Opel Mokka 1.6 Cosmo

Yazı:And Mehmet Çetin Fotoğraflar:Batuhan Kıran
Kadınları mutlu etmek ne zordur değil mi? Kimse gerçekten ne istediklerini bilmez ve sırlarını çözdüğünü düşünenlerin bile ne büyük bir yanılgı içinde olduklarını anlamaları an meselesidir.
İnsani ilişkilerinde bu kadar tutarsız olan bu çekici yaratıkların konu otomobil olduğunda beklentileriyse, biraz geç de olsa üreticiler tarafından çözülmüş gibi. Onlar bir yerden bir yere giderken, en basit haliyle kendilerini güvende hissetmek istiyorlar. Bunu sağlamanın da en kestirme yolu, yerden olabildiğince yüksek bir sürüş pozisyonuna sahip iri cüsseli bir otomobil. Elbette düşük tüketim ve otomatik şanzıman gibi yan etkenler de mevcut ancak bunlar halen göreceliğini koruyor, aracı daha iyi ‘hissetmek’ için düz vitesi tercih eden kız arkadaşlarım var (ne mutlu bana!). Biz erkeklere araziye asla çıkmayacak ve çıksa da ilk çamur birikintisinde yolda kalacak bir ‘cip’ ne kadar anlamsız gelse de, kadınlar için bu tür yetenekler bir önem arz etmiyor, kaldırıma çıkabilmeleri yeterli.

SUV’ler uzun zaman pahalı oyuncaklar olarak kaldılar çünkü sıklıkla premium markalar tarafından üretiliyor ve maliyeti yüksek altyapılar kullanıyorlardı. Ancak bir süre sonra orta sınıf firmalar işe uyanarak, ulaşılabilir B segmenti hatchback’lerin yerden yüksek türevleri olarak adlandırılabilecek ‘crossover’ları üretmeye başladılar. Adetten dört çeker seçeneği de sunan bu otomobillerin en çok satan modelleri, doğal olarak önden çekişlilerdi. Nissan ve MINI’nin ardından, Opel de Chevrolet’nin Trax girişiminden destekle olaya 59 bin liralık Mokka’yla dahil oldu.
“Orta konsolu tasarlayan mühendisin ergonomi alanında ihtisas yapmadığı kesin ama, görsel sanatlar dersi almış olma ihtimali yüksek. Yine de birkaç yıl öncesine göre çok daha kullanıcı dostu bu Opel kokpiti!”
Mokka, görsel her yönden kesinlikle görevini yerine getiriyor. Minik ama biraz tombul, hafif sportif ve çok sempatik duran otomobilin fonksiyonel iç mekanıysa en güzel sürprizlerden.

Kabinde kalite ve ergonomi ön planda
Günümüzde gerçekten özgün ve zevkli bir kabine kavuşmak için kesenin ağzını açmak gerekiyor ancak Mokka, bir istisna. Seçilen malzemeler, dokuları, renkleri… koltukların kumaşı, dolgusu… alüminyum detaylar ve ambiyans ışıkları: ‘Cosmo’ donanım seviyesiyle bu otomobil yolcularına gerçekten fevkalade bir atmosfer sunuyor. Orta konsolu tasarlayan mühendisin ergonomi alanında ihtisas yapmadığı kesin ama, görsel sanatlar dersi almış olma ihtimali yüksek. Yine de birkaç yıl öncesine göre çok daha kullanıcı dostu bu Opel kokpiti! Tasarıma bu kadar özen gösterilirken eşya gözü konusunda da gayet bonkör davranılmış. Ancak bu davranış 356 litrelik bagaj ve arka diz mesafesi için geçerli değil; 1.80’in üstündekiler diz kapakları ön koltuğa yapışık seyahat etmek zorunda. Kabinin tadına tat katansa, ses kalitesi nefis müzik sistemi.

Bütün olumlu görüntüye karşın kaputun altında bu güzel ortamı bozmak için pusuda bekleyen biri var. 1.6 litre hacmindeki A16XER üretim kodlu atmosferik motor, değişken emme manifolduyla güncellendiği 2006’dan bu yana kullanımda ve depoya kaldırılma vakti çoktan gelmiş. Çıkardığı tatsız gürültüler, Mokka’nın vasat izolasyonuyla birleşince sizi onlarca sene geriye götürüyor. 115 HP, kağıt üstünde çok düşük gözükmese de 155 Nm’lik tork değeri 1300 kg’luk Mokka’yı ancak ‘hareket ettiriyor’. Opel zamanında bu motorun “çok ekmeğini yedi” ama Mokka’da yükü biraz ağır gelmiş, bu ortada. Aşırı beslemeli makinelerin cirit attığı günümüzde “nostaljik” kalan motorun tek olumlu yanı, şehiriçi tüketiminin yüksek ağırlığa rağmen 9 litrenin üstüne çıkmaması.

Kış lastikleri tutunma performansını değerlendirmemizi önledi
Durumu toparlamak için gayret gösteren şanzıman, neredeyse otomatiğe ihtiyaç bırakmayacak kadar yumuşak bir debriyaj pedalına sahip, ancak kavrama noktası kolay hissedilmiyor. Viteslerin yolları çok net, geçişleri de son derece tok ve kolay. Buna karşılık yalnızca 5 ileri kademesi, ne performans ne sessizlik ne de tüketime katkıda bulunuyor.
Vitesle benzer biçimde yumuşak karakterli direksiyon, şehir içinde rahat ettirse de hız arttıkça yeterince sertleşmemesi ve hissizliğiyle tedirginliğe yol açabiliyor. Üstünde kış lastikleriyle gelen test aracını, bu tür lastiklerin çalışma sıcaklığının epey üstünde sürdüğüm için yol tutuşu hakkında sağlıklı bir yorum yapmam mümkün değil. Ancak süspansiyonlarda başarılı bir tutuş/konfor dengesi tutturulduğu açık: Otomobil hızlı virajlarda fazla yatmadığı gibi yol bozukluklarını da gerektiği gibi süzebiliyor.

Bu manzaraya şöyle bir uzaktan bakınca, 6-ileri vitesli ve 1.4 turbo motorlu Mokka çok daha akıllı bir tercih gibi duruyor. AWD’yi de sizi off road kahramanı yapmaya gücü yetmese de kırsal alanda ufak tefek mangal kaçamaklarına keyif katacak bir bonus olarak niteleyebiliriz. Evet, 7 bin lira daha pahalı ancak Mokka’nın hemen tüm eksiklerini kapatıp çehresini ne kadar düzelttiğini düşününce, buna değer gibi görünüyor.

+ Nefis iç mekan
+ Konfor-yol tutuş dengesi
+ Kullanımı rahat şanzıman
– Cansız ve gürültülü motor

Opel Mokka 1.6 Cosmo
Yakıt tipi: Benzin
Motor hacmi (cc): 1598
Motor gücü (HP): 115
Maksimum tork (Nm): 155
Vites kutusu: 5-ileri manuel
Maksimum hız (km/s): 174
0-100 km/s hızlanma (sn): 12,5
Tüketim (şehiriçi/şehir dışı/karma) (lt/100 km): 8,4/5,4/6,5
Ağırlık (kg): 1300