Elektrik hızıyla başladı ve bitti

 Elektrik hızıyla başladı ve bitti

Fiat’ın Renault’ya yaptığı birleşme teklifi, elektrik çağında maliyetleri düşürmek ve yatırımları artırmak için büyük önem taşıyordu. Ne var ki elektrik devrimi başlamadan sona erdi. Haziran’ın en önemli olayı hiç şüphesiz Fiat’ın Renault’ya yaptığı birleşme teklifiydi. Fiat Chrysler Grubu (FCA) 27 Mayıs’ta Fransız Renault’ya resmi olarak ortaklık teklif etti. 2 tarafın yüzde 50’şer paya sahip olacağı bu ortaklık gerçekleştiği takdirde yaklaşık 40 milyar dolara yaklaşan piyasa değerine sahip dünyanın en büyük üçüncü otomotiv şirketi doğacaktı. Kısa vadede 5 milyar Euro’luk tasarruf yaratacak ve yılda 8.7 milyon araç üretim kapasitesine sahip olacak bu ortaklıkla oluşan şirket son yıllarda parlayan SUV segmentinin ise dünyada lideri olacaktı. Kuşkusuz bu ortaklığın temel getirisi ise elektrikli ve teknolojik yeni çağa hızlı adapte olunmasını sağlayacaktı. Buna göre Renault’nun yüzde 15’ine sahip olan Fransız devleti, diğer hissedar Nissan’ın da birleşmeye destek vermesinde ısrar ediyordu. Nissan ise oylamada çekimser kalmayı öngörüyordu. Ne var ki küresel otomotiv endüstrisinin önündeki ‘elektrikli araç’ çağının yarattığı zorluklara karşı bir dönüşüm gerçekleştirme projesi olarak görülen ‘Fiat-Renault’ evliliği başlamadan bitti. Sorun Renault’da yüzde 15 hisseye sahip Fransız hükümetinin süreci yönetmeye çalışmasından kaynaklandı. Fiat Chrysler, Fransa’daki siyasi iklimin uygun olmamasını gerekçe göstererek Fransız otomobil üreticisi Renault ile birleşmek için yaptığı tekliften vazgeçti. Türkiye’de imalat tesisi olan iki şirketin birleşmesi 35 milyar dolar değere sahip dünyanın üçüncü büyük otomotiv üreticisini oluşturacaktı.

Her şey Haziranın ilk haftası yaşandı bitti

Fiat’ın kurucusu Agnelli Ailesi’nin üyesi olan FCA Grubu’nun Başkanı John Elkann ve Renault Grubu’nun çiçeği burnunda yeni CEO’su Jean-Dominique Senard, bu ortaklığın gerçekleşmesi konusunda büyük çaba gösteren kişilerin başında yer aldı. Herkes bu ortaklığa kesin gözüyle bakarken, Paris’te dört saati aşan Renault yönetim kurulu toplantısının ardından perşembe günü FCA Grubu’ndan, “Bu tür bir birlikteliğin başarılı şekilde gerçekleşmesi için gereken siyasi koşulların Fransa’da şu anda mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu yüzden teklifi geri çektik” açıklaması geldi.

Yönetimin çoğunluğu ortaklığa destek verirken, Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, son dakikada nihai karar için 5 gün ek süre daha isteyince ipler koptu. Le Maire bu süre içinde Japonya’da gerçekleşecek G20 zirvesine katılıp Japon mevkidaşıyla görüşüp o cephenin fikrini almak istiyordu.

Yollar ayrıldı

Aslında müzakerelerin sonlanmasında tek konu Fransız Bakanın işi uzatması değil, Renault’da yüzde 15 hissesi bulunan hükümetin en başından beri olası ortaklığa karşı bir sürü imtiyaza sahip olma konusunda ısrar etmesiydi. Fransa’daki fabrikalardan işçi çıkarmama garantisi, yeni kurulacak şirketin yönetim kurulunda bir sandalye ve olası atamalara karşı veto yetkisi istemesi bunlardan sadece bir kaçıydı.

Fransız hükümeti bugün yüzde 15’le Renault’nun en büyük hissedarı ve şirketin yönetim kurulunda bir koltuğa sahip. Görüşmeler ilerledikçe bu ortaklıkta Fransız hükümetinin süreci yönetmeye çalıştığı iddia ediliyor. Yetkililer bu şartlar altında dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden birini yönetmeye çalışmanın kabul edilemez olduğunu belirtiyorlar.

Aslında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2017’den bu yana vergi ve iş kurallarında bir dizi değişiklik yapmış ve büyük ölçüde şirketlere daha az devlet odaklı bir yaklaşım benimseme sözü vermişti. Ancak, tüm dünyada ses getiren ve 8 ay süren ‘Sarı Yelekler’ protestolarının etkisiyle karşı karşıya kalan hükümet daha fazla korumacılığa yöneldi. Daha Fiat- Chrysler’in ortaklık teklifi öncesinde hükümet binlerce işten çıkarılma tehdidinde bulunan çeşitli sanayi bölgelerinin kapatılmasını durdurmaya çalıştı.

Bugün Fiat-Chrysler (FCA) dünyada en büyük yedinci araç üretcisi, Renault ise sekizinci. Şimdi otomotiv endüstrisinde değişimin yaşandığı ve bu değişim için büyük yatırımların gerektiği düşünülürse, 2 şirketin oldukça savunmasız kaldığını söyleyebiliriz. Fiat-Chrysler yeni işbirlikleri için kapılarını açık tutarken, Renault’un işi hükümet tavrı nedeniyle çok daha zor gözüküyor.

Fiat Chrysler tarafından Perşembe sabahı yapılan açıklamada, “Bu tür bir birlikteliğin başarılı şekilde gerçekleşmesi için gereken siyasi koşulların Fransa’da şu anda mevcut olmadığı anlaşılmıştır” denildi.

Renault tarafından yapılan açıklamada ise yönetim kurulunun, “Fransız devleti temsilcilerinin oylamayı daha sonra yapılacak bir toplantıya erteleme talebi nedeniyle karar alamadığı” ifade edildi.

Otomotiv sektöründe yüksek yatırımlar gerektiren yapısal değişiklikler karşısında Fiat ve Renault’nun bundan sonra ne yapacağı bilinmiyor. İki şirketin de sıkılaşan emisyon düzenlemeleri ile elektrikli ve otonom araç geliştirmenin yüksek maliyetiyle önümüzdeki yıllarda baş etmesi gerekecek.