Hyundai i20 1.0 T-GDI 48V MHSG DCT

 Hyundai i20 1.0 T-GDI 48V MHSG DCT

Hyundai bir süredir yeni bir tasarım aşamasına geçme arayışında. Yeni Elantra ile başlayıp i10 ve Tucson ile devam eden keskin hatlardan oluşan modern form bu kez i20’de karşımızda. Getz’in kariyerini tamamlamasıyla beraber ilk piyasaya çıktığı 2008’den bu yana iki jenerasyonda 1 milyon adedi bulan görkemli bir geçmişe elde eden i20, şimdi en olgun çizgileriyle yeni ve daha büyük hedeflere açılıyor. 2008’den beri ülkemizde de üretilen Hyundai i20, 2014’ten bu yana markanın Dünya Ralli Şampiyonası’nda da göğsünü kabartıyor.

Keskin bakışlar, devasa petek desenli ızgara, üçgenler içine gömülü sis farları, hayli dinamik bir görüntü içerisinde i20. Profilde keskin sac kıvrımları ve gösterişli jantlarla agresif bir görüntü hakim. Daha alt paketlerde bu görünüm ne kadar yumuşayacak merak içerisindeyim. Otomobilin arka tasarımı çok fazla eleştirildi, özellikle Z formlu yanan stop lambası dillere dolandı. Tamam belki, Cadillacların kanatları gibi fiyakalı değil ama özgün bir formda, sanki biraz laf olsun diye eleştiriliyor gibi… Arka camın kenarlarındaki difüzörlü plastikler, bana MINI Cooper S’ten tanıdık geldi. Onda olduğu gibi i20’de de aynı soru kafamda; “gerçekten bir etkisi var mı, görüntüden mi ibaret acaba?”.

İç mekanda ilk dikkatimi çeken, sınıfını aşan tasarıma sahip otomatik vites kolu oluyor. Sanki Audi modelinden alınmış da takılmış gibi geliyor gözüme! Genel malzeme kalitesinin fark edilir şekilde yükseldiği kabinde göze hoş gelen bir tasarım var. Renkleri seçilebilen gösterge tablosu ile kokpitle bütünleşmiş dokunmatik ekran, modern zamanlara uyum gösteriyor. Bu ekranın kenarlarında düğmeler olmasa daha iyi görünebilirmiş. Ekran menüleri hızlı ve kolay anlaşılır. Çift renkli kokpit ve kapı içleri, kalite hissini yükseltiyor. Tabii test otomobilimiz üst donanım, daha alt seviyelerde durum nasıl, bilmiyorum. Yine kokpit ve kapı içlerini gelen yivler, farklı bir tasarım unsuru. Seveni de olacaktır sevmeyeni de.

i20’nin 352 litrelik bagajı, sınıfı içinde yeterli bir hacim sunuyor. 1165 litreye kadar genişletilebilen bagajın altında otomobilin en kritik parçalarından biri yer alıyor.

Otomotiv üreticilerinin baş belası egzoz emisyonu, mühendislerin türlü çeşitli taklalar atmalarına neden oluyor. Bu yolda bu aralar otomotivde en moda terim, hiç şüphesiz mild hybrid denilen hafif elektrik desteği. Çoğu marka bu yönde geliştirmeler içersinde. Mesela Ford’da BISG olarak kısaltılan mild hibrid destekleyici sistem, Hyundai’de MHSG olarak isimlendiriliyor, yani Mild Hybrid System Generator. i20’nin 48V Hafif Hibrit Marş Jeneratörü, ivmelenme sırasında, pilin şarj durumuna ve hızlanma derecesine bağlı olarak ilave tork desteğiyle içten yanmalı motora elektrik desteği sağlıyor. Böylece, motor %10’a kadar yakıt tasarrufu sağlarken karbondioksit emisyon salınımı da ölçüde iyileştiriyor. Türkçeleştirilmiş haliyle “hafif hibrit” sistem, 1.0 litrelik motoru, duraklamalardan sonra daha hızlı ve kesintisiz olarak destekleyerek yakıt tüketimine minicik de olsa olumlu katkıda bulunuyor. Geleneksel alternatörün yerini alan Hafif Hibrit Marş Jeneratörü (MHSG) kinetik fren enerjisini elektriğe dönüştürerek geri kazandırıyor ve daha sonra kullanmak üzere 48V’lik lityum iyon bataryada depoluyor. Otomobilin çamurluklarında gördüğümüz 48V ibareleri de işte bu süreci sembolize ediyor. Tabii bu, sürücünün pek de fark edemeyeceği, öncelikle üretici dostu, çevresel sorumluluklara yönelik bir teknoloji. Ama önemli bir gelişme, söz etmeden olmazdı.

