BMW 220i Active Tourer
Özellikle Scenic’in popüler yıllarında altın çağını yaşayan MPV gövde formlu araçlar Renault temsilcisinin vedasıyla tarih mi oldu sorusuna BMW’nin yanıtıydı Active Tourer. İlk tanıtıldığı 2014 yılı bile aslında MPV’lerin jübile zamanlarına denk geliyordu ve Alman üretici geç kaldığı için eleştiriliyordu ama Active Tourer’ın gelişi aslında MPV’lerin reenkarnasyonu gibi olmuştu. Belki Scenic gibi halkla çok buluşamadı ama kullanıcılar ikinci MPV dönemini BMW kalitesinde yaşama şansı buldular. Değişkenliği, geniş iç hacmi ve tabii BMW seviyesi sürüş dinamikleriyle Scenic ya da Picasso’dan birkaç adım ilerdeydi Active Tourer ve 7 koltuklu ağabeyi Grand Tourer. BMW tarihinin ilk önden çekişli modeli olan 2 Serisi Active Tourer’ın ikinci jenerasyonunun tanıtıldığı 2021 sonbaharına geldiğimizde geride kalan 7 yılda kullanıcılarını çok memnun etmişlerdi. İkinci gelişte Grand Tourer yoktu ama 5 kişilik Active Tourer güncel teknolojilerle yeni ve daha yüksek hedefleri gözüne kestirmişti. SUV’ler en parlak zamanlarını yaşarken BMW’nin onlara yarattığı güçlü bir alternatif olarak müşterilerle yeniden buluştu. Yaşadığımız pandeminin de etkisiyle Active Tourer’ın ülkemize ithali ilk olarak 2022’de gerçekleşti.
BMW’nin yeni dönem tasarım anlayışının en göze çarpan unsuru olarak burnunda büyük böbrekleriyle dikkat çeken otomobilin tampon ve far yapısı ve yalın hatları, yeni stilini yansıtıyor. Arkadaki büyük tavan spoyleri, aydınlatma grubunun yapısı ve tabii tampondaki kaplamalar, sportif karakteri netleştiriyor. İkinci nesil Active Tourer, BMW’nin X1, 1 Serisi ve 2 Serisi Gran Coupé modellerini de taşıyan UKL2 platformu üzerinde yapılandırılmış. Bu ortak platform, otomobile BMW’nin dinamik sürüş özelliklerini de getiren bir yapı. Tavan rayları, SUV’lerden geri kalmadığını gösterirken krom kaplı cam çerçeveleri ve metal tamponlardaki kaplamalar premium algıyı yükseltiyor. Tabii bunlar test otomobilimiz sahip olduğu M Paket donanım seviyesine ait unsurlar. İkinci Active Tourer, tampon yapısının etkisiyle ilkine göre 4342 mm’den 4386 mm’ye uzamış. Gövdenin aks mesafesi, yine UKL2 platform üzerinde yapılandırılan selefiyle aynı; 2670 mm. İlkinin 1555 mm’lik yüksekliğine karşın yeni Active Tourer 20 mm farkla yerden 1576 mm yukarıya uzanıyor. Alman üreticinin son dönemde iX’ten i4’e birçok modelinde rastladığımız entegre kapı kolları modelin yalın tasarım felsefesini yansıtıyor ama kullanımı o kadar da kullanışlı değil, kol parmaklardan kolay kaçıyor. Ön ve arka aydınlatmalarda kullanılan LED farlar, görüşü iyileştiriyor.
Otomobilin iç mekanında yeni dönem tabii ki dijitalleşmeyle gelmiş. Direksiyonun arkasında dijital kavisli ekrana yer verilen otomobilde fiziksel düğmeler olabildiğince azaltılmış. Son dönemde bütün markaların eğilimi bu yönce ama tümünün başarabildiğini söylemek zor. BMW’de ise durum fena değil, büyük çoğunluğu ekran üzerinden dokunmatik olarak yönetiliyor. Klima ve koltuk ısıtma fonksiyonları tek ekranda toplanmış, pratik olarak kullanılabiliyor. Ama mesela ani buğulanmalar için sürücü ekran menüleriyle uğraştırılmıyor, tek bir maksimum üfleme düğmesiyle mesele çözülmüş. Vites konsolunda bardaklıkların önünde mini tablet ya da telefon sabitlemek için mandallı şarj alanı var. Ayrıca kol dayanağının altında da büyükçe bir boşluk var.
Gece sürüşlerinde otomobilin içi ışıl ışıl, keyifli bir ortam. Bazı modellerde olduğu gibi lunaparka dönüşmüyor, dozunda, olması gerektiği kadar! Aranan tüm kumandalar büyük bir ekranın kolay kullanılan menüsüne serpiştirilmiş. Seçilen tonlar gözü yormuyor. Otomobilde bağlanabilirlik özellikleri dikkat çekiyor. Öndeki iki girişin yanı sıra arka koltuk yolcuları için de iki ayrı USB girişi var.
