Yeni 208

Eğitim şart

 Eğitim şart

Yazı dizimize Jetta’nın yerine geçecek bir otomobil yapıyoruz diyerek başlamıştık. Bugün fabrikadayız, ön seri araçlar üretilmeye başlanacak. Heyecan son noktada, herkes yeni gözbebeğimiz olacak, üstünde aylardır çalışılan ve çokça konuşulan otomobili görebilmek için can atıyor. Filmi biraz geri saralım ve bugüne gelene kadar üretim tesisi nasıl hazırlandı bir bakalım.

Üretim tesisinin en önemli unsurundan, yani insanlardan başlayalım. Bugün itibarıyla güncel Jetta sorunsuzca üreti-liyor. Ancak yeni gelecek otomobilde birçok değişiklik var. Montaj şekilleri, kullanılan aletler, en önemlisi aracın kendisi değişti. Örneğin düne kadar yerine vidayla takılan bir parça yeni arabada klips ile oturtulacak. Yeni arabada yeni parçalar var. Peki, bunları montaj çalışanı arkadaşlarımıza nasıl öğreteceğiz. Aslında üretim mühendisliği çalışanları her parça için, nasıl takılır, kaç saniyede takılır, bilgilerini içeren belgeler talimatlar hazırladılar ve her üretim birimine gönderdiler. Üretimi derslere benzetecek olursa tarih dersine benzemez. Yani oturduğun yerde oku çalış öğren şeklinde olmaz. Üretim daha çok matematik dersine benzer, bol bol problem çözerek çalışmak gerekir ki eliniz alışsın. Bu sebeple üretimin her aşamasındaki çalışanlara bolca antrenman yaptırmak gerekir. Peki, nerede yapacağız bu antrenmanları?

Daha önce konuşmuştuk, ilk prototip araçların yapılması sırasında sınırlı sayıda montaj çalışanı tek tek parçaları takarlar, onlar takarken de üretim mühendisliği çalışanları belgeleri düzenler demiştik. İşte o ilk araçları yapımında çalışan kişiler artık usta eğitmen derecesine gelmişlerdir. O ilk prototip araçlardan bazıları üretim tesisinde sökü-lür parçalar tek tek ayrılır ve her vardiyada o parçaları takacak kişilere uzun uzun takma-sökme eğitimi verilir. Mesela kapı iç döşemesinin montajını örnek alalım. Her vardiyada A kişisi o parçayı takmak için eğitim almalıdır. A işe gelmediği zaman hasta olduğu zaman, o parçayı takacak bir de B kişisi olmalıdır. Üretim bandının o bölgesinde anlık sıkışıklıklarda her çalışanın işini yapabilen bir de C kişisi vardır. Buraya kadar sadece 1 vardiyadan bahsettik. Fabrika 3 vardiya çalışıyor, sonuç olarak sadece bir montaj operasyonu için en az 9 kişiye eğitim verilmelidir.

Sadece kapı döşemesi takılmaya eli alışana kadar en az 30 dakika eğitim verilmelidir. 9 kişiye aynı eğitim verilse toplamda 4,5 saatlik bir eğitim programı elimizde olur. Aracın üstündeki parçaları ve çalışan sayısını düşündüğümüz zaman ne kadar büyük bir organizasyonundan bahsettiğimizi anlayabiliriz.

Hemen her üretim üssünde adına ister eğitim enstitüsü, ister Akademi, ister hizmet içi eğitim deyin, bir kuruluş vardır ve çalışanlarını eğitmek için dersler, seminerler hazırlar, düzenler ve eğitim verirler.

Şirket içi eğitim kurumları sadece parçalar nasıl montaj yapılır, eğitimleri vermezler. Bu kurumlarda kalite yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği, çevre ile ilgili eğitimler verilir. Yine bu kurumlarda otomobil hakkında da eğitimler verilir. Okuldan yeni mezun olup işe giren bir mühendis, katalitik konvertörün nasıl çalıştığını veya ESP sistemin hangi durumlarda nasıl davrandığı hakkında bilgi sahibidir ancak detaylı olarak tanıyamaz. Bu eğitim kurumlarında beyaz yakalı çalışanlara otomobilin sistemleri hakkında da eğitimler verilir. Aracın üstüne, her yeni sistem ilave edildiğinde tanıtım seansları organize edilir ve gerekli kişilere gerekli eğitimler verilir. Ayrıca, şirketler, iş kanununun 77. maddesine göre, gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar.

Gerek duyulması durunda, ana sanayi olarak, otomobil firmaları yan sanayi firmalarına tedarikçilerine de özellikle kalite konusunda eğitim hazırlar ve verirler.

Kimler çalışır bu şirket içi eğitim kurumlarında? Genellikle üniversitelerin mühendislik bölümlerinde mezun ve lisan bilen arkadaşlar eğitimci olarak çalışırlar. Zaman zaman şirket içinde konusunda uzman olan kişiler, eğitim kurumunda dersler verebilirler, zaman zaman da kendi işini bırakarak şirket içi mobilite yaparak tam zamanlı eğitmen olurlar. Lisan bilmek gereklidir. Çünkü eğitimciler de zaman zaman yurtdışına gidip ders verecekleri konuda eğitim alırlar.

    

Bu satırların yazarı da şirket içi eğitimlerden çok şey öğrenmiştir ve ders aldığı her eğitimciye şükranlarını sunmaktadır.