Hyundai’nin 1.0 litre hacimli Smartstream motoru o kadar cıvıl cıvıl ki, i20 adeta cepten dökülen misketler gibi yuvarlanıyor gidiyor. Turbo desteğiyle 1.0 litrelik direkt benzin enjeksiyonlu motor coştukça coşuyor. Bazı okurlarımız üç silindirli 1.0 litrelik motorun performansına ön yargıyla yaklaşabilir ama tadını anlamak için kullanmak gerekiyor. Çift kavramalı 7 kademeli otomatik vites kutusuyla uyum içinde dans eden motor, küçük hatchbacki uçuruyor. Hyundai modellerinin genelde aldığı “çok yakıyor” eleştirisi, bu modelde son buluyor. Mantıklı sürüşlerde İstanbul trafiğinde 100 km ortalaması 6.0 litreyi aşmıyor. Sakin kullanımlarla bu değeri 5li rakamlarda tutmak olası. Ama motor küçük diye hızlı gitmek için gaz pedalının ayarını kaçırdığınızda performansı kadar tüketimiyle de turbo beslemeli olduğunu anımsatıyor üç silindirli canavar. Yakıt ekonomisi için ne yapıyoruz, sağ ayağımızın altında yumurta varmış gibi kullanıyoruz, gerisini i20 yapıyor zaten.

 

Yol tutuşla ilgili konular, birçok üretici tarafından çoktan aşıldı. Süspansiyon geometrileri, erişilebilecek en iyi değerlere ulaştırıldı. Eğer yol ve lastik problemleri yoksa otomobiller genelde optimum tutunma ve sürüş karakterleri gösterebiliyor. En kötü ihtimalle elektronik destek sistemleri onları dengede tutuyor. i20’mizde de bu söylediklerim geçerli. Süspansiyon geometrisi gayet yeterli ve zaten motor torku da stabiliteyi bozacak kadar yüksek değil. Mantıklı kullanımlarda hiçbir sıkıntı gözlenmiyor. Otomobilin hafif direksiyonu, ani tepkilere net yanıtlar veriyor, her hızda tepkileri çabuk.

Otomobilin Hafif Hibrit Marş Jeneratör bataryası, bagaj zemininin altında yer alıyor. Hyundai mühendislerinin bagajda devrilebilecek bir kavanoz ya da bidonla ilgili önlem aldıklarına hiç şüphem bulunmuyor.

Hyundai i20, birçok modern otomobil gibi onlarca sürücü destek uygulamasına sahip. Şerif takip sisteminden çarpışma önleyici sensörlere, uzun far asistanından otomatik fren sistemine birçok gelişmiş sistem, aslında sürücünün araç kullanırken öncelikleri olması gerekirken ihmal ettiği unsurları görev üstleniyor. Bence bunların hiçbiri makinelere kalmamalı, sürücü o an hayatının en önemli işini yapmakta olduğu bilinciyle otomobil kullanmalı. Sürücünün kendisinin bilincinde ve farkında olması gereken yorgunluk uyarısına alıştık diyorken i20’de başımıza bir de arka koltukta bir şey unutmayın uyarısı çıktı! Doğrusu, bu kadarı bana artık kabak tadı veriyor ve işgüzarlık gibi geliyor!

 

+ Akıcı performans

+ Çift renkli kokpit

+ Tasarım çizgisi

+ Malzeme kalitesi

– İşgüzarlık tadında uyarılar!

– Kokpitteki ekranın tamamı dokunmatik olabilirdi

Yakıt tipi: Benzinli

Motor hacmi (cc): 998

Motor gücü (HP/d/d): 100@4500-6000

Maksimum tork (Nm/d/d): 172@1500-400

Vites kutusu: 7 ileri otomatik

Maksimum hız (km/s): 185

0-100 km/s hızlanma (sn): 11.4 sn

Tüketim (şehiriçi/şehir dışı/karma) (lt/100 km): 5.6/4.2/4.7

Ağırlık (kg): 1190

U/G/Y (mm): 4040/1775/1450

Aks mesafesi (mm): 2580

Bagaj hacmi (lt): 352/1165