İlk Active Tourer’a göre vites kolu parmakla yönetilebilen bir kimliğe geçilirken şanzıman da 6 ileri vitesli -Toyota işi- Aisin Steptronic’ten direksiyon üzerinden de yönetilebilen 7 ileri vitesli çift kavramalı Magna DCT otomatik şanzımana dönüştürülmüş. Kabinde oturma pozisyonları yükselmiş ve böylece SUV’lere öykünmüş bir his yaratılmış. Birçok BMW modelinde olduğu gibi 220i Active Tourer’ın da sürüş lezzeti tartışılacak bir konu değil.
Evet kabin daha geniş hissettiriyor ve kullanılan malzeme seçimleri de daha kaliteli. Standart sunulan BMW Kavisli Ekran, Head-Up Display, Adaptif LED Farlar ve Sürüş Asistanı donanımları ile sürüş konforunu artırırken; opsiyonel ekipmanlardan 360 derece görüşe olanak sağlayan Park Asistanı Plus donanımı ile şehir içi kullanım konforunu da artırıyor. Bu ekipmanlar Active Tourer’a -BMW olması dışında- Scenic’in açtığı yolda fark yaratan unsurlar. Direksiyon üzerindeki sık kullanılan iki kumanda daha pratik olabilirmiş ama marka tasarımcıları son dönemde bu tipte düğmeleri benimsediler, çok da pratik değil.
Açılabilir panoramik cam tavanın da katkısıyla otomobilin ferah kabininde koltuklar da marifetli, ihtiyaca göre düzenlenebiliyor. Deri kaplı koltuklar, önde yanal ve baldır destekleri, arkadaysa diz mesafesiyle dikkat çekiyor. BMW 2 Serisi Active Tourer’ın bagajı, 13 santimetreye kadar öne kayabilen arka koltukları ve 40:20:40 oranında katlanabilen arka koltuk sırtlıkları sayesinde kullanıcılar için çok amaçlı bir yük bölmesi haline getirilebiliyor. Bu doğrultuda bagaj hacmi koltuk sırtlıkları yatırılarak 470 litreden 1405 litreye kadar ulaşabiliyor. Koltuk sırtlıkları katlandığında düze yakın bir zemin çıkıyor.
Üç silindirli 170 HP’lik çift salyangozlu turbo motor, canlı ve beklentileri fazlasıyla karşılayabiliyor. Otomobilde geleneksel içten yanmalı üç silindirli makina, “az elektrikli” 48 Voltluk elektrik motorun gücüyle destekleniyor. Turbo beslemeli benzinli 1.5 litrelik yeni nesil üç silindirli motor, hem ekonomik, hem emisyon infazlarında (!) markanın elini güçlendirecek kadar çevreci, hem de sürücüyü memnun edecek kadar performanslı. Frenaj sırasında otomobilin kinetik enerjisi elektriğe dönüştürülüyor ve bataryada depolanıyor. Bu güç, gerektiğinde elektrikli sistemlerde kullanılırken kalkış ve ara hızlanmalarda benzinli motora 19 HP ve 55 Nm’lik takviye sağlıyor. Bu sayede genel toplamda daha düşük emisyon ve yakıt tüketimi elde edilebiliyor. Makul sürüş koşullarında otomobilin 100 km yakıt tüketim ortalaması 7.0 litreye ulaşmıyor.
Aracın sürüş dinamikleri tabii ki BMW ruhunu yansıtıyor. İlk olarak MINI Cooper Countryman için geliştirilen platform üzerinde yükselen otomobil, dinamik sürüş beklentilerini karşılamakta zorlanmıyor. Yığılmaları yok, kararlı yol tutuş karakteri gösteriyor. Ancak kullandığımız modelde önden çekişli otomobilin tork fazlası nedeniyle çok kolay patinaj eğilimi gösterdiğini fark ettim. Elektrik mi fazla geliyor acaba? Bu dinamik sürüş talebinden değil ama gaz tepkilerini iyi ayarlamaya alışmak gerekiyor. Ayarı biraz kaçınca TCS devreye girse de patinaj eğilimi gözleniyor.
BMW 220i Active Tourer’ın Aktif Koruma sistemi, sürücü ve yolcuları elektronik koruma kalkanıyla güvencesine almış durumda. Sistem kapsamında şeride aktif dönüş sağlayan Şerit Terk Uyarısı, Hız Limit Bilgisi, manuel Hız Limiti Asistanı ve ön çarpışma uyarısı yer alıyor. Aracın geri görüş kamerası ve otomatik fren fonksiyonu ile park asistanı, park etmeyi ve manevraları çok daha kolay hale getiriyor. Aslında bunlar sürücünün mutlaka dikkat etmesi gereken sürüş öncelikleri ama artık günümüzde bu tip donanımların eksikliği yoğun eleştiriler toplayabiliyor.