Reklam

Audi S3 TFSI quattro S tronic

 Audi S3 TFSI quattro S tronic

Volkswagen Group bünyesinde Jetta dahil kompakt sedanlar yavaş yavaş üretim bantlarıyla vedalaşırken grup markalarından ilginç bir otomobil geldi test sürüşümüz için. Aile otomobili gibi ama aslında çok da değil, hemen her markadan elektriğe bürünmüş yeni hamlelerin geldiği bir hibrid ya da elektrikli desek o da değil. Bu zannediyorum, VW Group’un prestijli markası Audi’nin geleneksel C sedanlara görkemli vedası: Audi S3. Alman üreticinin roketinin muhtemelen son gövdesi, son facelifti. Tıpkı Honda Civic Type R gibi sonuncu içten yanmalı motorlu versiyon. Bundan sonra elektrikli devam etme ihtimali yüksek.

Bazı markaların beklenmedik gövdelerde yaptıkları gösteriler anlamı taşıyor bu canavarlar. Kompakt bir sedanın kaputunun altında 310 HP’lik bir 2.0 litre hacimli turbo makine, altında da tabii onu yolda tutabilmek için sürekli dört tekerlekten çekiş sistemi… Kabin pek abartılı olmasa da bu dinamizme uyumlu olunca, artık içten yanmalı motorların finale yaklaştığı şu dönemde tam alıp saklamalık, koleksiyonluk bir otomobil Audi S3 TFSI quattro S tronic.

Bakmayın Civic Type R’a hep “şöyle güçlü, böyle uçuyor, şöyle kaçıyor” diyoruz da önden çekişli bir otomobil olarak aslında yetişemediği çok şey de yok değil. Her jenerasyonda gücü artırılan, aerodinamisi, frenleri, süspansiyonları geliştirilen ve görüntüsü giderek daha abartılı hal alan bir otomobil olsa da sanki pist rekorları için tasarlanmış gibi hissettiriyor Honda’nın haşarısı. Ama Audi S3, dört kapılı bir sedan. 19 inçlik büyük çaplı jantları ve arkasından sarkan dört egzoz çıkışı dışında -ki artık Doblo’lara bile takıyorlar!- tam bir sleeper görüntüsünde. Türkçeleştirirsek, kuzu postunda bir kurt. Bilenler dışında kimse de bu kompakt sedanın kalbinde 324 beygir gizlendiğini anlayamaz. Tabii motor çalıştırılana dek. 2.0 litrelik turbo beslemeli motorun homurtusuyla cebinden kimliğini gösteren otomobili ondan sonra yakalamak hiç de kolay değil. Çünkü o andan itibaren Audi’nin performans gösterisi başlıyor. Gaz emri verdikten sonra S3, kayıpsız, patinajsız ateşleniyor roket gibi. Bundan sonrası sürücünün gözünün ne kadar aldığı ve yolun ne kadar uygun olduğuyla ilgili. Yoldaki şeritlerin kesikliği gözden kaybolup gözümüzde düz şerit gibi görünmeye başladığında kafamızdaki soru “daha ne kadar böyle gidecek?” oluyor. Ama ne düşünürseniz düşünün Audi S3 hız isteğini kaybetmeden gidiyor gidiyor, gaz kesmeden gidiyor! Motor homurdanmaya başladığı anda, 2000 – 5450 Nm/dd arasında kesintisiz 400 Nm tork! Hayal edebiliyor musunuz? 1580 kg’lık gövdenin altındaki dört tekerlek, dünyayı altından kaçırabilir! 0-100 km/s hızlanma 5 saniyenin altında; 4.8 saniye! Hızlanırken iliklerinizin çekildiğini hissediyorsunuz. Hele virajlarda quattro dört tekerlekten çekiş sistemiyle gelen kertenkele tutunma efekti… Yoldan çıkarmak gerçekten daha zor.

Sport modda egzozdan gelen çiğ benzin patlatma sesleri ise muazzam! İnsan bu gövdenin Jetta’dan nerelere gelebildiğine inanamıyor.

