SCC ile ortaya çıkmıştı.
– SCC, tasarım açısından bakıldığında da yeni modellere ışık tuttu. Büyük başarı kazanan Volvo C30 modelinin çizgilerinde SCC’nin büyük payı var. Volvo SCC, Volvo Cars’ın tasarımcıları ve mühendisleri arasındaki yakın işbirliğinin kümülatif etkisinin ilk örneklerinden biri.
Volvo Car Corporation’ın Başkanı ve CEO’su Stefan Jacoby; “Konsept otomobiller çoğunlukla otomobil müşterilerine gelecekten kareler sunan tasarım veya teknoloji çalışmalarıdır. Ancak Volvo SCC’nun ekstra bir etkisi oldu çünkü hem çekici hem de yüksek teknolojiye sahip bir otomobildi. Otomobillerimizi nasıl müşterilerimizin istek, ihtiyaç ve eksiklerine göre tasarladığımızın ilk örneklerinden biriydi,” diyor.
Proje grubunun en önemli amaçlarından biri de dünya standartlarında güvenlik özellikleriyle sportif ve zarif görünüşün görece küçük ölçekli bir otomobilde bir araya getirilebileceğini göstermekti.
Volvo SCC’nin geliştirilmesinden sorumlu Östen Strandberg; “1990’lı yılların sonlarında konsept otomobil üzerine çalışmaya başladığımızda, Volvo halen öncelikle yolcularını olası bir çarpışmanın etkilerinden korumak üzere tasarlanmış aile otomobilleri üretmesiyle biliniyordu. SCC ise yolcuların güvenliğini artırma olarak özetlenebilecek yeni bir yaklaşımın ilk sinyallerini verdi. Bu yaklaşımda otomobilin en önemli güvenlik görevi öncelikle sürücüye tehlikeli durumlardan ve kazalardan kaçınmak için yardımcı olmaktı,” diyor ve ekliyor: “SCC’nin kullanılabilir olduğunun görülmesiyle, tüm bu akıllı, çarpışmayı önleyen teknolojik çözümlerin gerçekleştirilebilir olduğunu gösterdik. SCC’nin başarısının Volvo Car Corporation’ın otomobil sektöründe çığır açan aktif güvenlik sistemlerine yoğunlaşmasını tetiklediğini söyleyebiliriz…”
Detroit’te bir yıldız
Volvo SCC, 2001 Ocak ayında Detroit Otomobil Fuarı’nda, kalabalık bir seyirci kitlesine tanıtıldığında büyük bir ilgi gördü. Dünya basını, aynı yılın sonbaharında, konsept otomobili İspanya’nın güneyindeki Sevilla Uluslararası Havaalanı’ndaki trafiğe kapalı alanda test etme imkânını buldu.
Dönemin İsveç Başbakanı Göran Persson da otomobili test edenler kervanına katıldı. Sonrasında ise otomobil ABD çapında bir tura çıktı ve büyük övgü aldı.
SCC’ye sahip olduğu teknolojinin entegre edilmesinden sorumlu mühendislerden Mikael Edvardsson; “Otomobil tahmin ettiğimizden daha fazla ilgi görmüştü. Bence bunun en önemli nedeni, SCC’nin çekici ve aynı zamanda teknik olarak ileri bir otomobil olması ve karmaşık olmamasıydı. Bu kombinasyon, Volvo’nun yaklaşımını yansıtıyor ve bu da bizim halen sürdürdüğümüz başarımız,” diyor.
Konseptten üretime
2002 yılında, Volvo SCC ile vitrine çıkan teknik çalışmaları, seri üretime hazır güvenlik teknolojileri haline getirecek çalışmalar başladı. Volvo Car Corporation, bir yıl sonra Volvo C30’un 2006’da Paris’te dünya lansmanının yapılmasıyla sonuçlanacak projeyi başlattı.
Bugün, lansmanın başarıyla gerçekleştirilmesinden on yıl sonra, Volvo SCC ile tanıtımı yapılan 15 civarında çözüm, Volvo Car Corporation’ın ürün gamında mevcut. Otomobillerin sahip olduğu teknolojik yenilikler, dünyanın her yerinde sürücülerin hem küçük çaplı kazalardan hem de büyük çarpışmalardan kaçınmasına yardımcı oluyor.
Östen Strandberg; “SCC’nin seri üretilen otomobiller için ne ölçüde ilham kaynağı olduğuna küçük ama açıklayıcı bir örnek, SCC’nin renginin bile seri üretilen otomobillerde kullanılmasıdır. SCC otomobillerden birinin renginin, Alev Turuncu renkli Volvo C30’un rengiyle ciddi bir benzerlik içerdiğini kolaylıkla fark edebilirsiniz,” diyor.
