SEAT’tan Cenevre’de 3 dünya prömiyeri
SEAT, Cenevre Otomobil Fuarı’nda yüksek performanslı bir CUV ile markanın küresel elektrikli vizyonunu gözler önüne seriyor. Marka, fuarda MEB platformunda üretilen ilk yüzde 100 elektrikli aracı el-Born ve yüksek performanslı bir hibrit CUV olan CUPRA Formentor modellerinin dünya prömiyerini gerçekleştiriyor. Ayrıca markanın mikro mobilite alanında gelecek öngörüsü olan Minimo konsepti de görücüye çıkıyor. SEAT, Cenevre’de tanıttığı her üç konsept otomobili de bağlantılı teknolojiyle donattı. Bunların arasında şirketin son yıllarda geliştirdiği ve SEAT’ı bu konuda rakipleri arasında öne çıkaran 5G ve ses kontrollü bilgi-eğlence sistemleri gibi atılımlar yer alıyor.
İlk elektrikli SEAT: el-Born
SEAT’ın ilk elektrikli otomobili el-Born, ismini Barcelona’nın en sembolik semtlerinden birinden alıyor. Volkswagen Grubu’nun elektrikli otomobil platformunda (MEB) üretilecek el-Born, 420 kilometre menzile sahip. 0’dan saatte 100 kilometre hıza sadece 7,5 saniyede çıkabilen otomobil, 204 HP güce sahip. Bataryası, sıfırdan yüzde 80 doluluğa yalnızca 47 dakikada ulaşan el-Born, geniş iç hacmi ve kullanım kolaylığı ile öne çıkıyor.
CUPRA Formentor
CUPRA’nın SEAT’tan bağımsız bir marka olmasının ardından ilk konsept otomobil olan CUPRA Formentor, markanın özgünlük, çok yönlülük ve performans gibi tüm karakter özelliklerini taşıyor. 2020 yılında piyasaya çıkacak olan otomobil, adını Mallorca Adası’nın en güzel burunlarından olan Formentor Burnu’ndan alıyor. Bu Plug-in hibrit otomobil, markanın elektrikli otomobillere geçişini hızlandırırken, gelecekteki CUPRA modellerinin tasarım açısından gideceği yönün bir öngörüsünü sunuyor.
Şehir içi kullanım aracı: Minimo
Dünya Mobil Kongresi’nde tanıtılan Minimo, bir otomobilin güvenliği, rahatlığı ile motosikletin çevikliği ve kolay park edilebilirliğini bir arada sunuyor. İki kişilik oturma kapasitesi sunan yüzde 100 elektrikli konsept otomobil, entegre pil değişim sistemi ile aracın yalnızca birkaç dakikada şarj olmasını sağlıyor. Böylece Minimo şarj noktalarında şarj edilmek zorunda kalmıyor ve aracın 100 kilometreden fazla yol kat edilebilmesine olanak sunuyor.
2.5 metre uzunluğunda, 1.2 metre genişliğinde ve 3.2 metre karelik yer kaplayan otomobil 7.2 metrekarelik normal bir otomobile kıyaslandığında, şehirdeki ekolojik ayak izini de azaltıyor. Minimo, motosiklet park alanlarına park edilebiliyor ve normalde yalnızca bir otomobilin sığabileceği trafik şeridine yan yana sığabiliyor.