Nissan Micra 1.0 I-GT 100 CVT

 Nissan Micra 1.0 I-GT 100 CVT

Eski Clio platformunda “yeni” geliştirilmiş Micra, dünyada iki yıldan fazladır yollarda, ülkemize ancak gelebildi. Tek motorla ithal edilen otomobili burada dişli rakipler bekliyor. 1982 yılından beri aynı isimle Nissan markasının B sınıfı temsilciliğini üstlenen Micra, beşinci nesliyle 2016 yılında Paris Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı. Avrupa’da 2017’de ticarileşen otomobil, ülkemize ancak 2019 yılının ikinci yarısında adım atabildi. Avrupa ve Uzakdoğu ülkelerinde başarılı satış rakamlarına ulaşan Micra, bu son neslinde tıpkı alyans kardeşi Renault Clio IV gibi “Nissan V Platform” üzerine inşa edilmiş karoseri ile tüketiciye ulaşıyor. Önceki dört nesilden alışık olduğumuz yuvarlak ve şirin hatlar, yeni nesilde yerini oldukça agresif dokunuşlara ve diğer markaların B sınıfı temsilcisi rakiplerinin tasarım detaylarına bırakmış. Otomobilin hem dışı hem de kabini kardeş firma Renault’nun tasarım ve parça benzerliklerine sahip… hatta bazı parçalar birebir aynı. Hatta öyle ki Micra Avrupa’da yalnızca Renault’nun “Flins-Sur-Seine” fabrikasında üretilip ülkemize ithal ediliyor.

Tasarım olarak bakıldığında Nissan Qashqai çizgilerinin esin kaynağı oluşturulduğu bir yapı daha ilk anda dikkat çekiyor. Renault Clio IV formuna adapte edilmiş mikro Qashqai göze hoş geliyor. Güncel tasarım esintilerinin serpiştirildiği karoseri öğeleri nedeniyle otomobile profilden bakarken bir Seat Ibiza mı yoksa Renault Clio mu diye karıştırdığınız olabiliyor. Ancak Micra’nın akıcı çizgileri diğer rakiplerine göre çok uyumlu ve estetik bir algı uyandırıyor. Boyutlar B sınıfı sınırlarında tutulmuş olsa da sanki bir üst sınıfa aitmiş gibi bir algı oluşturulmuş. Dolayısıyla önceki nesil Micra modellerine göre çok farklı bir imaj ortaya konulmuş. Artık Micra, kadın otomobili imajından kurtulup bir yumurtayı çağrıştırmıyor diyebiliyoruz.

Kabine girdiğimizde klasik bir B sınıfı otomobilinin boyutları bizi karşılıyor. Sürücü olarak her boyutta kişinin otomobile en uygun ergonomi sayesinde hakim olabilmesiyle ilgili bir engel bulunmuyor. Ön yolcu koltuğu da gerekli alanı sağlıyor. Ancak arka koltuklarda baş mesafesi 1.80 metre üzerindeki kişilere biraz sorun yaratabilir. Klostrofobi etkisini azaltabilecek bir cam tavan da mevcut olmadığından Micra uzun yolculuklar için arkada oturan yolcularını biraz sıkıntıya sokacakmış gibi gözüküyor. Bunun dışında ergonomiyle ilgili olumsuz bir detaydan bahsetmek haksızlık olacaktır. Sürücü koltuğunun baş dayanağındaki hoparlör sistemi Micra’ya fark yaratabilecek bir ayrıcalık sağlamış. Şerit takip sisteminden hız sabitleyiciye, elektronik kontrollü iklimlendirme sisteminden gerek Android gerekse Apple mobile araçları için etkin bir destek sistemine kadar eksiksiz bir donanım sunması bizi oldukça şaşırttı. C sınıfı araçlarının iki yıl önce en donanımlı modellerinde sunduğu sürüş yardımcılarının neredeyse hepsini yeni Micra’da bulmak övgü ve tavsiyeyi hak etmesine neden oluyor. Üstelik en acemi sürücünün bile fazla zorlanmadan bu otomobili yönlendirebilmesi, test boyunca aklımıza gelen detaylar olarak kaydedildi.