Direkt benzin enjeksiyonlu 2.0 litrelik turbo beslemeli dört silindirli motor, Volkswagen Group markalarında Golf’ten Octavia’ya birçok modelin performans temsilcisine güç veriyor. Audi de aynı motoru RS3, S4 gibi modellerinde kullanıyor. Motorun ürettiği çılgın güç, quattro ile dört tekerleğe birden S-tronic otomatik şanzıman üzerinden aktarılıyor. Kalp istiyor ki manuel vites kolu olsun, ama S3 TFSI quattro S tronic’te de parmakla yönetilen yeni vites kumandası akımı hakim. Ama isteyene direksiyonun arkasında paddle shift kulakçılar mevcut.

 

Otomobilin ortalama yakıt tüketimi 8.0 litre civarında açıklanıyor ama tadına vararak hakkını vererek bu değeri yakalayabilen olursa parmak kaldırsın! Otomobilin performans ve tüketim verileri, 68 kg sürücü, 7 kg çanta ve dolu depo ile boş araç ağırlığı koşullarında geçerliymiş. Ama yakıt tüketimi dışında bu koşullar olmasa da farkı hissetmek kolay değil.

Evet otomobilin içinde standart A3 Sedan’a göre çok da fazla abartılı sportif öğeler olmadığını söyledim. Tabii gösterge tablosunda son rakamı kast etmiyorum. Dijitalleştirilmesi dışında kokpitin hatlarının modası geçmiş yapıda olduğu bile söylenebilir. Hatta direksiyonun solunda bir hız sabitleme sistemi kumandası var ki Polo’dan bile tanıdık. Ama dokunmatik ekranın menüleri güncel e-tron modelleri gibi. İri sembollere dokunması iyi oluyor, sakin ya da performanslı sürüşlerde ikonları isabet ettirmekte sorun yaşatmıyor. Ama kapı kolları daha kullanışlı yapılabilirmiş mesela.

Deri koltukların sportif yanal destekleri, bu tip otomobillerin olmazsa olmaz aksamlarından. Meraklısına daha çok gaz verecek baldır destekleri de var. Vücudu ne kadar destekliyor, sürücü ve yolcunun virajlarda “yiyeceği” G’ye bağlı. Bu tip sedanlarda arkada oturmak zaten çok da tercih nedeni olmuyor. Arka koltuklar belki de aile büyüklerine dört kapılı otomobilin aslında ne kadar konforlu olduğunu anlatmak için var! Aile konusu gelmişken bu otomobilde belki de en son düşünülecek konu olan sedan gövdenin bagaj avantajından da söz edelim.  Çok da büyük hayaller kurmamak gerek, hepi topu 325 litre. Ancak bekar bir çiftin Bodrum tatiline yetebilecek kapasite!

 

Süspansiyonun beklendiği üzere sert karakteri, düşük lastik yanaklarıyla da birleşince S3 içinde rahat etmesi imkansız bir otomobile dönüşüyor. Durumu idare edebilmek için tek seçenek Comfort sürüş moodunu seçmek. Ama o zaman da Jetta rahatlığı beklememekte yarar var.

Ha donanım konforu ayrı. Bir premium marka olarak Audi, fiyatı karşılığında maksimum konfor donanımı sunuyor S3 TFSI quattro S tronic’te. Ön yolcu koltuğu bile elektrik kumandalı, sunrooftan deri döşemeye, dijital gösterge tablosundan dokunmatik infotainment ekranına eksiği yok. Otomobilin gelişmiş aydınlatma teknolojisi kapsamında LED farlar ve arka lambalar, ileri teknoloji ve ışık imzasıyla göz dolduruyor. Yolları ışıldatıyor.

310 HP’lik S3 keyfini yaşayabilmek için 3.500.000 TL dışında bir de direksiyon ustalığına gereksinim var. Hızlı direksiyon tepkileri, ışınlatıcı gaz tepkileri, markanın 40 yılı aşkın geçmişe sahip dört tekerlekten çekiş sistemi quattro’nun hakkını verebilecek viraj bilgisi vs vs… Bu yönüyle usta olmayan sürücüler için güzel gövdesi riskler barındırıyor. Bu ustalığa sahip olduğunu düşünenler için yüksek olasılıkla bundan sonraki elektro mobilite çağında devamı gelmeyecek özel bir koleksiyon otomobili.