Bir otomobilsever olarak Ferdi Özbeğen
28 Ocak 2013’te aramızdan ayrılan Özbeğen’i herkes duygusal şarkılarıyla anımsıyor ve anımsayacak. Biz ise e-motoring olarak usta müzisyeni pek de bilinmeyen yönüyle anmak istedik.
Ferdi Özbeğen’in müzik ve Bodrum dışında en büyük tutkusu cabrio otomobillereydi. 1960’lı yılların sonundan itibaren otomobiller edinmeye başlayan Özbeğen, çok sayıda üstü açık otomobile sahip olmuştu. Müzisyen arkadaşlarından biri şunları söylüyor, “Müziğini koyup üstü açık otomobiliyle saatlerce tek başına dolaşmaya bayılırdı, Müzikten sonra en büyük merakıydı üstü açık otomobiller”. Jaguarlar, Mercedesler, Saablar kullandı yıllarca. Kendi kullandığı yetmemiş gibi, Ümit Besen başta olmak üzere birçok müzisyen arkadaşına, otomobilleri için hep kılavuzluk yapmış… Bir başka arkadaşı şöyle diyor, “Uzun yıllardır tanırım… birlikte de çalıştık. Otomobil merakı müthişti. İlk tanıdığım yıllarda (1975-76) Peugeot 403’ü vardı. Plak patlayınca mavi Mercedes 350 SL aldı. Ama o araba çok üzdü onu. Yurda hurda olarak giriş yapılmış bir araçtı, mali polis el koydu… O günlerde “oyuncağımı elimden aldılar” derdi. Uzun bir süre sonunda 1987’de gümrüğünü ödeyip geri aldı. Daha sonra bir sürü Jaguar’ı oldu, neredeyse her tipi ve modeli… Hatta bir ara Rolls-Royce kullandı..15 senedir takıntısı Saab.. Gözlerini yumduğu günlerde garajında iki Saab ve bir Mini Cooper olduğunu sanıyorum.”… Ve Özbeğen’in kendi sözleri, “Çok sevdim otomobilleri. Çok sayıda cabriom oldu. Şimdi geriye baktığımda eğer böyle çok araba değiştirmesem bu kadar zarar etmezdim. Ama her birini yaşamak çok güzeldi”.
Hayat akıp gidiyor. Üstelik hiçbir otomobilin yetişemeyeceği kadar da hızlı. Yine onun sözüyle noktalayalım, “Bir sağlık bir de para gidince insanın etrafında kimse kalmıyor”… Onun otomobil sevgisi boşa olmamış anlaşılan.
Yaşama vedasının yıldönümünde Ferdi Özbeğen’i cabrio otomobil tutkusuyla yadediyoruz.