Jaguar’ın geleceği böyle mi olacak?
Son bir haftada her zamankinden fazla haber oldu Jaguar. İngiliz efsanesi önce modernize ettiği logosuyla logosu ve bundan sonraki vizyonuyla kendisinden çokça söz ettirmişti. Şimdiyse her şey olmak isteyen bir otomobil konsepti ile karşımızda: Jaguar aslında tam da gitmeden geri döndü ve 130.000 dolarlık elektrikli bir coupe olan Type 01’i piyasaya hazırlıyorlar. XJS gibi olağanüstü V8’lerin kükremesinin yerini elektrik motorlarının uğultusu ve kendini beğenmiş eko-kimliklerin ağır bir yanının aldığı İngiliz otomotiv sektörünün geleceğine hoş geldiniz.
Type 01, Jaguar’ın 2030’a kadar sadece elektrikli geleceği için açılış perdesi ve ciddi bir iş peşinde. Yaklaşık dört saniyede 0-100 km/s hıza ulaşabilen bu konsept, asfaltı buruşturacak kadar hızlı ama özel dikim takım elbisenizi kırışmadan tutacak kadar da medeni. Güç? Tamam. Stil?
Siz söyleyin.
Type 01, Jaguar’ın Tesla’ya İngiliz işçiliğinin hala var olduğunu hatırlatma girişimi. Jaguar, sadece 130.000 dolar harcamanız konusunda kendinizi daha iyi hissetmeniz için “dinamik” ve “sürdürülebilir” gibi kelimeler bile ekledi. İçeride, Jaguar lükse tamamen odaklanmış. Deri? Elbette. Dokunmatik ekranlar? iPhone’unuzun bir Nokia 3310 gibi hissetmesini sağlayacak kadar hem de. Hatta, geceleri yansımalarını görmekten nefret eden insanlar için sadece ruh hali aydınlatması olduğunu fark edene kadar kulağa hoş gelen “gizli aydınlatma” ile bile dalga geçiyorlar.
Elbette, rekabetin küçük bir meselesi var. Audi, BMW ve Mercedes hepsi aynı eko-lüks tacı için yarışıyor. Bu hayal bir İngiliz için o kadar kolay olmayabilir.
Jaguar’ı; efsanevi mirası, sanatı ve duygusal çekiciliğiyle benzersiz bir İngiliz lüks markası olarak tanımlayan JLR CEO’su Adrian Mardell, “Jaguar, benim için derin bir anlam ifade ediyor. Şimdi Jaguar’ı yeniden keşfediyoruz ve E-TYPE gibi ikonik modellerimize duyulan hayranlığı tekrar canlandıracağız. Yolculuğumuza orijinal felsefemize sadık kalarak ‘Copy Nothing’ anlayışımızla devam ediyoruz ve eminiz ki sonuçlar etkileyici olacak.” dedi.
Tamamen elektrikli bir markaya dönüşümünü sürdüren Jaguar’ın bu değişimi, sadece tasarlanan modellerle sınırlı kalmayıp markanın tamamının yeniden şekillendirilmesini ifade ediyor. Jaguar Genel Müdürü Rawdon Glover ise“Jaguar için markanın DNA’sına sadık; ancak geleceğe dönük ve gerçekten öne çıkan cesur ve yaratıcı yeni bir karakter ortaya çıkardık.” dedi.
TYPE 00: Jaguar’ın Yeni Yaratıcı Felsefesi Coşkulu Modernizm’in Fiziksel İfadesi
“TYPE” ön eki; markanın kökenine, E-TYPE gibi öncü modellere dayanıyor. İsimdeki ilk sıfır, sıfır egzoz emisyonunu ifade ediyor. İkinci sıfır ise yeni neslin ilk aracı olarak statüsünü temsil ediyor. TYPE 00; vizyoner tasarımı, uzun motor kaputu, kıvrımlı tavan çizgisi, 23 inç alaşımlı jantları ve fastback sportif profiliyle elektrikli araçların geleneksel sınırlarının ötesine geçerek dramatik bir siluet oluşturuyor.
JLR Kreatif Direktörü Profesör Gerry McGovern OBE: “Jaguar’ın yeni yaratıcı felsefesinin saf bir göstergesi olan TYPE 00; cesur ve sınırsız yaratıcı düşünce ile kararlı bir iradenin sonucu. Bu, bizim ilk somut ifademiz ve Jaguar’ın gelecekteki model ailesi için de bir temel taşı niteliğinde. Jaguar, şimdiye kadar gördüklerinizden tamamen farklı bir tasarım anlayışı sunacak. Benzersiz tasarım anlayışı, sanatsal yaratıcılığın en üst seviyesine ulaşmayı amaçlayan bir vizyonu temsil ediyor.” dedi.
TYPE 00 Tanıtımı: İki Farklı Tasarım Yorumu
Tıpkı 1961 yılında Cenevre Otomobil Fuarı’nda ilk kez gösterilen iki E-TYPE gibi, TYPE 00’nun tanıtımı da Jaguar’ın yeni tasarım vizyonunun iki farklı yorumunu içeriyor. Satin Rhodon Rose rengindeki model, Miami’nin ikonik Art Deco mimarisinin pastel renklerine atfen “Miami Pink” olarak adlandırıldı. Bu renk, pirinç metalin zamanla dönüştüğü belirgin gül renginden ilham alıyor. Bu renge, dikkat çekici bir Inception Silver Blue renkli bir TYPE 00 eşlik ediyor. “London Blue” adı verilen renk ise 1960’ların Opalescent Silver Blue renginden ilham alıyor.
Büyüleyici İç Mekan
Çift kanatlı kelebek kapılar ve yeni nesil bagaj kapağı açıldığında, dış tasarımla benzer şekilde coşkulu oranlara sahip modern bir iç mekan ortaya çıkıyor. Hayranlık uyandıran kabin, iç mekan boyunca uzanan el işçiliğiyle işlenmiş üç pirinç hatla dikkat çekiyor. Bu hatlardan biri, kabinin ortasında yer alan 3,2 metrelik pirinç omurgayı oluşturuyor ve bu omurga, iki gösterge panelini birbirinden ayırıyor.