Her kuralın bir istisnası vardır. SCC’nin en dikkat çekici özelliklerinden bir tanesi seri üretim otomobillere hiç aktarılmadı: Eyfel kulesine benzer ve sürücüye daha çok görüş imkânı sağlayan A-sütunları, başlangıçta C30 projesinin bir parçası olmasına rağmen, dayanaklı olmamaları, üretim süreçlerinin karmaşıklığı ve yüksek maliyet gibi engellerden dolayı yerini geleneksel A-sütunlarına bıraktı.
Günümüzün Volvo modellerinde SCC teknolojisi
Volvo SCC’den Volvo Car Corporation’ın günümüzdeki modellerinin bir kısmına veya tamamına aktarılan teknolojik çözümler:
– SCC’de yer alan önden çarpışma uyarısı; günümüzde Yaya Algılama Sistemi, Çarpışma Uyarı Sistemi ve Tam Otomatik Frenli Çarpışma Uyarı Sistemi gibi yeniliklerle bugün üçüncü nesille ulaşmış durumda. Bunlara ek olarak, düşük hızlarda devreye giren Şehir Güvenlik Sistemi çığır açan bir güvenlik sistemi oldu. Bu sistem standart olarak birçok Volvo otomobil modelinde mevcuttur.
– Bilgilerin ön cama yansıtılması: Günümüz Volvo’larında gösterge tablosu bilgilerinin ön cama yansıtılması, Çarpışma Uyarı Sistemi’nin bir parçasıdır.
– “Kör noktadaki” araçları görüntüleyerek sürücüyü uyaran teknoloji: Günümüzde bu sistem BLIS (Kör Nokta Uyarı Sistemi) olarak biliniyor.
– Şeritten ayrılma riski olduğunda sürücüyü uyaran sistem: Günümüzde Şeritten Ayrılma Uyarı Sistemi ve Sürücü Uyarı Sistemi olarak biliniyor.
– Öndeki araçla belirli bir mesafeyi korumayı sağlayan hız kontrolü: Günümüzde ACC (Adaptif Hız Kontrolü) olarak bilinen sistem, otomatik şanzımanlı modellerde aracı gerekirse tamamen durdurabilme özelliğine sahip.
– Otomobilin sert fren yapması durumunda yanıp sönen stop lambaları: Günümüzde Acil Durum Fren Uyarı Işığı olarak biliniyor.
– Güvenlik kameraları: Günümüzün entegre arka kamera ve ön ızgaraya monte edilen kamera, sürücüye 180 derece görüş alanı sağlıyor. Kamera, Yaya Algılama Sistemi ile Çarpışma Uyarı Sistemi’nin de önemli bir parçasını oluşturuyor.
– Otomobil döndüğü sırada yolun kıvrımlarına göre kendini ayarlayabilen farlar: Günümüzün Otomatik Uzun Far Sistemi.
– Geliştirilmiş HMI (İnsan Otomobil Arabirimi): Günümüzün Volvo Sensus’u.
– Yüksekliği ayarlanabilir arka koltuk. Günümüzün entegre iki kademeli yükseltici çocuk koltukları.
– Yaya koruma: Günümüzde bu sistem, otomobilin enerjiyi absorbe eden ön kısmı ve motor kaputu ile Yaya Algılama Sistemi’nde karşılığını bulmuştur.
– İleri geri ve yukarı aşağı hareket ettirilebilen direksiyon: Günümüzün Volvo otomobillerinde standart olarak mevcuttur.
– Pasif kilit açma ve motor çalıştırma sistemi: Günümüzün Keyless Go sistemi.
– Otomobilden cep telefonu aracılığıyla iletişim: Günümüz Volvo otomobillerinden, yeni geliştirilen ve 2011 baharında tanıtımı yapılan bir Mobil Uygulama vasıtasıyla iletişim kurulabiliyor.
Her zaman çağın ilerisinde
Mikael Edvardsson konsept otomobili şöyle özetliyor: “Volvo SCC’nin lansmanı yapıldığında, otomobil heyecan verici teknolojilere sahipti. Günümüzün otomobil müşterilerinin aktif güvenlik sistemlerine olan ilgisi göz önünde bulundurulduğunda, konsept otomobilin çağının çok ilerisinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu da Volvo’nun otomobil güvenliğinde lider olduğunu ve lider kalacağını gösteriyor…”