Efsane G Serisi’nin en yenisi Türkiye’de
Mercedes-Benz’in zamana meydan okuyan ikonik modeli G-Serisi, aralıksız üretimindeki 39 yılın ardından yaşadığı en büyük değişim sonrasında Türkiye’de satışa sunulmaya başlandı. Yeni Mercedes-Benz G-Serisi, ilk aşamada iki farklı benzinli motor seçeneği ile satışa sunulurken, 2019’da G 350 d motor seçeneği ile de satışa sunulmaya başlanacak. Yeni G-Serisi, LED teknolojisine sahip ön farlar, gelişmiş sürüş yardım sistemleri, yeni renk seçeneklerine sahip deri döşemeler ile kaliteli iç mekân ve yeni yürüyen aksam olmak üzere oldukça kapsamlı bir donanım sunuyor.
Uygulanan yenilikler kapsamında G-Serisi yaklaşık 170 kg kadar da hafifledi. Bunun için yüksek dayanımlı çelik ve alüminyum alaşım karışımı malzemeler kullanılırken ayrıca Avusturya’da bulunan Magna Steyr tesislerinde yeni üretim teknikleri de devreye alındı. Karoser farklı çelik türlerinden oluşurken çamurluklar, motor kaputu ve kapılarda ise alüminyum kullanılıyor.
G-Serisi’ne modern yorum
Mercedes-Benz’in lüks aracı G-Serisi oldukça uzun zamandır bir tasarım ikonu olarak kabul ediliyor. 1979 yılından bu yana dış tasarım anlamında neredeyse hiçbir değişikliğe uğramayan G-Serisi, yenilenen versiyonunda da ikonik tasarım unsurlarını kaybetmeden özgün ve karakteristik görünümüne devam ediyor. Karakteristik kapı kolu ve kapıların kapanma sesi, sağlam ve dayanıklı dış koruma kaplamaları, bagaj kapağına dışardan sabitlenen stepne ve göze çarpan ön sinyal lambaları gibi bütün karakteristik unsurlar yeni G-Serisi’nde de kullanılmaya devam ediliyor.
Yıllar boyunca teknik açıdan gelişimi sürekli olarak devam eden G-Serisi, en güncel haliyle teknik açıdan olduğu kadar görünüm açısından da tamamen yeni bir dönemin başlangıcını gözler önüne seriyor. 53 mm daha uzun ve 121 mm daha geniş gövdesiyle yeni G-Serisi yollarda olduğu gibi arazide de daha heybetli bir görünüm sergiliyor. Çamurluk çıkıntıları ve tamponlar gövdeye daha fazla entegre edilirken bu sayede gövdeyle daha uyumlu bir görünüm oluşuyor.
Modernize edilen iç mekân
Zaman içerisinde bir klasik haline gelen ikonik dış tasarım genel hatlarıyla korunurken G-Serisi büyük oranda yeni ve modern bir kokpit tasarımına kavuşuyor. Daha önce de olduğu gibi G-Serisi, birbirine tamamen zıt olan arazi aracı ve üst sınıf lüks segment niteliklerini çok başarılı bir şekilde harmanlıyor.
G-Serisi’nin iç mekânında dış tasarımdaki detayların birçoğunun iç mekânda da kullanıldığı hemen fark ediliyor. Örneğin farların yuvarlak formu kokpitin dış kenarlarındaki havalandırma ızgaralarına yansıyor. İkonik sinyal lambalarının şekli hoparlörlerde de görülüyor. Ön yolcu tarafında tutamak veya üç adet kilitli diferansiyele ait kumanda grubu G-Serisi için karakteristik olup kullanılmaya devam ediliyor ancak özünü kaybettirmeden titizlikle iyileştiriliyor.
Son derece okunaklı ve tamamen yeni bir tasarım olan gösterge paneli iki adet tüp şeklinde geleneksel göstergeyi bünyesinde barındırıyor. Tıpkı yeni E-Serisi ve S-Serisi modellerinde olduğu gibi isteğe bağlı olarak sürücünün doğrudan görüş alanında olmak üzere sanal göstergelere sahip bir adet büyük ekran ve orta konsolun üst bölümünde konumlanan merkezi bir medya ekranı da sunuluyor. Her biri 12,3 inç büyüklüğünde olan bu iki ekran tek bir cam altında birleşerek geniş dijital ekranlı kokpiti meydana getiriyorlar. Sürücü “klasik”, “sportif” ve “gelişmiş” olmak üzere üç farklı görünüm stillerinden birini tercih edebilirken aynı zamanda kendisi için önemli olan bilgileri ön plana çıkartarak gösterge panelini kişiselleştirebiliyor.
Her bir yolcuya daha fazla yaşama alanı
Yeni G-Serisi’nin artan boyutlarından sadece sürücü ve ön yolcu değil arka koltuk sırasındaki yolcular da yararlanıyor. G-Serisi’nde sunulan standart koltuklar bile birçok konfor fonksiyonuyla donatılırken ergonomik formları ile güçlü bel ve baldır destekleriyle rahatlık ve konfor sunuyor. Ayrıca sürücü koltuğu hafıza fonksiyonu, ısıtmalı ön koltukların yanı sıra ısıtmalı arka koltukların da sunulması ve konforlu ön koltuk gibi isteğe bağlı özellikler de sunuluyor.
Üstün arazi yetenekleriyle efsane kendini de aşıyor
Yeni G-Serisi, sahip olduğu donanımlar ve 270 mm ön aks yerden yüksekliği ile en zorlu arazi koşullarında bile üstün bir performans ve sürüş keyfi sunuyor. Yenilenen G-Serisi;
• Zemine bağlı olarak yüzde 100’e varan tırmanma yeteneği
• Akslar arası yerden yükseklik 24,1 cm (6 milimetre artırıldı)
• 10 cm mertebesinde artışla 70 cm su ve çamur geçiş derinliği
• 35° yanal eğimde sürüş kabiliyeti (+7°)
• 30° yaklaşma, 31° uzaklaşma açısı, (+1°)
• 26° tepe aşma açısı, (+1°) sunuyor.
Yeni “G-Mode” olmayan yolları açıyor
Yeni “G-Mode” üstün arazi sürüş özellikleri sunma noktasında önemli bir rol üstleniyor. DYNAMIC SELECT üzerinden seçilmiş olan sürüş karakterinden bağımsız olarak üç diferansiyel kilidinden birinin devreye girmesi veya arazi takviyesi LOW RANGE’in devreye alınmasıyla birlikte yeni G-Serisi “G-Mode”a geçiş yapıyor. Söz konusu off-road modu süspansiyonun sertliği ayarlanabilir amortisörlerini, direksiyonu ve gaz pedalının tepkime hassasiyetini ayarlıyor, gereksiz vites değişimini önlüyor ve böylece en zorlu arazi koşulunda bile kontrollü ve yüksek performanslı bir sürüş sunuyor. Sistemin aktif olmasıyla gösterge panelinde bir “G” ikonu belirliyor. “G” her türlü zemini büyük bir özgüvenle aşıyor, sürücü en dik sürüş pozisyonlarında dahi santimetre hassasiyetle manevra yapabiliyor ve geri bildirimi yüksek direksiyon sistemi sayesinde lastiklerin zemine tutunma koşulunu algılayabiliyor.