Yeni Micra’nın ülkemize ithal edilen tüm donanım seviyelerinde tek tip motor kullanılmış. Nissan downsizing ekolüne 1.0 litre hacimli üç silindirli benzinli makineyle katılıyor. Turbo beslemeyle elde edilen 100 beygir gücüyle sandığınızdan daha dinamik sürüşler yapma imkanına sahip oluyorsunuz. Ancak yakıt ekonomisine takıntılı bir sürücü iseniz, gaz pedalı ile ayağınızın altında yumurta varmış gibi hareket etmek zorundasınız. Zira şehir içi trafikte tüketim ciddi anlamda yükseliyor. İstanbul gibi yokuşu bol bir şehirde 1 tonluk otomobili taşıyan düşük torklu motor ataletini kazanması için başı sıkışır sıkışmaz turboya yükleniyor. Şehirlerarası yollarda veya otoban kullanımında hız sabitleyici yardımıyla fabrika tüketim değerlerine erişmekte sıkıntı yaşanmıyor. Start Stop sisteminin de devreye girmemesi dikkatimizden kaçmadı. Isıtıcı veya iklimlendirme sistemi devredeyken start stop çalışmıyor. Çalışsa da hemen devre dışı kalma eğilimi taşıyor. Muhtemelen bu sistemin şanzımanla da bir bağlantısı olması gerek… Şanzıman deyince; aslında motorla uyum içinde çalışan ve muhtemelen yakıt tüketimi (ve tabii emisyon!) kaygılarıyla üretici tarafından özellikle seçilmiş olan CVT şanzıman sistemi şehir içi kullanımlar için biçilmiş kaftan… Ancak yüksek devir bandını yakalamak için hem tepkileri yetersiz hem de şanzımanın avantajlarını kavrayıncaya kadar gaz pedalına fazla yüklenip yakıt sarfiyatını arttırmak durumunda kalıyorsunuz. Bu motor ve şanzıman kombinasyonunu şehir içi ihtiyaçlarınız için kullanıyorsanız optimum bir yapı arz ettiğini söyleyebilirim. Direksiyon sürüş sırasında tepkileri ve ergonomisiyle hatasız ama üzerindeki tuş fazlalığına alışmak zaman gerektiriyor. Sonuçta 1.5 metrekarelik alanda kokpitteki düğmelere ulaşmak da mesele olmamalı. Ama anladığım kadarıyla artık kimse eski usül bomboş direksiyon simitleriyle sahne almak istemiyor! Otomobilin göstergeleri ve direksiyon kolonundaki kolları Renault grubundan alıntılandığı için Clio IV esintisinde kalmaya devam ediyorsunuz. Tabii ki bunlar olumsuz sayılabilecek detaylar değil, sadece tekrar… Zaten bir çok yerinde naftalin kalıntıları da olsa yeni Micra her yönüyle kusur bulmakta zorlandığımız bir otomobil oldu.

Nissan Türkiye’nin akıllı bir stratejiyle optimum donanımlı bir modeli getirmesi yanında, fiyat politikasındaki tercihler de bu otomobilin satışını besleyecek nitelikte olacak. Ama var olan ekonomik koşullarda büyük satış hedefleri olmadığını biliyoruz. Manuel vitesli Vista seçeneği ile arasında yaklaşık 25 bin TL fark bulunan Micra’nin en donanımlı Platinium Premium modelini, B sınıfındaki diğer rakiplerinin benzer donanımdaki modelleri ile karşılaştırmak gerekiyor. Çünkü günümüzde en önemli kriter fiyat ve B sınıfındaki bir otomobili ne yazık ki minimum 110.000 TL bandında satın alabiliyorsunuz. Bizim en donanımlı Micra test aracımız ise 158.150 TL liste fiyatına sahip. Birbirinden çeşitli elektronik yardımcıları, şerit takip ve trafik lambası okuma asistanı gibi sofistike kalemleri almayıp daha sadeleşmiş bir Tekna modeline yönelirseniz 140.000 TL bandında bir Micra sahibi olabilirsiniz.

Artık üretim ömrünün sonuna gelip yeni neslinin ticarileşmesini bekleyen Clio’nun, 2019 üretimi stokta kalan en donanımlı 0,9 lt 90 bg manuel modeli 110.000 TL etiket fiyatına sahip. Diğer bir rakip olan Hyundai i20 de yeni nesli için gün sayarken, birebir aynı donanıma sahip modeline 150.000 TL etiket fiyatı koymuş durumda.

B sınıfı bir otomobil alacak olsam ve bu sınıftan bir otomobile ayıracak 150 bin TL bütçem olsa ilk üç sıraya koyabileceğim alternatiflerden biri yeni Nissan Micra olurdu. Fransa’da üretilen -nispeten!- bir Japon markanın Fransız alternatiflerinden daha çekici, Alman rakiplerinden daha ucuz, Uzakdoğulu melezlerinden de daha Avrupalı bir imajı olduğu için tavsiye ederim.

 

+ Akıcı performans ve yeterli motor gücü

+ Zengin ekipman ve sürüş konforu

+ Başarılı yalıtım ve ses sistemi

+ İlginç tasarım detaylarına sahip karoser

– CVT şanzımanın klasik tepkisizliği

– Yüksek sayılabilecek tüketim değerleri

– Start&stop sistemi etkin çalışmıyor

 

Yakıt tipi: Benzin

Motor hacmi (cc): 999

Motor gücü (HP): 100@5000

Maksimum tork (Nm): 144@2000

Vites kutusu: CVT kademesiz otomatik

Maksimum hız (km/s): 177

0-100 km/s hızlanma (sn): 13.0

Tüketim (şehiriçi/şehirdışı/karma) (lt/100km): 4.5/4.7/5.6

Ağırlık (kg): 1080

U/G/Y (mm): 3999/1743/1743

Aks mesafesi (mm): 2525

Bagaj hacmi (lt): 300